Yılmaz Vural: Türkiye CV’ye önem veren bir ülke olsaydı...

Türkiye'nin önde gelen teknik direktörlerinden Yılmaz Vural, "Türkiye CV’ye önem veren bir ülke olsaydı çok daha iyi imkanlarda hocalık yapabilirdim" dedi. Düşme potasına giren çok sayıda takımı çalıştırması iiçin teklif aldığını belirten Vural, "25 takım arasında 11 tanesi düşmüş ama 14 tanesini ligde tutabildim. Bu emek ister, bilgi ister, cesaret ister, deneyim ister" diye konuştu.

Karar.com'dan Hakan Akar'a konuşan Yılmaz Vural, yurt dışında birçok takımdan teklif aldığını belirtti. Trabzonspor'un, Kadıköy'deki 2-0'lık mağlubiyetini değerlendiren Vural, "Ben bir daha Trabzonspor’un başına geçersem Trabzonspor Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yine yener" dedi. 

Hakan Akar'ın Yılmaz Vural'la yaptığı röportaj şöyle:

Merak eden sevenleriniz için Yılmaz Vural şu anda neler yapıyor?

Eğer bir antrenör boştaysa maçları izleyip, oyuncuları takip eder. Bende Norveç, Danimarka, Hollanda, Belçika, Almanya, Fransa ve diğer birçok yabancı ülkelerde belli maçları yerinde takip edip yeni yetenekleri yakından gözlemliyorum.

‘Ciddi teklifler var, yurt dışında takım çalıştırabilirim’

Artık yurt dışında çalışmayı iyice düşünmeye başladım. Bugüne kadar birtakım teklifler almama rağmen sırf kendi ülkeme hizmet etmek için gitmemiştim. Yurt dışından ciddi boyutta görüştüğüm ülkeler var. Eğer olursa yurt dışında takım çalıştırmak istiyorum.

Eğer teklifleri açarsak?

Açmayalım çünkü daha önce Cardiff olayı vardı, burada duyulmasaydı anlaşabilirdim ama olmadı.

Arap ülkelerinden herhangi bir teklif var mı?

Bunlar tamamen ilişkilerle olur, yurt dışında çalışmak tamamen bir menajerlik işidir. Futbolda iş yaparak bir yere gelindiği gibi, ilişkilerin de çok önemli olduğunu unutmamak lazım. Türk antrenörlerin uluslararası bir başarısı yok ki. Olanlar Fatih Terim, Mustafa Denizli ve Şenol Güneş, başka kimi sayabiliyorsun? Diğer isimler büyük takımlarda bu şansı bulmayınca, uluslarası olayın içine giremiyor.

Biz niye büyük kulüplerde görev verin diye söylüyoruz sanıyorsunuz? 3 büyüklerle Avrupa’da başarılar kazanıp uluslararası alemin tanıdığı isim olmak daha mümkün.

İstesem Azerbaycan’dan, Katar’dan, İran’dan, Afrika’dan bir takıma hatta Afrika'da bir milli takıma gidebilirim. Hele Azerbaycan’da beni Türkiye’den daha iyi tanıyorlar. Azerbaycan Milli Takımı’nı çalıştıracaktım, son anda Prosinecki gitti. Zamanında Polonya, Romanya, Bulgaristan’a gidebilirdim ama o ülkelerin futbolu benim ülkemden daha ileride değil. Benim gitmeyi düşündüğüm ülkeler hep Avrupa’nın 5 büyük ülkesi (İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya) oldu.

Bugün Fatih Terim Milan’a gittiyse Galatasaray ile UEFA Kupası’nı kazanmasının büyük rolü olmuştur. Bu durum Mustafa Denizli ve Şenol Güneş içinde geçerli.

Türkiye’de en fazla resmi maç yöneten antrenör kim?

Futbol oynarken bu kadar üst seviyede eğitim yapmanız mümkün değil. Bende 1. ve 2. Lig’lerde top oynadım, Süper Lig’de de oynayabilirim ama eğitimime önem verdim. Futbol ve eğitim yan yana gitmediği için işi büyütemedim. Türkiye’de en büyük sorunun eğitim ve sporun asimile olmamasından kaynaklanıyor. Bu yüzden ben de eğitimime daha önem verdim. Dünya çapında çok önemli bir antrenör lisansına sahibim ve Alman antrenör derneğinin resmi üyesiyim. 30 senede 711 maç yöneterek en fazla resmi maç yöneten antrenör olmanın gururunu yaşıyorum. Kaynak olarak maçkolik.com’a bakabilirsiniz.

Almanya’da eğitim hayatımı sürdürürken 1991-1992 sezonunda ben perşembe gecesi İstanbul’a gelip, Cuma, Cumartesi, Pazar Bursaspor’u çalıştırıp averajla 5. yaptık ve Türkiye Kupası finali oynadık Trabzonspor’a karşı. Buna ek olarak Başbakanlık Kupası kazandık bu takımla. Hadi gitsin biri yapsın benim yaptığım gibi Bursaspor’da antrenörlük.

Taraftarlar tarafından bu kadar sevilip böylesi bir deneyime ve eğitime sahip olmanıza rağmen neden 3 büyüklerden size teklif gelmiyor şu anda?

Türkiye CV’ye önem veren bir ülke olsaydı çok daha iyi imkanlarda hocalık yapabilirdim. Ben her zaman bu işin gerçek sahipleriyle yani taraftarlarla iyi ilişkiler kurdum. 7 coğrafi bölgede 25 tane takım çalıştırdım ve bazılarında 2-3 kez göreve geldim. Bu kadar takım çalıştırmam da espri konusu oldu. Yüzde 90 düşmüş takımın başına niye geçiyorum? Bana ihtiyacı olan ve yardım isteyen bir camiaya hayır mı demem gerekiyordu? 25 takım arasında 11 tanesi düşmüş ama 14 tanesini ligde tutabildim. Bu emek ister, bilgi ister, cesaret ister, deneyim ister.

Karabükspor’un başına geçtiğimde 13 maçı kalmış ve benden 8 maçı galip gelmem gerekiyordu. Benden önce Karabük’ü çalıştıran meslektaşım gidip iş bulabiliyor, Yılmaz Vural bu takımı düşürmüş diye iş bulamıyor. Bazıları 32 maç yönetiyor, 2 maç kala takımı bırakıyor ben düşürmedim diyor, futbol camiası da bunu bırakanın lehine yorumluyor. Şaşkınlıkla izliyorum bu yaşananları.

Karabükspor Başkanı Hikmet Ferudun Tankut’un; “Yılmaz Vural 11. takım olarak Karabükspor'u düşürdü. Herhalde 12. takım olarak PTT 1. Lig'den de aşağıya düşmek istemediğimizden Yılmaz hocayla devam etmek istemedik.” sözlerine ne diyorsunuz?

Espri yaptığını düşünüyorum, ciddiye almadım. Eğer bunu ciddi söylediyse ona bir şey söyleyerek onun seviyesine inmek istemiyorum. Beyefendi bu sözleri eğer ciddi olarak söylediyse insanı üzüyor. O zaman bu açıklamaların neyine cevap vereyim? Ciddiyse eğer ben ondan bir gün beni arayıp benden özür dilemesini bekliyorum. Ben giderken Karabükspor seyircisi bana İmparator diye bağırdı, bir kez olsun takımı sen düşürdün demedi bu bana yeter de artar.

Sizin hakkınızda yapılan capslere bakışınız nasıl oluyor?

Gülüyorum geçiyorum hatta hoşuma da gidiyor. Yapılan esprilere kırılmam, kendimle barışık bir insanım. Benden başka kaç hocaya caps yapılıyor? Önemli insanlar hakkında caps yapılır, ben de reytingi olan bir insanım.

Yakın zamanda Fenerbahçe–Trabzonspor derbisi oynandı ve 2-0 Fenerbahçe kazandı. Trabzonspor’un Kadıköy’deki en son galibiyetine imza atan bir isim olarak bu durum ne zaman değişecek sizce?

Ben bir daha Trabzonspor’un başına geçersem Trabzonspor Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yine yener. (Gülümseyerek anlatıyor)

Galatasaray’ın da yine Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yenememe durumuyla ilgili bir tahmininiz var mı?

Futbol bir istatistik oyunu değildir, böyle devam edecek diye bir şey yok. Neden yenemediğini takımların düşünmesi lazım.

3 büyüklerden gönlünüzde hangi takım yatıyor?

Türkiye’nin 4. ve 5. büyüğü ile çalıştım Trabzonspor ve Bursaspor’la. Gönlümde 3 büyüklerin hepsi yatıyor. Bir Yılmaz Vural kolay yetişmiyor, ben şu an 62 yaşındayım ve antrenörlük hayatımın en az hata yapacak dönemindeyim. Süper Lig benim deneyim ve tecrübelerimden istifade etmeli. İnanın bu benim kaybımdan çok, ligin kaybı olur.

Trabzonspor ile yollarınız neden ayrıldı?

O dönem Samsunspor maçından sonra yönetim kurulunun benle devam etmek istemediği bana bildirildi. Neden olarak da benle anlaşamadıklarını öne sürdüler. İstifa etmemi istediler, hiçbir şey talep etmeden Trabzonspor’daki teknik direktörlüğümden istifa ettim ve gittim. Abartmak istemiyorum ama giderken binlerce insan havaalanına kadar ne olur gitme diye haykırdılar.

Peki Trabzonspor’dan sizinle temasa geçen oldu mu Şota sonrası?

Trabzonspor’un temas kuracak bir ortamı yok, seçimi bekliyorlar. Yönetici olmaya aday arkadaşlar arayıp keşke sen gelsen diyorlar. Trabzon’un yerel basınında da ismimim geçtiğini biliyorum.

Hamza Hamzaoğlu’nun Galatasaray’dan ayrılış süreciyle ilgili yorumunuz nedir?

Bir antrenör olarak çok üzüldüm. Bu işte başarıysa eğer kriter; arkadaşımız 3 tane kupa aldı ama sonuç ortada. Kriter başarıysa eğer Hamzaoğlu Galatasaray’dan gitmeyecekti.

Süper Lig’de sezonu kim şampiyon kapatır?

Yine her zamanki gibi 3 takımdan bir tanesi olacak ama kim olacağını söylemek müneccimlik ister. Bugün Beşiktaş iyi oynuyor diyorsun Akhisar’a yeniliyor. Fenerbahçe’yi tartışıyorun çok güzel top oynuyor. Galatasaray çok kötü diyorsun gidiyor şampiyon oluyor.

Karşıyaka ile adınız anıldı ama olmadı?

Erdal Acar yönetime olan desteğini çekince takım şuanda çok sıkıntılı bir durumda. Ben bunları daha önceden görüp yaşadığım için çok sevdiğim bir camia olan Karşıyaka’nın teklifini kabul etmedim.

Galatasaray’ın transfer edip oynatamadığı ve şimdi de takımdan ayrılan isteyen Kevin Grosskreutz hakkında ne düşünüyorsunuz?

Adam gelip 900 bin euroyu almış ve hiç oynayamadıysa bu adam bir kere kırılmıştır. Galatasaray’a ya UEFA’dan ceza gelirse ve oynayamama durumu uzarsa? Bunları oyuncu senden benden daha iyi takip ediyor. Yabancı oyuncu kendi geleceğini düşünür. Bunun yanında aile sorunları da gitmesinde diğer bir etken oldu. 

Bir dönem Okan Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev aldığınızı biliyoruz. Devam ediyor mu?

Zaman zaman üniversitelere gidip öğrencilere destek vererek derslere katılıyorum. Ben Türkiye’de yüksek lisansı olan bir kişiyim. Üniversitelerde resmi olarak öğretim görevlisi olma hakkına sahibim.

İngilizcenizi geliştirmek için özel ders aldığınızı biliyorum, bilmeyenler için bu konuyu açarsak?

Benim Almancam çok iyi. İngilizcemde iyi ama pratiğimi iyi tutmak için yabancı bir hocadan özel ders alıyorum. Türkiye’de 14 yabancı kuralı çıktıktan sonra İngilizceniz iyi durumda olmak zorunda tercümana ihtiyaç duymadan futbolcularınızla konuşabilmek için. Türk antrenör diye bir şey kalmadı. Takımın yarısı Türk yarısı yabancı. Bu insanlarla nasıl diyalog kuracaksın?

Son olarak sizi sevenlere bir mesajınız var mı?

1969’dan bu yana futbolun içindeyim, işin maddi boyutu bir yana en büyük kazancım taraftarların gönlünü kazanmak oldu. Tek kazandığım şey onların bana olan sevgisi ve sempatisi oldu. Her takıma eşit mesafede durduğum için her renkten takım taraftarı beni çok seviyor. Hayattaki en büyük kazancım taraftarların beni bu kadar sevmesi oldu. Onların sevgisine sahip olmak bir takımı şampiyon yapmaktan daha değerli benim için.