Türkiye Kalkınma Bankası’na adı yolsuzlukla anılan isimlerin de aracı olmasıyla 24 milyon Avro’luk kredi başvurusunda bulunulduğu iddialarına bakanlıktan ‘banka sırrı’ yanıtı verildi.
BirGün'den Hüseyin Şimşek imzalı habere göre, konuyu gündeme getiren CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır 14 Kasım 2018 tarihli kredi başvurusunu Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a sordu. Albayrak’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu yazılı önergesinde Bayır, “Uluder Elektrik firmasının 18 milyon 445 bin Avro ve Karomad Enerji Üretim A.Ş’nin 5 milyon 885 bin Avro olmak üzere toplam 24 milyon 335 bin Avro kredi talebi ile yapılmış bir başvuru var mıdır? Varsa olumlu sonuçlanmış mıdır?” diye sordu.
"O isimler aracılık etmiş midir?"
Kredi olumlu sonuçlandıysa hangi teminatların alındığını da öğrenmek soran Bayır, bazı isimlerin aracılık yaptığı iddialarının bulunduğunu belirterek, “Bu kredi talebinin olumlu sonuçlanması konusunda banka genel müdürünün arkadaşları N.O. ve S.Ç. adlı isimler aracılık etmiş midir?” dedi.
"O ismin Botaş, Tuzgölü yolsuzluk çetesi üyesi olduğuna dair iddialar doğru mudur?"
S.Ç.’nin daha önce Botaş’taki bir yolsuzluk çetesine üye olduğuna ilişkin yargılamaları anımsatan Bayır, “S.Ç. isimli kişinin yargılandığı dava var mıdır? Varsa hangi aşamadadır? S.Ç.’nin ‘Mavi hat operasyonu’ olarak adlandırılan Botaş, Tuzgölü yolsuzluk çetesi üyesi olduğuna dair iddialar doğru mudur? Bu aracılıkla firmadan menfaat sağlamış mıdır?” diye sordu.
İki ay sonra gelen yanıt: Banka sırrı kapsamına girmekte
Bayır’ın 22 Haziran’da kendisine yönelttiği sorulara Bakan’dan iki ay sonra geldi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Bahsi geçen hususlar, mevzuat hükümleri uyarınca banka sırrı kapsamına girmektedir” dedi.
24 milyon Avro’luk krediye aracı olduğu iddia edilen S.Ç.’nin adının geçtiği Mavi Hat Operasyonu, Botaş’taki yolsuzluk iddiaları üzerine 2008 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde başlatıldı. 78 kişi hakkında dava açıldı ve 2013’te sonuçlanan davanın gerekçeli kararında, bazı iş insanlarının “suç örgütünün kasası konumunda olduğunu” ve “banka hesabına rüşvet paraları yatırılarak yolsuzluk yapıldığını” bildirdi. Bu karar Yargıtay tarafından soruşturmanın başlamasından sekiz yıl sonra, 2016’da bozuldu. |