Yeni Zelanda Parlamentosu'nun yarısı kadınlardan, yüzde 11’i LGBTI+ milletvekillerinden oluşuyor
Ülkede17 Ekim’de kadınların liderliğindeki iki büyük partinin yarıştığı ve Başbakan Jacinda Ardern’in zaferiyle sonuçlanan genel seçimlerden sonra dünyanın en kapsayıcı parlamentolarından biri oluştu.
17 Kasım 2020 13:54
Yeni Zelanda'da 17 Ekim'de kadınların liderliğindeki iki büyük partinin yarıştığı ve Başbakan Jacinda Ardern'in zaferiyle sonuçlanan genel seçimlerden sonra dünyanın en kapsayıcı parlamentolarından biri oluştu.
Yeni parlamentonun yaklaşık yarısı kadınlardan oluşuyor. Parlamentoda LGBTI+'ların oranı yüzde 11.
Yerli Maori ve Pasifika halklarının parlamentodaki temsil oranı, nüfusa oranlarından daha fazla.
Yaklaşık 4,9 milyon nüfuslu ülkede Ardern'in 20 üyeli bakanlar kurulunun sekiz üyesi kadın.
Kabinede Maorilerden beş bakan var.
Başbakan Yardımcısı Grant Robertson, Yeni Zelanda'da bu görevi üstlenen ilk açık eşcinsel siyasetçi oldu.
Yüzünde geleneksel "moko kauae" dövmesi olan Nanaia Mahuta da ülkenin ilk Maori kökenli dışişleri bakanı.
Auckland Üniversitesi'nden siyaset bilimci Prof. Jennifer Curtin, Yeni Zelanda'nın "Biz erkek, soluk yüzlü ve eski değiliz" mesajı verdiğini söylüyor.
Parlamento kompozisyonu
Yeni Zelanda Parlamentosu seçimlerden önce dünyanın en çeşitlilik içeren meclislerinden biriydi. Parlamentoda kadınların oranı yüzde 38'di. Şimdi bu oran yüzde 48'e çıktı.
LGBTI+'ların oranı yüzde 7'den yüzde 11'e yükseldi.
Maori halkının temsil oranı ise yüzde 23'ten yüzde 21'e düştü. Bu 2014'ten sonraki en düşük oran.
Ülkede kendini Maori olarak tanımlayanların oranı yüzde 17.
Yeni Zelanda Parlamentosu'nda 1867'den beri Maoriler'in sandalyesi var.
Ancak bu bir tür sembolizm olarak görülüyordu. 1967'ye kadar Maori halkı sadece kendilerine tahsis edilmiş sandalyeler için yarışabiliyordu. 1975'te bu sınırlama kalktı.
'Sömürgecilerin hakimiyetini kıran her şey iyidir'
CNN'e göre Ardern liderliğindeki merkez sol İşçi Partisi'nin Başkan Yardımcısı Kelvin Davis de Maori yerlilerinden. Davis, "Kabinede hiç böyle bir temsil seviyemiz olmamıştı ve bunun parçası olmaktan gurur duyuyoruz" dedi.
Yine Maori yerlisi ve lezbiyen olan İşçi Partisi milletvekili Louisa Wall, LGBTI+ bireylerin parlamentodaki temsil oranlarının artmasının daha da ilerici bir toplum yaratacağını söyledi.
Wall "Temsili demokraside çok mesafe kat ettik" dedi.
Prof. Curtin, "Parlamentoda tüm kesimlerin temsilcilerinin bulunması, karar masasında farklı perspektiflerin olması demek. Çeşitlilik bizatihi iyidir. Homojenliği ve Beyaz çoğunluğun ya da buradaki haliyle sömürgecilerin hakimiyetini kıran her şey iyidir" diye konuştu.
Dünya genelinde 194 açık eşcinsel milletvekili var
ABD'deki Princeton Üniversitesi'nden Andrew Reynolds'un derlediği verilere göre dünya genelindeki binlerce milletvekilinden sadece 194'ü açık eşcinsel. 42 ülkenin parlamentosunda açık eşcinsel milletvekili var.
Bu verilere göre LGBTI+ milletvekillerinin sayısı açısından Yeni Zelanda birinci sırada. Daha önce ilk sırada yüzde 8'le Birleşik Krallık bulunuyordu.
Yeni Zelanda'da 2018'de yapılan İstatistik Kurumu tarafından 12 bin haneyle bir araştırma yetişkin halkın yüzde 3,5'u kendisini gey, lezbiyen, biseksüel ya da başka bir kimlikle tanımlıyor.
Ancak araştırmacılar, gerçek oranının yüz yüze yapılan görüşmelerde elde edilen bu orandan daha yüksek olabileceğine dikkat çekiyor.
Yeni Zelanda, dünya genelinde parlamentoda kadınların temsili açısından ilk sırada yer almıyor. Ruanda'da meclisin alt kanadındaki milletvekillerinin yüzde 61'i kadın. 1994'teki soykırımda çok sayıda erkek hayatını kaybetmişti.
OECD (Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü) ülkelerinde hükümet başkanlarının yaklaşık beşte biri kadın.