S. Recep Oktay
İstanbul
Türkiye’de meclis gündemine gelen vergi düzenlemesi çalışma hayatının iki tarafını aynı noktada birleştirdi. İşveren örgütü TÜSİAD da, emek örgütleri de gelir vergisinde yeni düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. İki taraf da söz konusu düzenlemelerin vergide adelet ilkesi ile çeliştiğine dikkat çekti.
Hükümetin ‘az kazanandan az, çok kazanandan çok’ ilkesiyle hazırladığını belirttiği vergi düzenlemesinde yılda 500 bin lira ve üzerinde kazananlar yüzde 40 gelir vergisi verecek. Böylelikle mevcut vergi dilimlerine yüzde 40’lık yeni bir dilim eklenmiş olacak.
Ancak düzenlemede mevcutta uygulanan yüzde 15-20-27-35 olan vergi dilimlerinde herhangi bir değişiklik öngörülmüyor. Böylelikle düzenlemeye göre en düşük gelir grubu yüzde 15 gelir vergisi ödemeye devam edecek.
Düzenlemede tarafların en çok tepki gösterdiği bölümü de burası oluşturuyor. Düzenlemeye karşı tepkisini dile getiren üç sendika konfederasyonu arasında yer alan Hak-İş’in İstanbul İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Başkanı Mustafa Şişman DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, asgari ücretlilerin vergiden muaf tutulması, asgari ücretlilerin hemen üstünde yer alan gelir grubu için uygulanan gelir vergisinin de yüzde 10 olması gerektiğini söyledi.
DİSK Genel Başkan Yardımcısı Cemal Poyraz da mevcut düzenlemenin vergi yükünü çalışanların sırtına yüklediği görüşünde.
“Vergiyi çalışan ve çalıştıran ödüyor”
Vergi uzmanı Nedim Türkmen’in değerlendirmelerine göre söz konusu düzenleme çalışan kesim üzerindeki vergi yükünün devam etmesine yol açacak. Türkiye’de toplanan her 100 liralık vergiden 21 lirasının gelir vergisi olduğunu belirten Türkmen, bu 21 liranın 14 lirasının da ücretli kesimden geldiğine dikkat çekti.
Türkmen Türkiye’de verginin daha çok çalışan ve çalıştıran kesimlerden toplandığını söyledi.
Avrupa ülkelerindeki vergi uygulamalarına dikkat çeken Türkmen, Fransa’da yıllık olarak Türk Lirası cinsinden 70 bin liraya kadar geliri olan kesimlerin vergiden muaf tutulduğunu vurguladı.
Türkmen, hükümetin 500 bin lira ve üzerinde geliri olan kitleden daha fazla vergi alma hedefinin de etkili olmadığı görüşünde: “Hükümet önemli bir bütçe açığı ile karşı karşıya. Söz konusu vergi düzenlemesini açığı kapatmak için tercih ettikleri anlaşılıyor. Fakat 80 milyonluk ülkede 500 bin lira ve üzerinde geliri olan mükellef sayısı 46-48 bin arasında. Bu rakamlar bile söz konusu düzenlemenin etkinliği konusunda önemli noktalara işaret ediyor”
Dolaylı vergi yükü tartışması
Hükümetin son düzenlemesinde dolaylı vergi yüküne ilişkin etkin düzenleme olmaması da tepki gördü.
Sendikalar ortak açıklamada dolaylı vergilerin ağır yüküne dikkat çekti. Üç konfederasyon bireysel doğalgaz, elektrik, su, ulaşım ve iletişim hizmetleri tüketiminden alınan KDV’nin yüzde 1'e düşürülmesi çağrısı yaptı. Bununla birlikte ortak açıklamada temel tüketim mallarından alınan KDV’nin sıfırlanması gerektiği de belirtildi.
Hak-İş İstanbul İl Başkanı Mustafa Şişman düşük gelir grubunun temel harcamaları arasında yer alan gıda, eğitim ve sağlık harcamaları üzerindeki indirimli vergilerin daha da düşürülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Şişman, “Düşük vergi gelir grubundaki bireylerin temel harcamaları tıpkı beyanname usulüyle vergiye tabi olan mükelleflerde olduğu gibi gelir vergisi matrahından mahsup edilmeli” ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de toplanan her 100 liralık vergiden yaklaşık 66 lirası dolaylı vergilerden oluşuyor.
Hükümetin açıkladığı ve toplumun farklı kesimlerinden tepki gören vergi düzenlemesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildikten sonra TBMM Genel Kurulu’nun gündemine gelmişti.