Gündem

Yeşil Sol Parti: Zorla geri gönderme işlemlerini durdurun

27 Temmuz 2019 19:21

İstanbul Valiliği'nin kayıtlı olmadıkları gerekçesiyle en az 80 bin göçmenin sınır dışı edileceğiyle ilgili kararını eleştiren Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Eylem Tuncaelli ve Sinan Tutal, "İstanbul’da yaşayan göçmenler bir polis kontrolüne denk gelip geri gönderilmemek için evlerinden çıkmıyor"  dedi.

Kayıtsız göçmenlerin' sınırdışı edildiği yönünde haberler gelmeye devam ederken, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Eylem Tuncaelli ve Sinan Tutal, yapılan uygulamaları eleştirdi. "Geçici koruma statüsünü İstanbul’dan almayanlar aldıkları şehirlere, hiç kağıdı olmayanlar ise İdlip ve Afrin’e gönderiliyor" denilen açıklamada "Göçmenlerin arasında herkesin sınır dışı edileceğine dair panik kabusa dönüşmüş durumda" ifadeleri kullanıldı.

"Mülteciler yalnız değildir" diyen Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Eylem Tuncaelli ve Sinan Tutal açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Türkiye ve diğer tüm ülkelerde yaşayan göçmenler, o ülkenin yurttaşlarıyla eşit koşullarda yaşayabilecekleri haklara sahip olmalılar. Türkiye, BM’nin mültecilerle ilgili Cenevre Sözleşmesi’ne taraf ancak coğrafi bir çekince koymuş durumda. Kimsenin nereden geldiğine, etnik kimliğine bakılmaksızın göçmenlerin “mültecilik” statüsü derhal tanınmalıdır."

"Mülteciler, bir gün evlerine göndereceğimiz “misafirler” gibi ele alındığı için sağlık, eğitim, barınma, çalışma yaşamına katılım gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere kalıcı çözümler üretilmiyor. Her insanın dilediği yerde insan onuruna yaraşır biçimde yaşama hakkı vardır ve bu hak hükümetlerin keyiflerine ya da devletler arasındaki pazarlıklara konu edilemez.

"Irkçılığa ve nefret söylemine izin vermeyeceğiz"

"Türkiye’de özellikle ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte son derece tehlikeli bir sığınmacı karşıtı ırkçı dalga yükseliyor. Bu dalga, iktidar odakları yerine savaşın mağduru olan Suriyelileri hedef alıyor. Hükümet yayılmacı, maceracı dış politikalarının faturasını Suriyeli mültecilere ödetmek istiyor.

Ne içinde bulunduğumuz ekonomik krizin, ne savaşın, ne iklim krizinin, ne de diğer sorunlarımızın sorumlusu mülteciler değildir. Bu insanların mağdur oldukları, bu topraklarda bu nedenle bulundukları ve halen mağdur edildikleri unutulmamalıdır. Bugün dayatılan ırkçı, ayrımcı söylemlere ve uygulamalara karşı mültecilerin haklarını savunmak, birlikte, barış içinde, eşit, özgür bir yaşamı kurmanın ilk adımıdır."

İşte tam da bu nedenle serbest dolaşım hakkı önündeki engelleri kaldıralım! Bizler, hiçbir ayrım gözetmeksizin birlikte yaşamı savunuyoruz. Herkes için eşit, özgür bir dünyanın mücadelesini veriyoruz.

Dayanışma ile güçlenecek ve umudu büyüteceğiz!"