T24
Anayasa Mahkemesi üyesi Serruh Kaleli, görev süresinin bitmesinin hemen ardından, üç yıllığına Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. Kaleli, yargının tepe noktası sayılan Anayasa Mahkemesi üyeliğinden bir kamu bankasının yönetimine seçilerek, çarpıcı bir kariyer değişimine imza attı.
Kaleli, Anayasa Mahkemesi üyeliğine, 2005 yılında, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından, avukat kontenjanından seçildi. Sezer, o dönemde, kendisine yakın isimleri mahkemeye atayarak, Anayasa Mahkemesi profilini dünya görüşü doğrultusunda şekillendirmekle eleştirildi.
Ankara Hukuk Fakültesi mezunu Kaleli, 2008’de, AKP’nin kapatılması istemiyle açılan davada kritik rol oynayan üyelerden biri oldu. Davada, 6 üye kapatma yönünde, 4 üye AKP’ye yapılan hazine yardımının kesilmesi yönünde, bir üye de partinin kapatılmaması yönünde oy kullandı. Kapatma kararı verilebilmesi için en az 7 üyenin oyu gerektiğinden, AKP’ye “hazine yardımının kesilmesi” yaptırımı uygulandı.
AKP’nin kapatılmaması ancak hazine yardımından mahrum bırakılması yönünde oy kullanan üyelerden biri de “kapatma” yönünde oy kullanması beklenen Kaleli’ydi. Kaleli’nin kullandığı oy, Ergenekon soruşturması devam ederken çok tartışıldı. Davanın ek klasörlerinde yer alan bir telefon konuşmasında, Kaleli’nin karar toplantısından 10 dakika önce “henüz kararımı vermedim” diyerek süre istediği, görüşmeler yaptıktan sonra oyunu kullandığı iddiası yer aldı. Kaleli, bu iddialara sert biçimde tepki gösterdi.
Kaleli’nin ismi oğlunun 2015’te AKP’den aday adayı olmasıyla da gündeme geldi. Kaleli, bu konuda, “Oğlum arkadaşlarının teşvikiyle benim yokluğumda adaylık başvurusunda bulunmuş. O sırada ben yurtdışındaydım. Dönünce durumu öğrendim, konuştum, adaylığını geri çekti. Ancak hala aday diye yazılıyor. Bu mahkemeye ve bana yönelik hesapların bir parçası” açıklamasını yaptı.
Kaleli’nin Yüksek Mahkeme’deki görev süresi 3 Mayıs 2019’ta doldu. Kaleli, çok kısa süre içerisinde Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine üç yıllığına seçildi.
Yönetim Kurulu’na seçilen bir diğer eski yargı mensubu da Nihat Ömeroğlu oldu. Ömeroğlu, Yargıtay üyesiyken, Hrant Dink hakkında “Türklüğe hakaret” suçundan açılan davada, cezalandırılması yönünde oy kullanmıştı. Ömeroğlu’nun buna rağmen o dönemde yeni kurulan Kamu Başdenetçiliği’ne Türkiye’nin ilk ombudsmanı olarak atanması eleştiri konusu olmuştu.