T24- Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Erkut Yücaoğlu, cari açığın ekonominin yavaşlatılarak kontrol altına alınabildiğini, ancak cari açığın yapısal bir sorun olduğunu ve bu yapısal sorunun üstesinden Türk sanayisinin gelmek zorunda olduğunu söyledi.
TÜSİAD'ın seçimli 42. Olağan Genel Kurulu'nun açılışında konuşan Yücaoğlu, geçen 2011 yılının sevin ve üzüntülerle birlikte birtakım olaylara sahne olduğunu ve kendilerinde 3 olayın derin izler bıraktığını söyledi. Bu olayları Van depremi, Uludere faciası ve Fransa Ulusal Meclisi'nin oyladığı sözde "Ermeni Soyrıkım" tasarısı olarak sıraladı.
'Fransız senatosundan Ermani Tasarası'nın geçmişi, tamiri zor zararları ortaya çıkartabilir'
Fransa'nın asırlarca özgürlük ve demokrasi ülkesi olduğunu, buna karşın ülkenin ifade özgürlüğünü sınırlayan bir karar imza attığını söyleyen Yücaoğlu, "Bu karar inşallah, Pazartesi günü Fransız senatosundan da geçip yasalaşmaz. Aksi halde, Fransa ile ilişkilerimizde tamir edilmesi zor bir zarar ortaya çıkabilir" diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin büyümenin tetiklediği destek ile dünya ölçeğinde olumlu bir görüntü verdiğini söyleyen Yücaoğlu, bir yandan baktıklarında ise Türkiye'nin klasik politika sorunlarına çözüm getiren bir ortamın oluşmadığını, bu nedenle Kıbrıs meselesi, Ermeni diasporasının talepleri ve komşular ile olan gerilimlerin, 2012 yılında da gündemi meşgul edeceğinin görüldüğünü kaydetti.
Türkiye'nin dış politika konusunda uzun soluklu çalışmalar yapması gerektiğini, son iki ayda yabancı basında Türkiye hakkında artan dozajda eleştiriler ve olumsuz algıların olduğunu söyleyen Yücaoğlu, bu eleştirilerin büyük kısmının haksız olduğunu savunarak, "Adeta defansif pozisyonundan ofansif bir politikaya yönelmemiz gerekiyor. Bu sayede ülkemizin yepyeni, derin araştırmalar yaparak bunu dünya kamuoyuna en baştan sunması gerekiyor" dedi. 2012'nin dış siyasette önemli bir konu olacağını dile getiren Yücaoğlu, demokratikleşme ve hukuk adına atılan her adımın, Türkiye için yapılan eleştirileri temelden yıkabildiğini kaydetti.
'Gelişmekte olan ülkelerde finansman sıkıntıları başlıyor'
Avrupa'daki finansal kriz konusuna da değinen Yücaoğlu, son AB zirvesinde borç krizinin ertelenip zamana yayılması taktiğinin benimsendiğini, Avrupa Merkez Bankası'nın yüzde 1 faiz ile Avrupa bankalarına 3 yıllık kredi açtığını, bankaların 500 milyar Euro borçlandığını söyledi. Avrupa'da likidite sorunun 3-4 ay için ertelenmiş olduğuna işaret eden Yücaoğlu, ayrıca Yunanistan'ın kontrollü iflası için yapılan görüşmelerin de devam ettiğini hatırlattı.
Bu ortamda dünya ekonomisinden iyi seslerin gelmediğinin altını çizen Yücaoğlu, "Dünya ekonomisinde yavaşlama izleri var. Küresel fonların en az riskli gördükleri Amerika'ya yönelmiş olması, gelişmekte olan ülkeler üzerine bir baskı yaratıyor. Gelişmekte olan ülkelerin ise finansman sıkıntıları başlıyor ufak ufak. İşte böyle bir ortamda 'acaba 2012-2013'ün sonrasında da hızlı bir büyüme beklememiz doğal mı?' Hiç zannetmiyorum. Sanıyorum bu uzun yıllar bizimle beraber olacak yepyeni bir olgu olacak" diye konuştu.
'İhracat gelirlerinin nereden geleceği planlanmalı'
Türkiye'de ise ekonominin geçen yıl rekor bir hızla büyüdüğünü ve yüzde 7-8'lik bir rakama ulaşılmasının beklendiğini hatırlatan Yücaoğlu, istihdam artışının sağlandığını, ihracatın da arttığını, Türk Lirası'nın (TL) yüzde 25 oranında değer kaybettiğini, enflasyonun çift haneli rakamlara çıktığını, faizlerin tırmandığını, vadelerin kısaldığını, rezervlerin düştüğünü ve borsanın gerilediğini kaydetti. Bununla birlikte Avrupa'da büyüme oranlarının sıfıra yaklaştığını, Arap Baharı dolayısıyla Kuzey Afrika'da ticaretin düştüğüne işaret ederek, "Bu nedenle 2012'de ihracat gelirimizin nereden geleceğinin planlanması gerekiyor. Şimdiden bunun peşine düşmemiz gerekiyor. Bu tablo karşısında Türkiye'nin büyüme hızında önemli ölçüde yavaşlama beklentisi var" dedi.
'MB'nin geniş faziz koridorunu yabancılara anlatamıyorz'
Bütün bu gelişmeler karşısında Merkez Banaksı ve hükümetin bir dizi tedbirler aldığını ve almaya devam ettiğinin altını çizerek, yurtiçi talep arttıkça ithalatın arttığını, ihracata rağmen cari açığın daha hızlı arttığına işaret etti. Yücaoğlu, "Cari açık gelirlerimiz artmasıyla değil, ekonominin yavaşlamasıyla kontrol altına alınıyor. Bu yapısal bir sorun. Türkiye hızlı büyüdükçe bu tablo karşımıza çıkıyor.
Bu yapısal sorunun Türk sanayisi üstesinden gelmek zorunda. Yoksa, toplumumuzun gelişmesi için gerekli sürdürülebilir yüzde 7'lik bir büyüme hızını sağlamak çok zor olacak" diye konuştu. Merkez Bankası'nın geniş faiz koridoru uygulamasını yabancı yatırımcıların anlamadığına işaret eden Yücaoğlu, kendilerinin de yabancı yatırımcılarla yaptıkları görüşmede bu durumu anlatmakta güçlük seçtiklerini, burada bir belirsizliğin söz konusu olduğunu kaydetti.