Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu, “AKP kuyruğundaki jetlerde kimler var?” başlıklı bugünkü yazısında ismini paylaşmadığı bir okurundan aldığı mektubu aktardı. Söz konusu mektupta, Cumhurbakanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika ziyaretlerine eşlik eden jetlere dikkat çekilerek; “AKP'nin Demokratik Kongo ziyareti bir dönem SBK'nın kendisine emanet edilen paraların geri tahsil edilmesi amacıyla uygulanmış bir senaryo olabilir mi?” sorusu gündeme getirildi.
Mektupta, “1,2 ve 3 numaralı uçaklar Kongo'dan sonra AKP'nin peşine takılarak Dakar'a uçmuşlardır, 4 numaralı uçak ise Abidjan'dan Dakar'a uçmuştur. Özetle belirtmem gerekirse AKP'nin kökü artık Türkiye'de değil yurtdışında aranmalıdır” ifadeleri dikkati çekti.
Uğuroğlu'nun aktardığı mektup şöyle:
"AKP genel başkanı ve heyetinin Demokratik Kongo seyahatinde kendisine Katar'a ait 2 özel jet (1 ve 2 numaralı) ve Türkiye'den Mehmet Ali Aydınlar'a ait jet (3 numaralı) eşlik etmiştir. Dikkat edilmesi gereken 1 numaralı uçağın yani A7-CGB tescilli jetin rotasının Doha-İsviçre-Demokratik Kongo olmasıdır.
İsviçre'nin kara paranın merkezi oluşu ve özellikle Credit Suisse bankasının Afrika ülkelerindeki faaliyetleri malumunuz üzere son günlerde medyada hiç yer almadı. Demokratik Kongo'nun sahibi olduğu "kanlı elmas" denilen madenler, Lübnan, İngiltere ve İsrail hattında hangi kişi ve şirketlerce para yıkama amacıyla kullanılmaktadır. Credit Suisse bankası da bunlara komisyon ile paravan olmaktadır. AKP'nin Demokratik Kongo ziyareti bir dönem SBK'nın kendisine emanet edilen paraların geri tahsil edilmesi amacıyla uygulanmış bir senaryo olabilir mi?
1,2 ve 3 numaralı uçaklar Kongo'dan sonra AKP'nin peşine takılarak Dakar'a uçmuşlardır, 4 numaralı uçak ise Abidjan'dan Dakar'a uçmuştur. Özetle belirtmem gerekirse AKP'nin kökü artık Türkiye'de değil yurtdışında aranmalıdır.
AKP ve yandaşları Afrika'da ticari faaliyetlerine devam etmekte ve hatta meclisten geçen tezkereden aldıkları yasal güçle belki de ülkemize konuşlandırılacak yabancı orduların dizaynını yapmaktadır. Kimse kimseye 'ben yiyemedim buyur sen ye' demez, umarım muhalefet yumuşak bir geçiş süreci olacağını düşünmüyordur lâkin hayallerle yaşayanları gerçekler ile uyandırırlar.
Orhan Bey, Size Türk medyasında neredeyse hiç yer almayan veya gerektiği değeri görmemiş bir haberi hatırlatmak istiyorum; AKP genel başkanının 6-7 Aralık 2021 tarihlerinde yapmış olduğu Katar ziyaretinde ne tesadüf ki (!) 7 Aralık günü kendisi ile toplantı yapacak olan Katar devlet erkânı Erdoğan'ı öncelikle Bill Gates'in Qatar Foundation ofisinde ağırlamıştır. AKP heyeti ile toplantı yapmışlardır...
Düşünün; geçtiğimiz yaz aylarında Bodrum'u kendisine mesken tutan Bill Gates bir yandan organik tarım hakkında beyanlar vermekte ve bir yandan ise Ege'de arazi aradığı haberleri etrafta dolaşmaktadır. Tabii ki tesadüf odur ki; Katar devleti aynı tarihte birbirleri ile hiçte alakası olmayan iki taraf ile birkaç saat arayla üst düzey toplantı yapsınlar. AKP cami avlusuna direkleri dikmiş millete cambaza bak oyununu seyrettiriyor oysa asıl oyun arkamızdan yurt dışında oynanıyor. AKP ve yancıları göze batmamak adına artık yapacaklarını yurtdışı ziyaretleri adı altında yapıyorlar. AKP'nin kökünü Türkiye'de aramak bu saatten sonra ahmaklıktan başka bir şey değildir, asıl yapılacak iş AKP ve ortaklarının yurtdışı bağlantılarını gözler önüne sermektir. Unutmayalım her elma kurdunu içinde barındırır ta ki o kurt elmayı içten dışa yemeye başlayana kadar."
Uğuroğlu yazının sonunda, “AKP kuyruğundaki jetlerde kimler var? Afrika aşkından ne kadar rant kazanıyorlar? AKP içindeki kurtlar kimler?” sorularını gündeme getirdi.