Gündem

Yılmaz Özdil: 30 Ağustos'ta kaybetseydik asrın liderimiz anca Avam Kamarası'na girebilirdi

30 Ağustos 2019 07:49

Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, büyük taarruzun 97. yıl dönümünde, "30 Ağustos'u kaybetseydik" başlıklı bir yazı yayımladı. "30 Ağustos'ta kaybetseydik İstanbul hâlâ İngiliz şehriydi" diyen Özdil, "Asrın liderimiz, İngiliz Muhipleri Cemiyeti'ne üye olsa bile, anca avam kamarasına girebilirdi. Asrın Rize Kontu, Siirt Dükü, Kasımpaşa Markizi olmadığı için, maalesef lordlar kamarasına almazlardı" diye yazdı.

HDP'li belediyelere kayyım atanmasını da yazısında nükteli bir şekilde ele alan Özdil, "Mardin'e kayyum vali atayamazdık, çünkü zaten Fransız müstemleke valisi görevde olacaktı" dedi. Öte yandan Özdil, Kaz Dağları'ndaki ağaç katliamını da, "Sayın hükümetimiz Kazdağları'nı Kanada şirketine veremezdi, çünkü Çanakkale İngiliz şehriydi, İngiliz hükümetinin kendi topraklarını bir başka ülkeye peşkeş çekmesi mümkün değildi!" ifadeleriyle eleştirdi.

Özdil'in, "30 Ağustos'u kaybetseydik..." başlığıyla (30 Ağustos 2019) yayımlanan yazısı şöyle:

Sevr geçerli olacağı için, Erzincan doğumlu Binali Yıldırım Ermenistan vatandaşı olacaktı. İzmir milletvekili filan olmayı boşver, İzmir'e gitmek için Yunan konsolosluğundan vize almak zorundaydı.
İstanbul'a belediye başkan adayı olamayacağı gibi, o aldığı Yunan vizesiyle İstanbul'a turist olarak bile gidemezdi, çünkü İstanbul Schengen bölgesine dahil olmayacaktı, illa İstanbul'u görmek istiyorsa, gidip bir de İngiltere vizesi almak zorundaydı.

Bülent Arınç'ın nüfus kağıdına Bülentis Arınçopulos yazabilirlerdi, çünkü doğduğu şehir Bursa, asimilasyon meraklısı Yunanistan'a aitti.

İçişleri bakanımız aslen Pontuslu olacaktı.

Mardin'e kayyum vali atayamazdık, çünkü zaten Fransız müstemleke valisi görevde olacaktı. Gazi, kahraman, şanlı olamayacaktı, Lö Antep, Dö Maraş, Dö la Urfaux olacaktı.

30 Ağustos'ta kaybetseydik…

İstanbul hâlâ İngiliz şehriydi. Asrın liderimiz, İngiliz Muhipleri Cemiyeti'ne üye olsa bile, anca avam kamarasına girebilirdi. Asrın Rize Kontu, Siirt Dükü, Kasımpaşa Markizi olmadığı için, maalesef lordlar kamarasına almazlardı.

Vahdettin Köşkü'nü makam ofisi olarak kullanamazdı, çünkü Vahdettin'in sülalesi zaten orada oturuyor olurdu.

Sevr geçerli olacağı için, Erzincan doğumlu Binali Yıldırım Ermenistan vatandaşı olacaktı. İzmir milletvekili filan olmayı boşver, İzmir'e gitmek için Yunan konsolosluğundan vize almak zorundaydı.

İstanbul'a belediye başkan adayı olamayacağı gibi, o aldığı Yunan vizesiyle İstanbul'a turist olarak bile gidemezdi, çünkü İstanbul Schengen bölgesine dahil olmayacaktı, illa İstanbul'u görmek istiyorsa, gidip bir de İngiltere vizesi almak zorundaydı.

Bülent Arınç'ın nüfus kağıdına Bülentis Arınçopulos yazabilirlerdi, çünkü doğduğu şehir Bursa, asimilasyon meraklısı Yunanistan'a aitti.

İçişleri bakanımız aslen Pontuslu olacaktı.

Mardin'e kayyum vali atayamazdık, çünkü zaten Fransız müstemleke valisi görevde olacaktı. Gazi, kahraman, şanlı olamayacaktı, Lö Antep, Dö Maraş, Dö la Urfaux olacaktı.

Ahmet Davutoğlu Osmanlı'yı yeniden kuramadı ama, belki Roma İmparatorluğu'nu yeniden kurabilirdi, çünkü İtalyan şehri Konya'da dünyaya gelecekti. Üç saatte Şam'ı alıp, cuma namazı kılmaya Emevi Camisi'ne gidemediler maalesef, Vatikan'a giderlerdi gari.

Ankara zaten elimizde kalmazdı ama, de ki kaldı… Ankaralı Ali Babacan İstanbul'daki parti kurma toplantılarına gitmek için, her defasında 50 lira yurtdışı çıkış harcı ödemek zorundaydı.

Sayın hükümetimiz Kazdağları'nı Kanada şirketine veremezdi, çünkü Çanakkale İngiliz şehriydi, İngiliz hükümetinin kendi topraklarını bir başka ülkeye peşkeş çekmesi mümkün değildi!

Edirne'den Ardahan'a diye bir gururumuz olamayacaktı. Yunanistan'dan Ermenistan'a olacaktı. Şu an kendi topraklarımız içinde seyahat ettiğimiz, Van Gölü Ekspresi'ne binersek, Ermenistan'a, Kurtalan Ekspresi'ne binersek, Kürdistan'a, Kars Ekspresi'ne binersek, Yunanistan'dan Ermenistan'a, Toros Ekspresi'ne binersek, Fransa'dan İtalya'ya gitmiş olacaktık.

Asrın liderimizin bizzat açtığı İstanbul-İzmir otoyolu, İngiltere'yle Yunanistan arasında gidip
gelmeye yarayacaktı.

30 Ağustos'un kıymetini bilmek gerekir.

Mustafa Kemal'e dil uzatan, ya vatan hainidir, ya da vatan hainidi