Haziran Direnişi'nin ikinci yılı geride bırakılırken, direniş sırasında polis saldırılarında yaşamlarını yitiren Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert ve Ahmet Atakan’ın aileleri konuştu.
DİHA'nın haberine göre, evlatlarının davalarındaki adalet arayışı sürerken katillerin cezalandırılmasını talep ettikleri için davalık olan aileler, baskı, sindirme ve yıldırma politikalarına karşı direneceklerinin altını çizdi, Gezi Direnişi’nin bitmediğini, büyüyerek devam ettiğini söyledi.
'Ali İsmail bugün olsa yine o sokağa girerdi'
Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz, devletin, adaletin sağlanmaması için her türlü hileye başvurduğunu söyledi. Katillere ceza değil ödül verildiğini, duruşmalarda adaletin sağlanamadığını söyleyen Korkmaz, “Kim ne derse desin kardeşimin katili Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.
Direnişin kendilerinde de önemli değişiklikler yarattığını belirten Korkmaz, Ali İsmail Korkmaz Vakfı ile kardeşinin anısını yaşatmaya çalıştıklarını dile getirdi. “Bizler acı günler yaşıyor olsak da Ali İsmail, bugün toplumda birbirine karşıt olarak görünen bu kadar çok kesime, yaşamın renklerle güzel olduğunu göstermek için, bunca insanı bir araya getirdiği için o sokağa tekrar girerdi. Biz ona, ‘O sokağa girme, seni öldürecekler’ desek, Ali İsmail yine o sokağa girer ve düşmanının gözünün içine baka baka, ‘Ben 19 yıllık hayatımda bu birlikteliği oluşturdum. 100 yıl da yaşasam bu dayanışmayı sağlayamazdım’ diyerek canını seve seve verirdi” diyen Korkmaz, Gezi Direnişi’nin asıl direnişin sadece fragmanı olduğunun altını çizdi.
'Daha önce adaleti adliyelerde arıyorduk. Şimdi saraylarda arıyoruz, sarayda adalet olmaz'
Abdullah Cömert’in ağabeyi Adnan Cömert de kardeşinin katledilmesinin ardından sürdürdükleri adalet arayışında “terör örgütü üyesi olmak, örgüt propagandası yapmak, cumhurbaşkanına hakaret” gibi gerekçelerle haklarında davalar açıldığına dikkat çekti. İşsizlikle sindirilmeye çalışılan kardeşi Zafer’in Rusya’ya gitmek zorunda bırakıldığını hatırlatan Adnan Cömert, “Daha önce adaleti adliyelerde arıyorduk. Şimdi saraylarda arıyoruz. Sarayda adalet olmaz. Saraylarda baskıcı diktatörlerin, kralların yönetimi dışında bir şey bulunmaz” dedi.
Abdullah Cömert’in annesi Hatice Cömert de davanın Balıkesir’e kaçırılmasına tepki gösterdi, mücadelelerinin süreceğini dile getirdi.
'AKP’nin zulmünün son bulması tek isteğimdir'
Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan da “Oğlum Ahmet’in her sabah dinlettiği ‘Anne ben senin oğlunum’ şarkısı halen kulaklarımda çınlıyor” dedi. Tek isteğinin oğlunun katillerinin ortaya çıkarılması olduğunu kaydeden Emsal Atakan şöyle konuştu:
"Oğlumun katili, AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Katliamları da durmadı, Türkiye’de ve Suriye’de devam ediyor. Şırnak’ta Nihat Kazanhan’dan, Suriye’de yaşayan insanlara kadar hepsi, AKP’nin silahlarıyla katlediliyor. Yetmezmiş gibi şimdi de çeteleri burada eğitip (eğit-donat projesi) masum insanları katletmeye devam edecekler. Kana doymuyorlar, doymayacaklar da. AKP’nin zulmünün son bulması tek isteğimdir."