Başbakan Yıldırım ile Almanya Başbakanı Merkel'in bugünkü görüşmesi öncesi, muhalefet partilerinden politikacılar Merkel'e Türkiye'ye karşı "net ve sert" bir tutum sergileme çağrıları yapılıyor.
Başbakan Binali Yıldırım bugün Alman mevkidaşı Angela Merkel ile Berlin'de bir araya gelecek. Öğleden sonra gerçekleşecek görüşme sonrasında ikili ortak basın toplantısı düzenleyecek.
Görüşmede iki ülke ilişkilerinin yanı sıra gazeteci Deniz Yücel’in tutukluluğununda gündeme gelmesi bekleniyor. Yıldırım ile Merkel arasındaki görüşme öncesinde Alman muhalefet partilerinden temsilciler Merkel'e, Türk hükümetine karşı daha sert bir politika izleme çağrısı yaptı.
“İslamcı diktatörlükle işbirliği Avrupa fikrini ayaklar altına almaktır”
Yıldırım'ın ziyaretine yönelik Alman haber ajansı dpa'ya konuşan Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Sahra Wagenknecht, Türkiye'ye yapılan silah ihracatının derhal sonlandırımasını ve Türkiye'nin AB tam üyelik müzakerelerinin dondurulmasını talep etti.
Wagenknecht, "İslamcı bir diktatörlükle AB müzakerelerini sürdürenler, Avrupa fikrini ayaklar altına almış olur" ifadesini kullandı. Wagenknecht Merkel'in Yıldırım ile görüşmesinde, "ilişkileri dikkatlice ve düşünceli şekilde yürütmekten vazgeçmesi gerektiğini" belirtti.
Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Wagenknecht Die Welt gazetesi muhabiri gazeteci Deniz Yücel'in bir yıldır Türkiye'de tutuklu olmasının da "tahammül edilemez" bir durum olduğunu vurgulayarak, gazetecinin "koşulsuz" şekilde derhal serbest bırakılmasını talep etti.
Wagenknecht, Deniz Yücel'in, koşulsuz şartsız bırakılmamasının, şüpheli bir değiş tokuşun içinde yer almak istemeyen Yücel'e de bir tokat anlamına geleceğini belirtti.
Gazeteci Deniz Yücel kısa süre önce cezaevinden avukatı ile gönderdiği mesajda, "serbest kalması için Ankara ile Berlin arasında kirli bir anlaşma yapılmasına karşı olduğunu belirtmiş ve özgürlüğünün tank ticaretiyle lekelenmesini istemediğini" ifade etmişti.
"Siviller bombalanıyorsa gözlerimizi kapatamayız"
Yeşiller Partisi milletvekili Cem Özdemir de Alman haber ajansı dpa'ya yaptığı açıklamalarda, Wagenkencht ile benzer taleplerde bulundu.
Cem Özdemir, Merkel'in Yıldırım ile görüşmesinde Türk hükümetinin Suriye'nin kuzeyindeki Afrin'de yürüttüğü harekatı da görüşmesi gerektiğini belirterek, "Bir NATO üyesi ülke sivilleri bombalıyor, binlerce insanın kaçmak zorunda kalmasına neden oluyor ve bir diğer NATO üyesini tehdit ediyorsa, bu duruma gözlerimizi kapatıp yokmuş gibi davranamayız" dedi.
Yeşiller Partisi eski Eş Başkanı Özdemir perşembe günü Südwest Radyosu'na yaptığı açıklamada da Merkel hükümetinin Türk hükümetiyle "kucaklaşmayı" bırakarak net ve kesin bir tavır takınması gerektiğini vurguladı. Özdemir, federal hükümetin Türkiye'deki insan hakları durumuna yönelik net ifadeler kullanmasını talep etti.
"Yücel Erdoğan’ın rehinesi"
Özdemir, "Şunun netleştirilmesi gerekiyor; Türkiye'deki insan hakları durumunda bir iyileşme olmadığı sürece Türkiye'ye ne turizmde ne de gümrük birliği modernizasyonu müzakerelerinde ne de herhangi farklı bir konuda kolaylık sağlanacak" şeklinde konuştu.
Bir yıldır tutuklu gazeteci Deniz Yücel için 14 Şubat'ta Berlin'de eylem düzenlendi
Gazeteci Deniz Yücel'in de derhal koşulsuz şekilde serbest bırakılmasını talep eden Cem Özdemir, Türk hükümetinin "Yücel'i kendi itibarını koruyacak şekilde" serbest bırakmanın yollarını aradığına dikkat çekerek, "kirli bir anlaşma" yapılabileceğinden şüphelendiğini dile getirdi.
Özdemir, Yücel'in Erdoğan'ın karşılığında istediklerini alabilmek için şantaj yapabileceği "siyasi rehinesi" olduğunu belirtti.
SPD’li Annen: Yücel’in durumu siyasi bir karar
Sosyal Demokrat Parti Dış Politika Sözcüsü Niels Annen de aynı konuya yönelik açıklamasında, Deniz Yücel'in en kısa sürede serbest bırakılmasını umduklarını ifade etti. Bavyera 2 Radyosu'na konuşan Annen, "Ancak biliyoruz ki sonunda mahkeme değil, Türk siyaseti karar verecek" ifadesini kullandı.
Muhalefet partilerinin aksine Alman Bilim ve Politika Vakfı SWP'nin direktörü Volker Perthes ise Ankara'ya fazla baskı yapmanın doğru olmayacağı görüşünde. Perthes, Türkiye'deki mevcut insan hakları durumuna rağmen Ankara’ya fazla baskı yapmak yerine diyaloğu sürdürmenin önemli olduğuna dikkat çekti.