T24 Dış Haberler
Yeni araştırmalar, 18 ay içinde ölüme yol açan glioblastoma hastalarına umut vadediyor.
Klinik deneye katılan bir kanser hastasının sadece birkaç hafta içinde tümörünün yarı yarıya küçüldüğü gözlemlendi.
62 yaşındaki mühendis Paul Read, aralık ayında kendisine konulan kanser teşhisinden sonra University College London Hastaneleri NHS Vakfı tarafından yürütülen klinik deneye katıldı.
Çalışmada, kanserli bölgeye doğrudan düşük miktarda radyasyon enjekte edildi. Çevredeki sağlıklı dokuları koruyarak yalnızca kanser hücrelerini hedefleyen bu yöntemle doktorlar, hastalığın tamamen ortadan kaldırılabileceğini umduklarını söyledi.
Deneyde, tümör dokusu ameliyatla çıkarıldıktan sonra, hastanın başına yerleştirilen "ommaya rezervuarı" cihazı, radyasyon tedavisini tümöre iletecek şekilde yerleştiriliyor. Her dört ila altı haftada bir radyoaktif ilaç, tümöre doğrudan enjekte edilerek tümör hücrelerine saldırıyor.
Deneyin ilk aşamasında her ay bir hasta tedavi ediliyor. İlerleyen dönemde ise çalışmaya daha fazla hastanın dahil edilmesi planlanıyor.
İmmünoterapi ile yeni tedavi yöntemi geliştiriliyor
Onkolog ve baş araştırmacı Dr. Paul Mulholland, kötü huylu beyin tümörü olan “glioblastoma” türü kanserlerin yakında tedavi edilebileceğini söyledi.
Araştırma süresince radyasyon dozunun kademeli olarak artırılması ve ileride vücudun bağışıklık sistemini kanseri yok etmeye yönlendiren immünoterapi ile birleştirilmesi hedefleniyor. Bu tedavi, beyin kanseri hastaları için umut vaat eden yeniliklerden biri olarak görülüyor.
Ayrıca Glioblastoma hastası üç kişide yapılan yeni bir tarama yöntemi sayesinde kanserin stabilize olduğu gözlemlendi. Uzmanlar, bu yöntemin kişiselleştirilmiş tedavi süreçlerinin önünü açabileceğini ifade etti.
Bu yeni yöntemin, ameliyat öncesinde yapılması gereken biyopsilerdeki riskleri ortadan kaldırarak, daha güvenli bir tanı imkanı sunduğu belirtildi. Deney sonrasında önemli yan etkiler gözlemlenmedi.
Kanserle mücadelede yeni bir dönem
ICR Genel Müdürü Prof. Kristian Helin, tedavi seçenekleri yıllardır değişmeyen Glioblastoma hastalığında kaydedilen ilerlemenin önemine dikkat çekti.
Helin, immünoterapinin diğer kanser türlerinde umut verici sonuçlar verdiğini ve benzer gelişmelerin beyin tümörlerinde de görülmesini umduklarını belirtti.
Brain Tumour Charity Baş Bilim Görevlisi Dr. Simon Newman ise, bağışıklık sisteminden gizlenme özellikleri nedeniyle bu tümörlerin tedavisinin zor olduğunu, ancak araştırmadan çıkan sonuçların umut verici olduğunu söyledi.
Bu yeni gelişmelerin glioblastoma gibi kötü huylu beyin tümörlerinin tedavisinde çığır açıcı yaklaşımları mümkün kılabileceği düşünülüyor.