Gündem

Yılmaz Özdil: Lozan Antlaşması'nı, AKP'li yöneticiler Atatürk'e nefret kussun diye mi imzaladık!

"Lozan'ı güncellemek yerine..."

13 Aralık 2017 16:21

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil,  24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde, TBMM ve birçok ülke temsilcisinin imzaladığı son olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan ziyareti sırasında gündeme gelen Lozan Antlaşması hakkında, "AKP'li yöneticiler Atatürk'e nefret kussun diye mi imzaladık" dedi. Özdil, "Akp çatısı altında yönetici olan bu tipler Atatürk'e nefret kussun, soydaşlarımıza küfretsin diye mi imzaladık?" diye sordu.

Özdil'in "Al sana Lozan!" başlığıyla (13 Aralık 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Eminim hatırlarsınız…
Akp gençlik kolları başkanı yüreğindeki nefreti kusmuş, Atatürk'e alenen küfür etmişti, “birisinin babasının ve kendisinin doğum yeri Selanik'se Selaniklidir, kimse Türk, Atatürk demesin, orijinali Yunan yani, Türk'e benzemiyor, keşke Atatürk olmasaydı” demişti. Halktan gelen yoğun tepkiler üzerine Akp'den istifa ettirilmişti.

*

Ben de bu arkadaşla alakalı yazı yazmıştım, “mesela sağlık bakanı Mehmet Müezzinoğlu, babası Gümülcine doğumlu, kendisi Gümülcine doğumlu, bu Akp'li arkadaşın iltihaplı mantığına göre Mehmet Müezzinoğlu Yunan mıdır?” diye sormuştum.

*

“Türk adalarını Yunan'a bırakacaksın, Türk yoktur diyeni alkışlayacaksın, Ne Mutlu Türküm Diyene'li Andımıza tahammül edemeyeceksin, TC'yi sileceksin, sonra çıkıp Atatürk'e Yunan diyeceksin öyle mi?” diye sormuştum.

*

Aradan aylar geçti…

*

Dün sabah işe geldim.
Masamda resmi bir evrak.
Üzerinde “Anamur Cumhuriyet Başsavcılığı” yazıyor.
Açtım.

*

Meğer…

*

Atatürk'e küfreden bu arkadaş, benim hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulunmuş iyi mi!

*

Kendisi hakkında “gerçeklere aykırı” yazı yazdığımı, bu yazıyı “Sen Kimsin?” isimli kitabıma koyduğumu, fotoğrafını izinsiz yayınladığımı belirterek, “özel hayatının gizliliğini ihlal ettiğimi” öne sürmüş!

*

Atatürk'e alenen küfretmesinde sakınca yok…
Ama kendisi hakkında yazı yazılırsa “rencide” oluyormuş yani!

*

Gitmiş savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, “özel hayatının gizliliğini ihlal ettiğimi, kişisel bilgilerini hukuka aykırı olarak ele geçirdiğimi, yalanlar yazdığımı” belirterek, bu suçlardan cezalandırılmamı talep etmiş.

*

Allah'tan namuslu savcılar var bu ülkede…
Hukukun üstünlüğünü, hukukun saygınlığını koruyan savcılar var.

*

Savcımız şikayeti incelemiş, kapı gibi karar vermiş.

*

Özetle demiş ki…
“Yılmaz Özdil'in yalan yazdığını öne sürmüşsün ama, Atatürk'le alakalı sözlerini kendi sosyal medya hesabından alenen söyledin.
Atatürk'le alakalı bu sözleri bizzat söylediğin için Başsavcılığımız tarafından Anamur Asliye Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açıldı, şu anda yargılanıyorsun.
Şüpheli sıfatıyla seni savcılığa çağırdık, Atatürk'le alakalı bu sözleri söylediğini soruşturma makamlarının huzurunda bizzat kabul ettin.
Yılmaz Özdil kitabında senin fotoğrafını kullanmış ama, bu fotoğraf zaten senin twitter hesabının profil fotoğrafı, gizli saklı alınmış değil.”

*

“Ayrıca, Anayasamıza göre basın hürdür, sansür edilemez.”

*

“Yılmaz Özdil'in yazısı basın özgürlüğü sınırları içindedir, Yılmaz Özdil'in yazdığı bu haber kamuyu ilgilendiren bir haberdir, kamuoyunun bu haberi öğrenmekte menfaati bulunmaktadır.”

*

“Dolayısıyla, Yılmaz Özdil'in yazısında suç yoktur, kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına, soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.”

*

Yani…
Savcı, ifademi almaya gerek bile duymadan şikayeti reddetmiş.
Şikayet eden arkadaşa, ne şikayetinden bahsediyorsun, asıl sen yargılanıyorsun demiş!

*

Bu vesileyle…
Güncel hukuki mevzuyla alakalı olarak tekrar sorayım bari.

*

Batı Trakya Türkleri'nin gaspedilen hakları konusunda Yunanistan başbakanıyla biraraya geliyoruz, “Lozan güncellenmeli” filan diyoruz.

*

Bugünkü Yunanistan sınırları içinde dünyaya gelenlerin orijinali Türk değilse, Batı Trakya Türkleri'nin orijinali Yunan mıdır?
Sırf Selanik'te dünyaya geldiği için Atatürk'e Yunan diyen bu arkadaş, nasıl oluyor da Akp'de yönetici olabiliyor?
Biz Lozan Antlaşması'nı Akp çatısı altında yönetici olan bu tipler Atatürk'e nefret kussun, soydaşlarımıza küfretsin diye mi imzaladık?

*

Lozan'ı güncellemek yerine, Akp'nin kendi kadrolarını güncellemesi gerekmiyor mu?