Dünya gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım, küresel fiyat artışları nedeniyle tarımsal ürün ithalatının enflasyon ithalatı anlamına geldiğini belirtti. Yıldırım, küresel gıda fiyatlarının son 6 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu belirterek, hububat ürünlerinde yüzde 45-50 fiyat artışı yaşandığını kaydetti. Yıldırım’ın aktardığı rapora göre çeşitli ürünlerde fiyat artışları şöyle gerçekleşti:
“Temmuz ayında; 11,5 protein buğday için Fob fiyatlar ton başına 192 dolar seviyelerinde iken, bugün yüzde 50 civarında artış ile 290 dolar seviyesine geldi. 12,5 protein buğday, 198 dolardan yine yüzde 50 oranında artışla 296 dolara çıktı. Mısır, aynı dönemde 180 dolardan yüzde 45 fiyat artışı ile 262 dolara ulaştı. Arpadaki artış yüzde 47 civarında ve aynı dönemde tonu 174 dolardan 256 dolara yükseldi. Kepek fiyatı ise 145 dolardan 182 dolara çıktı.”
Daha önce iktisatçı Prof. Dr. Emre Alkin de tarımsal ürünlerde küresel ölçekte yaşanan fiyat artışına dikkat çekerek bu olgunun Türkiye'yi de etkileyeceğini belirtmişti. Ali Ekber Yıldırım, tarım ürünlerinde fiyat artışlarının en önemli nedenleri arasında pandemi tedirginliği, ülkelerin yüklü alımları, kısıtlama ve yasaklamalar dahil kota vb. uygulamalar, bazı bölgelerdeki rekolte azlığı, kuraklık endişesi, Çin tarafından yapılan çok ciddi alımlar gibi faktörlerin sayılabileceğini belirtti.
Çin’in ithalatı fiyatları yükseltiyor
Yıldırım’ın verdiği bilgilere göre yüklü ithalatları ile uluslararası piyasaları etkileyen önemli bir ülke olan Çin’in piyasadan her talep ettiği ürün karşısında fiyatlar yükseliyor. Çin’in Amerika’dan 25-30 Ocak tarihlerinde 5.8 milyon ton mısır alması mısır fiyatlarını hızla yükseltti.
Mısır fiyatlarının artışında Çin’in taleplerinin yanı sıra Güney Amerika’da yaşanan kuraklık etkisinin belirsizliği, Arjantin’in mısır ihracatına miktarsal kısıtlama getirmesi (karar yürürlükten kalktı ama piyasaları gerilemedi), Ukrayna’nın bu yılki rekolte düşüklüğü ve ihracat miktarını 24 milyon tonla sınırlama kararı etkili oluyor. Ayrıca yağlı tohumlarda yine Karadeniz havzasında alınan önlemler ve ihracat vergilerinin yükseltilmesi, yem sektörünün birbirinin muadili olarak kullandıkları bu ürünlerin piyasasını karşılıklı olarak artış yönlü etkiliyor.
Yıldırım’ın aktardığı raporda tarımın ana sorunları şöyle sıralanıyor:
Üretim tehdit altında
Tarımda önümüzdeki süreç için öngörülen en önemli tehditler şöyle sıralanıyor:
1- Toplam ekiliş alanı azalıyor, hububat ekili alan daha fazla azalıyor.
2- Kırsal gittikçe boşalıyor, ekim alanları boş kalıyor.
3- Bölgesel ürün desenleri değişiyor, ovalarda üretim çok yıllık bitkilere kayıyor.
4- Üretim bölgesindeki yoğunlaşma ile tarımsal sanayi arasındaki mesafeler artıyor, nakliye önemli bir maliyet kalemi haline geliyor,
5- Hayvancılıktaki değişim ve şirketleşme, insan gıdası olacak ürünlerin alanını tehdit ediyor. Arpa, mısır ile buğday ekim alanlarındaki denklem, hayvan gıdası lehine kayıyor.