Güzel sanatlar lisesi sınavlarına giren otistik öğrenciler Otizm Eylem Planı'na aykırı olarak, özel yetenekleriyle değil, akranlarıyla değerlendi. Gençler sınavı kazanamadı.
15 yaşındaki otizmli Cem Görkem beş yıldır müzik eğitimi alıyor ve piyano çalıyor. 16 yaşındaki Abdülhamit de iki yıldır resim eğitimi alıyor. Lise eğitimine de bu alanda devam etmek isteyen Görkem ve Abdülhamit güzel sanatlar lisesinin sınavına girdi ancak ‘kazanamadı’. Oysa, Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, “Başarı değerlendirmeleri akranlarıyla birlikte değil, özel durumlarına göre yapılmalı” diyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kabul ettiği ‘Otizm Eylem Planı’nda da (OEP), “ MEB , otizmli çocukların meslek, güzel sanatlar ve spor liselerinde kaynaştırma eğitimi almalarını, yetenek sınavları raporları dikkate alınarak yapılmasını sağlamalı” ifadesi yer alıyor . Aileler MEB’e yönetmelikleri uygulama ve harekete geçme çağrısı yapıyor.
Dava açacağız
Radikal gazetesinden Umay Aktaş Salman'ın haberine göre, üç yaşında otizm teşhisi alan Cem Görkem Gündoğdu , Mersin ’de yaşıyor ve 5 yıldır piyano eğitimi alıyor. Tutkusu müzik. Bu alanda eğitimine devam etmek isteyen Gündoğdu, Nevin Kodallı Güzel Sanatlar Lisesi’ne başvurdu. Baba Cezmi Gündoğdu sonrasında yaşanılanları şöyle anlatıyor: “Özel eğitim hizmetleri yönetmeliğini dikkate alsalardı Görkem’in ayrı bir sınava girmesi gerekiyordu. Ancak diğer çocuklarla aynı sınava tabi tuttular. ‘Rehber öğretmeniyle sınava girsin’ diye dilekçe verdik, olmadı. Ek kontenjan kalınca yine sınava girdi ancak kabiliyetli olmasına rağmen çocuğum başarısız oldu. Kendini ifade edemedi ki. İki sınav da yönetmeliğe aykırı yapıldı. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, valiliğe dilekçe yazdık. Müfettiş görevlendirildi ama ‘yapılacak bir işlem yok’ dediler. Okullar açıldı. Oğlum ‘Niye okula başlamadım’ diye çok üzüldü. Meslek lisesine kayıt yaptırdık mecburen. Sınavın yönetmeliklere uygun olmadığını belirtip dava açacağız. Hakkımızı arayacağız. Otizm Eylem Planı açıklandı. Başbakanımız orada, bu çocukların özellikle güzel sanatlar ve spor liselerinde okumasının sağlanmasını söyledi. Ancak önümüze engeller koyuyor. Yönetmelikleri uygulamıyorlar, anlamıyor.” Benzer bir örnek de Konya ’da yaşandı. Abdülhamit Yaylacık, iki yıldır resim alanında özel ders alıyordu. Selçuklu Konya Güzel Sanatlar Lisesi’nin yetenek sınavına girdi. Anne Fatma Yaylacık oğlunun yönetmeliğe göre ayrı değerlendirilmesini istedi ama Abdülhamit diğer çocukların değerlendirildiği gibi sınava girdi. Anne Yaylacık şöyle konuşuyor:
Otistik olduğum için...
“Eşim asgari ücretle çalışıyor, kızım okuyor. Evimiz kira. Her şeye rağmen resim dersi aldırıyorduk oğluma. MEB’e sınavın özel eğitim hizmetleri yönetmeliğine göre tekralanmasını isteyen bir dilekçe yolladık. Cevap alamadık . Başka bir meslek lisesinin bilişim bölümüne kayıt yaptırdım. Kardeşine ‘Sen ne güzel istediğin bölümde okuyorsun. Beni Güzel Sanatlar Lisesi’ne otistik oduğum için almadılar’ derken duydum. Çocuklarımıza ayrı kontenjan açmak ve ayrı sınav yapmak bu kadar zor mu ? Konya Selçuklu İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün ‘Otistiğin ne işi var yetenek okulunda. Allah’a isyan mı ediyorsun, otur oturduğun yerde. Benim de engelli çocuğum var’ sözleri beni üzdü.”
Yönetmelik ‘özel değerlendir’ diyor
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin kaynaştırma eğitimi uygulamaları maddelerinde şöyle deniyor: “....Öğrencilerin takip ettikleri programlar temel alınarak eğitim performansı ve ihtiyaçları doğrultusunda Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı (BEP) hazırlanır.....Öğrencilerin başarılarının değerlendirilmesinde kullanılacak yöntem, teknik, ölçme araçları ve değerlendirme süresi, değerlendirme zamanı, değerlendirme aralıkları, değerlendirmeden sorumlu kişiler ve değerlendirmenin yapılacağı ortam, BEP geliştirme biriminin görüş ve önerileri doğrultusunda belirlenir...”
MEB, planı çalışsaydı bunlar olmazdı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’yla birlikte Otizm Eylem Planı’nı hazırlayan Otizm Platformu’nun gönüllüsü avukat Sedef Erken, sınavların ilgili mevzuata bütünüyle aykırı şekilde yapıldığını belirterek şöyle konuşuyor: “Her yıl belirli sayıda engelli çocuk mevzuatın doğru uygulanmaması sebebiyle bu haklardan mahrum kalıyor. Otizm Eylem Planı’nda açıkça yazılı olan çalışmaların yapılması lazım. MEB’in bu planı sahiplenmesi gerek. Plana göre gerçekleştirmesi gereken ilk şey kaynaştırma eğtiminin zorunluluğu ve uygulamasının hem devlet hem de özel okullarda denetlenmesi. Okullarda hâlâ bunu isterse yapacağı, isterse çocuğu başından atabileceği gibi bir hissiyat var. Zorunluluk bugün de var ama yaptırım olmazsa işe yaramaz. Eğer 7 ay önce MEB’in ilgili bürokratları o planı çalışmış olsaydı bugün bu çocuklar güzel sanatlar lisesi sınavında böyle bir sorun yaşamayacaktı.”