Ekonomi

Yeni torba yasa ile hasılat esaslı kazanç sistemi geliyor

13 Temmuz 2019 12:30

*Doç.Dr. Murat Batı

08.07.2019 tarihinde TBMM’ye sunulan halk arasında ve basında sıklıkla “Torba Yasa” olarak adlandırılan ve 32 maddeden oluşan “Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Bu Yasa’da birçok kişiyi ilgilendiren farklı düzenlemeler bulunmaktadır. Ancak Yasa’nın 1’inci maddesinde bulunan “hasılat esaslı kazanç sistemi” en çok tartışma yaratacağa benzemektedir. Bu uygulama, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga (daha önce kaldırılmış) 113’üncü maddesinde hayat bulacaktır. Bu sistemden kimlerin ve nasıl yararlanacağı hususları sıklıkla şahsıma sorulmaktadır. Mevcut durumu basit ve anlaşılır bir dille şöyle anlatayım;

Hasılat esaslı kazanç sistemi kimleri kapsayacak?

Torba Yasa’nın 1’inci maddesi ile kazançları bilanço esasına ya da işletme hesabına göre tespit edilen ticari kazanç sahipleri (basit usul dahil), serbest meslek kazanç sahipleri ile kurumlar vergisi mükellefleri hasılat esaslı kazanç sistemi ile vergilemeye tabi tutulabilecek. Marketler, bakkallar, oto galeriler, dershaneler, kurslar, terziler, lehimciler, emlakçılar, kırtasiyeler, lokantalar, restoranlar, manavlar gibi ticari kazanç sahiplerine, avukatlar, doktorlar, mali müşavirler, YMM’ler, danışmanlar, noterler gibi meslek grupları ise serbest meslek erbaplarına, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasını, Borsa İstanbul A.Ş.’yi de kapsayan yerli/yabancı sermayeli özel ve kamuya ait tüm ticari bankalar, sigorta şirketleri, tüm holdingler, tüm anonim şirketler, tüm limitet şirketler, yatırım ortaklıkları, bazı koşullarda kooperatifler, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, TCDD gibi kamuya ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıkları ise kurumlar vergisi mükelleflerine örnek verilebilir.
Görüldüğü üzere hasılat esaslı kazanç sisteminden sadece kurumlar vergisi mükellefleri, Gelir Vergisi Kanunu’na tabi Ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek kazanç sahipleri yararlanabileceklerdir. Bunun dışındakiler yararlanamayacaklardır.

Hasılat esaslı kazanç sisteminin uygulanması için ayrı bir düzenlemeye daha gerek var

Ancak Yasa’nın 1’inci maddesinde, Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği meslek grupları ile yine Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği sektörlerde faaliyette bulunanların bu sisteme ancak “kendi istekleriyle” geçebileceği anlaşılıyor. Yani tüm ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbapları ya da kurumlar vergisi mükellefleri bu sistemden yararlanacak diye bir kesinlik yok. İsteyenler yararlanacak. Cumhurbaşkanı, bu yasa resmi gazetede yayımlandıktan sonra yeni bir yasal düzenleme ile (ki bu çok büyük bir ihtimalle bir Cumhurbaşkanı Kararı ile olacak) bu maddeden yararlanacak olan meslek gruplarını ve sektörel faaliyet alanları da ayrıca belirtmek zorundadır. Hatta belki de illere göre ayrı bir oran ve faaliyet alanları ile mükellefleri de farklılık arz edebilecektir. Yani bu yasa yürürlüğe girdiği anda hemen yararlanamayacaksınız. Yeni bir düzenlemeye daha ihtiyaç var. Az bekleyiniz.

Hasılat esaslı kazanç sisteminde uygulanacak oran ne olacak?

Geçerli olan şu anki sistem uyarınca; mükellefler, elde ettikleri hasılattan kanunun izin verdiği ölçüde kira, personel gideri gibi harcamaları düştükten sonra kalan tutar üzerinden (matrah) vergi vermektedirler. Şayet bu giderler gelire eşit ise matrah sıfır çıkacağından hiç vergi de ödenmeyecektir. Hatta giderin gelirden fazla olduğu dönemlerde gider fazlasını 5 yıl boyunca gelecek dönemlerde elde edeceği gelirden gider olarak düşebilmektedir.

Ancak hasılat esaslı kazanç sistemine geçilmesi durumunda mükelleflerin elde edecekleri gayrisafi iş hasılatının %10’u vergiye tabi tutulacak. Yani hasılat olması durumunda mutlaka vergi ödenecektir.
Bu sistemden yararlanacak olanlar artık “gider esasını” kullanamayacaklar. Örneğin bir avukatın bu sistemden yararlandığını varsayarsak; yıl içinde toplam geliri 300 bin TL, Kanun’un izin verdiği giderleri ise 450 bin TL olduğu durumda 450 bin TL’lik giderin bir önemi bulunmamaktadır. Bu avukat 300 bin TL’nin %10’u yani 30 bin TL üzerinden vergi ödeyecektir. Bu avukat, hasılat esaslı kazanç sistemini seçmemiş olsaydı 300 bin TL’lik gelirden 450 bin TL’lik gider düşülecek ve sonuçta 150 bin TL zararla karşı karşıya kalacaktır. Sonuçta hiç vergi ödemeyecekti.

Daha önemlisi bu sistemden yararlanacak olanların bu faaliyet gelirlerine uygulanacak istisnalar uygulanmayacaktır. Yani istisna dikkate alınmadan vergilendirme yapılacaktır.

Hasılat esaslı kazanç sistemi mükellefe mi/devlete mi yarayacak?

Gideri gelirlerinden fazla olan mükelleflerin yararına olmayan bir sistemdir. Ancak gideri gelirinden fazla olan mükelleflerin hasılat esaslı kazanç sistemine geçmeleri devletin lehine olacağı da açıktır.

Bu sisteme geçmek zorunlu değil

Uyarmak gerekir ki bu sisteme ancak isterseniz geçebileceksiniz. Yani Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek meslek grupları ve faaliyet alanlarında olsanız bile istemezseniz şu anki uygulamada kalabilirsiniz. Ancak bu sistemi kullanacaklar 2 yıl boyunca bu sistemden geri dönemeyeceklerdir. Sistem uygun gelmezse 2 dönem (yıl) bu sistemde kaldıktan sonra tekrar eski sisteminize geçebilirsiniz. Uyarayım.

Faaliyet alanınız dışında geliriniz varsa bu sisteme dâhil edilmeyecek

Hasılat esaslı kazanç sistemine tabi bir faaliyetten elde edilen kazancın yanında bir de örneğin kira geliriniz varsa kira geliriniz bu sisteme tabi olmayacak onun için ayrıca eski sistemdeki gibi beyan vermeniz gerekmektedir. Örneğin Cumhurbaşkanı, hasılat esaslı kazanç sistemine avukatları dâhil etmiş olmuş olsun ve bir avukatın ise avukatlık faaliyetinden dolayı yıllık toplam 200 bin TL geliri, ayrıca şahsına ait bir konuttan aynı yıl ve yıllık 50 bin TL de kira geliri olsun. Bu durumda 50 bin TL’lik kira gelirini toplam gelirine dâhil etmeyecektir. Kira gelirini elde ettiği yılı takip eden yılın Mart ayında beyan edecek ve kira geliri üzerinden hesaplanan gelir vergisini mart ve temmuz ayında ödeyecektir. Oysa 200 bin TL’lik avukatlık kazancı üzerinden ise %10 yani 20 bin TL üzerinden ayrıca hasılat esaslı kazanç sistemi uyarınca vergi ödeyecektir. Beyana tabi başka geliriniz varsa onu ayrı beyan edeceksiniz. Karıştırmayınız.

Hasılat esaslı kazanç sistemine tabi faaliyetiniz nedeniyle ortaya çıkacak maliyet ve giderler başka gelirinizde gider olarak kullanılamayacak. Hasılat esaslı kazanç sistemine tabi faaliyet alanınıza ilişkin maliyetleriniz yani yaptığınız giderler beyana tabi başka bir alandaki hasılatınızdan gider olarak da düşülemeyecektir.

Bu sistemde uygulanacak olan oran illere göre farklılık arz edebilir. Torba Yasa’nın 1’inci maddesi ile Cumhurbaşkanı bu oranı illere göre farklı oranlarda, illere göre sektör ve faaliyet alanlarını da farklı şekilde belirleyebilmektedir. Örneğin Cumhurbaşkanı, iş hasılatlarının çok yüksek olduğu büyükşehirlerde farklı bir oran, diğer illerde farklı bir oran uygulanması yönünde düzenleme yapabilir.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi, Mali Hukuk Anabilim Dalı Başkanı