Gündem

Yılmaz Özdil: Sessiz çoğunluğun şapkaya da, takkeye de, poşuya da isyanı bu; yemeni devrimi yaşanıyor

"Bu ilk kez oluyor"

29 Mayıs 2018 13:36

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, İyi Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener'in sessiz çoğunluğu harekete geçirdiğini bir yemeni devrimi yaşandığını söyledi. Özdil, "Anadolu'nun dört bir köşesindeki kadınlar, çeyiz sandıklarından çıkardıkları umutlarını hayallerini 'tülbent' halinde 'yemeni' halinde 'yazma' halinde Meral Akşener'e veriyor" diyerek, "Bana sorarsanız, sessiz çoğunluğun şapkaya da, takkeye de, poşuya da isyanı bu" ifadesini kullandı.

Akşener'in yaptığı mitinglerde taraftarlarınca 'tülbent' veriliyordu. Akşener vatandaşların uzattığı tülbentleri toplayarak bunlarla müze kuracağını açıklamıştı.

Özdil'in, "Yemeni" başlığıyla (29 Mayıs 2018) yayımlanan yazısı şöyle: 

Demirel'in “fötr”ü vardı.
Köylü çocuğu olarak şehirli sembolü taşıyordu. Miting meydanının en arkasında duran vatandaşın kafasına takacakmış gibi kolunu uzata uzata sallardı.

*

Ecevit'in “kasket”i vardı.
Anne tarafından saraylı, Robert Kolej mezunu olarak köylü sembolünü marka edinmişti.

*

Erbakan'ın “takke”si vardı.
Camiye sokulan siyasetin kafaya takılan modeliydi. Kafasını örtsün diye değil, kafasının içindekini göstersin diye kullanırdı.

*

Bir uçtan öbür uca…
“Poşu” takan da vardı.
“Börk” kullanan da.

*

Güya bunların hepsi kendilerine özgü ideolojileri temsil ediyordu ama, aslında hepsinin “ortak” özelliği vardı.
Erkek egemen toplumun, erkek aksesuarlarıydı.
“Baba, Karaoğlan, Hoca, Başbuğ” gibi erkek sıfatlarının, erkek sembolleriydi. “Reis” de öyle.

*

Bu memleketin kadınlarından daima erkek sembolleriyle, erkek sıfatlarıyla oy istendi.

*

Ve, demokrasi tarihimizde ilk kez “tülbent” görüyoruz.
Anadolu'nun dört bir köşesindeki kadınlar, çeyiz sandıklarından çıkardıkları umutlarını hayallerini “tülbent” halinde “yemeni” halinde “yazma” halinde Meral Akşener'e veriyor.
Batman'dan Kayseri'ye Denizli'den Konya'ya Aydın'dan Samsun'a Antalya'dan Zonguldak'a miting kürsüsüne “yemeni” yağıyor.
Farklı coğrafyalarda yaşayan, kiminin saçı açık, kiminin kapalı, birbirini hiç tanımayan kadınlar adeta sözleşmişler gibi, ne etnik kökenden bahseden var, ne mezhepten, sadece “yemeni” var.

*

Neticeyi bilmem.
Ama bu ilk kez oluyor.

*

Bana sorarsanız, sessiz çoğunluğun şapkaya da, takkeye de, poşuya da isyanı bu… Yemeni devrimi yaşanıyor.