Gündem

Yıldıray Oğur: Türkiye’de polisin işkencesinde hikmetler bulabilenler, ABD'deki polis şiddetine karşı birer Martin Luther King Jr'e dönmüş durumda

"Demek ki sokak gösterisinin de göstericinin de başka ülkede olanı makbul"

01 Haziran 2020 11:11

Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, "Türkiye’de polisin işkencesinde hikmetler bulabilenler, sokakta bir Suriyeli gencin öldürmesi karşısında hemen devletimizin haklılığı için gerekçeler üretenler, basit sokak gösterilerini bile hızlıca darbe planlarına bağlayanlar, ABD’deki polis şiddeti karşısında ise birer Malcolm X’e, Martin Luther King Jr’e, insan hakları derneği Minnesota şube başkanına dönmüş durumda." düşüncesini dile getirdi. 

Oğur, "Tabii ki olaylar Türkiye’de geçmediğinden insanların haklı bir dava için sokaklara çıkmasını, bu uğurda üç beş karakolu yakmasını da anlayışla karşılıyorlar.  Devletin televizyonu, resmi ajansı ABD’de yaşanan kaosu gizlenemeyen bir heyecanla an be an Türkiye’ye aktarıyor, Gezi olaylarından beri hiç bir şeyi merkezinden bildirmeyen, hep arkadan arkadan dolanan 'NTV öfkenin merkezinden bildiriyor', yorumcular nihayet başka ülkeleri karıştıran ABD’nin de 'Amerikan baharı'nı tatmasını kutluyor. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, polis şiddetini kınayan ve suçluların bir an önce bulunmasını isteyen İngilizce tweetler bile attı." ifadesini kullandı. 

Oğur, "Türkiye’de yaşanan benzer bir polis şiddeti vakası ve patlak veren gösterilerle ilgili herhangi bir yabancı ülke lideri böyle  tweetler atsaydı, çoktan 'kaos planı'nın faturası o ülkeye çıkarılmıştı. Neyse ki Amerikalılar gösterilerin arkasında Türkiye olduğunu henüz söylemedi. Demek ki sokak gösterisinin de göstericinin de başka ülkede olanı makbul.  El alemin ülkesinde olunca, gösteri hakkı bir anda kutsallaşıyor, yağma, yakıp yıkma bile insanın gözüne pek batmıyor." görüşünü savundu.

Oğur, "Ne de olsa polis başka devletin polisi, yakılan yıkılan da başkasının malı mülkü. Aslında insan hakları, gösteri hakkı evrensel, polis şiddeti her yerde aynı ama demek ki yurtdışındakinin tvadı bir başka oluyor. İnsanın gidip polise üç beş taş atası, bir caddenin ortasına barikat kurası bile geliyor. Hiçbir şey yapamayan en azından bir tweet atsın. Ne de olsa o tweet için ihbar edilip, ertesi sabah kapınıza New York emniyetinden polislerin dayanmayacağı kesin. Artık bu kadarını da yaparsınız herhalde" değerlendirmesinde bulundu.

Yazının devamı için tıklayın