Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camiye cuma namazı sırasında silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda ölen kişilerin sayısının 49 olduğu ve hayatını kaybedenler içinde çocuklar da olduğu açıklandı. Reuters, bir Türk yetkiliye dayandırdığı haberinde saldırganın 2016’da bir süre Türkiye'de bulunduğunun belirlendiğini duyurdu. TRT World de saldırganın Türkiye’de çekilen bir fotoğrafını yayınladı.
TRT World Haber Koordinatörü Fatih Er, sosyal medyadan yaptığı açıklamada saldırganın 17-20 Mart, 13 Eylül ve 25 Ekim 2016 tarihlerinde Türkiye’de ifade etti.
Saldırganın Türkiye'de iken İstanbul dışına çıkıp çıkmadığı, kimlerle irtibata geçtiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın programlarına paralel hareket edip etmediği ve telefon kayıtları tek tek mercek altına alındı.
Reuters'ın geçtiği bilgiye göre, Türkiye'ye 17 Mart 2016'da ilk kez giriş yapan saldırgan 20 Mart'ta ayrıldı. O zaman aralığında 19 Mart'ta İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde IŞİD'li bir terörist İsrailli turist kafilesinin arasına girerek üzerindeki bombayı patlatmış ve olay yerinde 5 kişi ölmüş 39 kişi de yaralanmıştı.
Saldırganın Türkiye'de bulunduğu tarihler arasında 20 Mart 2016'yla ilgili de uyarı yapılmış ve 81 ilin valilik ve güvenlik güçleri teyakkuza geçmişti. Uyarının ardından "20 Mart'ta büyük bir saldırı yaşanacağı, bu çerçevede PKK tarafından 20 bombalı araçla saldırı düzenleneceği" iddiası dile getirilmişti.
Saldırgana ilişkin ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı
Daily Mail gazetesi, 28 yaşındaki Brenton Tarrant adlı Avusturalyalı saldırganın aşırı sağcı fikirlerle Neo Nazi ideolojisine yakın olduğu ve yedi yıl boyunca aralarında Kuzey Kore ve Pakistan olmak üzere çok sayıda ülkeyi ziyaret ettiğini yazdı
Babasını erken yaşta kanserden kaybettiği belirtilen saldırganı tanıyanlandan biri Daily Mail Avustralia gazetesine Tarrant’ın 2011 yılından bu yana dünyayı dolaştığı bu sürede başka bir kişiliğe büründüğünü aktardı.
Saldırganın 2016 ve 2017 yıllarında Avrupa’nın çeşitli kentlerinde meydana gelen terör saldırılarından çok etkilendiği ve manifestosunu Neo Nazi ideolojisi ve Müslümanlardan nefret duygularıyla yazdığı belirtiliyor.
Saldırıyı gerçekleştirmeden önce hazırladığı manifestosunda, kendini sıradan beyaz bir adam olarak tanımlayan saldırgan, düşük gelirli İskoç, İrlanda ve İngiliz kökenli olduğunu belirtiyor.