Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Star yazarı Yiğit Bulut, 29 Ekim'i "Yeni bir dünya kuruluyor ve Batı'nın Doğu'ya hükümranlığı bitiyor. Güneş Doğu'dan yeniden yükseliyor ve Türkiye, 2000 sonrası bu ikinci başkaldırı yolunu açan Erdoğan'ın liderliğinde insanlığın özgürleşmesi yolunda elinden geleni yapıyor" diye anlamlandırdığını söyledi.
Bulut'un "Cumhuriyet 'emperyalizme karşı mücadele' demektir" başlığıyla (29 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Bugün 29 Ekim, Emperyalizme meydan okuyan milletin destanının dönüm noktası… İlk yüzyıl içindeki ilk başkaldırı ve 2000 sonrası başlayan ikinci başkaldırı…
Peki bundan sonra ne olacak? Yeni Türkiye nasıl şekillenecek?
Yeni Türkiye “Bilgi Temelli” olacak… Bir DÜNYA ve DOĞU’DAN YÜKSELEN GÜNEŞ…
YENİ BİR DÜNYA, YENİ BİR TÜRKİYE ve Türkiye için yeni bir EKONOMİK PARADİGMA TANIMLAYACAĞIZ, TANIMLIYORUZ…
Biz bu yolda yürürken, açtığımız yolda önemli değişiklikler de dünyaya yansıyor. BATI’nın DOĞU’ya hakimiyeti bitiyor ve DOĞU’nun hakimiyeti başlıyor… Güzel günler çok yakın…
Bu noktada bir çalışmadan bahsetmek istiyorum…
Bu noktada biraz geriye dönmek istiyorum…
Böyle günlerde aklıma düşen bir kitap var, ismi ‘Dünyaya neden şimdilik Batı hükmediyor?’... Çok güzel bir çalışma, yazarı Ian Morris, özellikle 1800’lerin başından akışı ele alarak bugün neden kendine BATI diyen emperyal yapının dünyaya hükmettiğini analiz ediyor. Çok ilginç bir detayla başlıyor ve 1800’lerin başında Çin limanlarını yakıp yıkan İngiliz donanması ile zorla Çin ticaretinin İngiliz tacirlerin eline nasıl geçtiğini ortaya koyuyor, bir detay da ben ekleyeyim; 1839 Baltalimanı anlaşması ile Osmanlı da aynı sonuca katlanmak zorunda kalıyor ve Osmanlı ticareti ve yerli üretimi çökertiliyor... Sonrası zaten malum; BATI hayranı kafaların ürünü bir Osmanlı ve Çin-Osmanlı çizgisindeki çöküş ile ortaya çıkan Emperyalizm!
Bir kitabım daha var elimde; Alev Alatlı da “Beyaz Türkler neden küstü” çalışmasında benim de daha önce defalarca ele aldığım Petro’dan başlayan BATI HAYRANLIĞI ile Rusya’nın girdiği çöküş sürecini ele alıyor ve Osmanlı-Rus çizgisinde batılılaşma görünümü şapkası altında ortaya çıkan PAÇOZLAŞMA ve zincirleme reaksiyonu analiz ediyor...
Alev Alatlı’dan bir cümle almak istiyorum; “...Rus entelijansiyası yüz yıl savaştı... En son Solijenitsin palazlanan BATILILAŞMACI gençliği paçoz olarak tanımladı... Dostoyevski’den önce Gogol ‘ölü canlar’da’ yakındı aynı paçozluktan”...
EVET HANGİ ÜLKEDE KARŞIMIZA ÇIKARSA ÇIKSIN, İSTER TÜRKİYE, İSTER RUSYA “BATILILAŞMA” TUZAĞINA DÜŞMEK HER ÜLKE İÇİN EN BÜYÜK TEHLİKEDİR… BATILILAR İÇİN “BATILILAŞMA” DİYE BİR KAVRAM YOKTUR, ONLAR İÇİN ADI “SÖMÜRGELEŞTİRME-ZİHİNSEL ESARET ALTINA ALMADIR”…
Son olarak soralım; 29 Ekim’i nasıl anlıyor ve anlamlandırıyorum?
ÇOK AÇIK; YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR VE BATI’NIN DOĞU’YA HÜKÜMRANLIĞI BİTİYOR… GÜNEŞ DOĞU’DAN YENİDEN YÜKSELİYOR VE TÜRKİYE, 2000 SONRASI BU İKİNCİ BAŞKALDIRI YOLUNU AÇAN ERDOĞAN’IN LİDERLİĞİNDE İNSANLIĞIN ÖZGÜRLEŞMESİ YOLUNDA ELİNDEN GELENİ YAPIYOR… HERKESİ BU SAVAŞA KATILMAYA VE DESTEK OLMAYA DAVET EDİYORUM…
YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ, GÜÇLÜ, BÜYÜK, CİHANLŞÜMUL TÜRKİYE… YAŞASIN BAĞIMSIZ, EMPERYALİZME MEYDAN OKUYAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ…