Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çağrıyı yaptı. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TOBB koordinasyonunu yürüttü. 5 firma elini taşın altına koydu ve Ortak Girişim Grubu’nu oluşturdu. 60 yıllık 'yerli otomobil rüyası' için imzalar bugün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde atıldı.
Ortak Girişim Grubu’nda 5 şirket bulunuyor. Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding,Turkcell ve Zorlu Holding, Ortak Girişim Grubu içerisinde tecrübelerini, güçlerini birleştirecek. Hedef 2018’in başında Türkiye’nin Otomobili’ni yapacak şirketi kurmak.
Yerli otomobil mesajı
Beştepe'de düzenlenen Türkiye'nin Otomobili Ortak Girişim Grubu Tanıtım Toplantısı'nda yerli otomobili için şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye'nin markası, Türkiye'nin tasarımı, Türkiye'nin teknolojisi, hür olmak, hür yaşamak. Dışa bağımlılığı, fosil yakıtlara ihtiyacı azaltmak... Ekonomik anlamda da tam bağımsızlığı sağlamak. Türkiye'nin kaynaklarıyla üretilmiş yüksek katma değerli ihracat gerçekleştirmek... Yüz binlere iş, milyonlara aş olmak... Sürdürülebilir, yenilenebilir çevreci çözüm, elektronikli motor ve batarya teknolojisi, küresel ölçekte de ticari başarı..."
Hisarcıklıoğlu: Türkiye'nin otomobilinin tam zamanıdır
Toplantıda ilk olarak kürsüye TOBB başkanı Rıfat Hisarcılıoğlu çıktı.
İşte Hisarcıklıoğlu'nun konuşmasından satır başları:
Bugün çok büyük bir hayali gerçekleştirmek için yola çıkıyoruz. 1690’larda başlayan rüyayı, 2017’de gerçeğe dönüştürmek için önemli bir adım atıyoruz. Türkiye’nin otomobilleri için varım diyen babayiğitlerle beraber buradayız. Biz de elimizi taşın altına koyduk, yaklaşık 5 aydır yüze yakın toplantı yaptık. Planlamasını gerçekleştirdik.
Bir ülkenin müteşebbisi ne kadar güçlüyse o ülke de o kadar güçlü oluyor. Girişimcilerimiz bizim övünç kaynağımız. Ülkemizin tarımsal toplumundan sanayi toplumuna geçmiş, bizler ülkemizin müteşebbisleri olarak bugün 200 ülkeye mal satar hale gelmişiz. Avrupa’da tüketilen her üç beyaz eşyadan birini burada üretiyoruz. Dünyanın en büyük havaalanını İstanbul’da inşa ediyoruz. Katar’da Tunus’ta havaalanı inşa ediyoruz. Milyar dolarlık satın almalar yapıyoruz.
Öte yandan Türk profesyonellerimiz, uluslararası kuruluşları yönetiyor. Bunları yapan Türk iş dünyasının yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Türkiye’nin küresel devlerle rekabet edecek teknoloji geliştirme zamanı gelmiştir.
Yüzyıldır yollarda arabaların gezdiğini biliyoruz. Türkiye’nin bu teknolojiyi üretme noktasında geride kaldığının da farkındayız. Ama bugün küresel ekonomik sektörü ciddi dönüşüm içinden geçmektedir. Tesla gibi yeni bir şirket, yüzyıllık devlere kafa tutabiliyor. O yüzden Türkiye’nin otomobilinin de tam zamanıdır. Kendi markasıyla, kendi tasarımıyla, teknolojisiyle bu sektörde yer alacaksa bu dönüşüm sürecini yakalamalıdır. Bu proje aynı zamanda Türkiye’nin teknolojik dönüşümü için de bir model olacaktır. Bu proje kapsamında geliştirilecek teknolojiler yeni ürün geliştirilmesini de tetikleyecektir. Türkiye’nin otomobil projesi için geliştirdiğimiz bu yapı eminim ilerleyen yıllarda ülkemizin ihtiyaç duyduğu teknolojik sıçramak için model olacaktır.
Ben bu vizyon için cumhurbaşkanımıza teşekkür etmek istiyorum. Doğruya doğru, kendisinin ısrarlı çağrılar olmasaydı bugün bu salonda Türkiye’nin otomobili diye oturamazdık. Liderlik ve vizyon böyle bir şey. Gerçekten bizi yüreklendirdiniz, tüm desteğiniz için çok teşekkür ediyoruz.
“Otomobil Girişim Grubu'nda beş ortağımız var"
Çok büyük bir otomobil sanayimiz var. Her 13 saniyede araç üretiyoruz, 18 saniyede de ihraç ediyoruz. Yan sanayimiz zaten tüm dünya devlerine mal satar hale geldi. Tek eksiğimiz, kendi tasarımımız, kendi markamız, kendi teknolojimiz. Bu işin sonucunun kazan kazan olduğunu da hep beraber göreceğiz. Ama en büyük teşekkürü de ortaklara yapmak istiyorum. Otomobil girişim grubunda beş ortağımız var. İçinde otomotiv sektörünü yakından tanıyan gruplar da var, teknoloji devlerimiz de var. Böyle bir karma gruba ihtiyacımız vardı, bunu da başardık. Her biri ülkemizin ayrı birer değeri. İyi ki onlar varlar ve bugün de bu salonu onların sayesinde bir araya geldik. Bugün atacağımız ortak girişim grubu imzası bir başlangıç. İşimiz yeni başlıyor, 3-4 ay çok yoğun çalışacağız. Bu projeye ilişkin devlet desteklerini, cumhurbaşkanımızın talimat doğrultusunda hükümetimiz ve bakanlığımızla birlikte yapacağız. 2018’in ilk aylarında şirketi kurmuş olacağız.
Biz bu işi gerçekten memleket sevdasıyla yapıyoruz, günün sonunda 80 milyonun her bir ferdinin gurur duyacağı bir ürün çıksın diye uğraşıyoruz. Allah yolumuzu açık etsin.
Yılırım: 5 babayiğide de teşekkürlerimi sunuyorum
Bugün ülkemiz için önemli bir toplantıdayız. Önemli bir proje için bir araya geldik. Sayın cumhurbaşkanımızın Türkiye’nin potansiyelini değerlendirerek yerli marka otomobil için artık vakti geldiğini söylemesi aslında bu süreci resmen başlatmış oldu. Türkiye’nin geleceği için projenin ilk adımını attığımız bugün de, cumhurbaşkanımız ve bilim sanayi teknoloji bakanımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca ‘yok mu babayiğit’ çağrısına cevap veren 5 babayiğide de teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün imzaları atacaklar.
Bu önemli projenin otomotiv sektörüne ve iş dünyamıza da yeni bir heyecan getireceğinden endişem yok. Bu proje büyüyen kalkınan geleceğe kararlılıkla yürüyen Türkiye’nin başarılarına yeni bir başarı da ilave edecektir.
“Türkiye'nin yerli ve milli otomobil yapamaması söz konusu olamaz"
Son 10 yılda ihracatımız içerisinde otomotiv sanayi payı yüzde 17 seviyelerine ulaştı. İhracat kalemlerimiz için bir numara. Dün ihracat rakamları açıklandı, otomotiv endüstrisi 2 milyar 632 milyon 111 bin dolarla yine başı çekti. Bu gayet sevindirici bir durumdur. Hal böyleyken Türkiye otomobilde bu kadar yetkin hale gelmişken, ihracatta bir numara olmuşken, Türkiye’nin yerli ve milli otomobil yapamaması söz konusu olamaz.
Ancak neden gecikti derseniz, tabi bu iş otomobil yapıp yapmama meselesi değil. Bu iş ekonomi ölçeği bulma meselesidir. Bütün çalışmalar bunu temin etme yönünde ince ve detaylı bir şekilde yapıldı. Başından beri bir şeyi söylüyoruz, biz devlet olarak bu imalatın içinde olmayız. Bu sürdürülebilir bir yol değil. Ama biz destek veririz, engelleri kaldırırız, ürünü geliştirmek ve dünya çapında markaya dönüştürmek sizin işiniz. Çünkü siz bu işi biliyorsunuz, sahadasınız. Böylece bu projeye resmen bugün sayın cumhurbaşkanımızın direktifleriyle başlamış oluyoruz.
Türkiye’de ARGE merkezleri içerisinde 83 ARGE merkezi var. bu ne demek? Otomotivle ilgili ARGE merkezleri sayısı toplam içerisinde 1 numaraya oturuyor. Dolayısıyla otomotiv sanayi üretiminin imalat sanayi üretiminde payı da oldukça iyi konumda. Toplam istihdamın da yaklaşık yüzde 6’sı otomotiv sektöründen geliyor.
Sürücüsüz otomobilden tutun, elektrikli otomobile varıncaya kadar birçok yenilik hayatımıza girmeye başladı. Bu alana yatırım yapmanın ve kamu özel iş birliğini geliştirmenin önemini önümüzdeki yıllarda açık bir şekilde göreceğiz. Türkiye otomotiv sektörünün küresel rekabet gücünü de sürdürmek için böyle bir adımı atmaya ihtiyacımız vardı. Geleceğin kritik teknolojilerine uyum sağlamak, yazılım sektörleriyle arasındaki ilişkileri şimdiden görüp bunlara yatırım yapmak en önemli ve öncelikli hedeflerimiz arasındadır.
Ülkemizin ekonomik sıçramayı gerçekleştirmesi için önemli gördüğümüz yerli otomobil projesinin resmen başlangıcını yapmış oluyoruz. Çıktığımız bu yol, Türk mühendisliği ve sermayesi açısından da önemli bir dönüm noktasıdır. Teknik elemanlarımızın, tasarımcılarımızın diğerlerinden eksiği yok fazlası vardır. Milli tankı, gemiyi, uçağı, İHA’yı, teknolojik projeler, köprüler, tüp geçitler yapan elbette yerli otomobili de haydi haydi yapar.
15 yıldır karşılaştığımız onca engele rağmen ülkemize yaşatılan darbe vesayet girişimlerine rağmen Türkiye büyümeye, bölgesinde istikrar ve güven adası olmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli otomobili üretecek '5 babayiğiti' şu sözlerle açıkladı:
Hep babayiğitlerden söz ettik. şimdi size ortak girişim grubumuzda yer alan beş şirketimizi tanıtmak istiyorum.
İlki Anadolu Grubu'dur, bu grubumuz bünyesindeki 80’e yakın şirket ve 50 bin çalışanıyla ekonomiye çok önemli katkılarda bulunuyor. Anadolu Grubu’nun 'Türkiye’nin Otomobili' projesinde yer almasını isabetli buluyorum.
İkinci babayiğidimiz, BMC Grubudur. Türkiye’nin en büyük ticari ve askeri araç üreticilerinden BMC de yarım asırlık geçmişe sahip. Şirket mülkiyeti 2014 yılında değişen BMC’nin vizyonunu da genişleterek, savunma sanayiinin yanında Türkiye’nin Otomobili projesinde yer alma kararını memnuniyetle karşıladım. Katar ve Türk ortaklığı olan BMC grubu da bu katılımda bir babayiğidimiz.
Üçüncü babayiğidimiz ise Kıraça Holding’dir, her ne kadar 20 yıl görünüyorsa da İnan Kıraç ile bir birikimi ifade ediyor. Kıraça Holding yenilikçiliğiyle kısa sürede sektörde hak ettiği yeri almıştır. Bu birikimin Türkiye’nin Otomobili projesinde yer almasını çok çok önemli görüyorum. Kendilerini tebrik ediyorum.
Dördüncü babayiğidimiz Turkcell Grubu.Malum yazılımın ve yüksek teknolojinin önemi olduğu projede Turkcell’in yer alması yapılan işin doğruluğuna işaret ediyorum. Ben bu kuruluşumuzu da tebrik ediyorum.
Beşinci diğer babayiğidimiz Zorlu Holding’tir. Zorlu, Denizli’den başladığı sanayi serüvenini tüm dünyaya yaymış bir başarı hikayesinin adıdır. Geniş bir alanda faaliyet yürüten Zorlu Holding’in burada yer alması sahip olduğu büyük birikimle, Türkiye’nin Otomobili projesi için önemli bir şanstır.