Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu, Fethullah Gülen cemaatinin kripto haberleşme programı olduğu ileri sürülen ByLock 'server'ının bulunduğu Litvanya'daki binaya MİT tarafından bir operasyon yapıldığını iddia etti. "Litvanya'nın ret cevabı üzerine MİT'te özel olarak oluşturulan siber operasyon ekibi devreye sokuldu" diyen Orakoğlu, "Vilnius'ta 'server'ın bulunduğu binaya giren ekip yanlarındaki son teknoloji ekipmanlar sayesinde sekiz kademeli şifreyi kırdı. Server içindeki ByLock kayıtlarına ait tüm bilgileri kısa sürede kopyalayarak olay yerinden uzaklaştı. Operasyon gecesi uçakla Türkiye'ye dönen ekibin 215 bin 92 kullanıcısı bulunan ByLock'taki tüm kayıtları eksiksiz getirdiği anlaşıldı" ifadesini kullandı.
Orakoğlu'nun Yeni Şafak'ta "ByLock’ta önemli gelişmeler" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
FETÖ ile mücadelede güvenlik güçlerince, örgüte büyük darbe vurulmasına neden olan masonik şifreli yazışma ve haberleşme programı ByLock'ta yaşanan önemli gelişmeler, ByLock'u sulandırma amaçlı algı operasyonlarını etkisiz kılacak bir çerçevede toplumu pozitif olarak etkilemeye devam ediyor. MİT'in Kritik 'ByLock analiz teknik raporu'' ve Litvanya'da Vilnius'ta bir şirkete ait binada bulunan ByLock ana servis sağlayıcısına (server) MİT mensubu bilişim ve istihbarat uzmanlarından oluşan bir ekibin sızarak siber bir operasyonla veri tabanındaki ByLock kayıtlarına ait tüm bilgilerin ele geçirilerek Türkiye'ye getirilmesi, FETÖ ihanetinin boyutlarını gözler önüne sererken, güvenlik güçlerinin 'örgütün inine' girdiği gerçeğinden dolayı ayrı ve özel bir anlam taşıyor.
FETÖ'nün yıllardır gizli iletişim için kullandığı şifreli cep telefonu programı olan ByLock'un, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta bulunduğu aylar öncesinden ortaya çıkmıştı. Daha önce bir siber operasyonla gizli ağa ulaşan MİT, şifreyi kırarak kayıtlı yaklaşık 215 bin 92 ByLock kullanıcısından 53 binini deşifre ederek, kayıtların tamamına ulaşılması için Lİtvanya ile temasa geçmişti. Litvanya'nın ret cevabı üzerine MİT'te özel olarak oluşturulan siber operasyon ekibi devreye sokuldu. Vilnius'ta 'server'ın bulunduğu binaya giren ekip yanlarındaki son teknoloji ekipmanlar sayesinde sekiz kademeli şifreyi kırdı. Server içindeki ByLock kayıtlarına ait tüm bilgileri kısa sürede kopyalayarak olay yerinden uzaklaştı. Operasyon gecesi uçakla Türkiye'ye dönen ekibin 215 bin 92 kullanıcısı bulunan ByLock'taki tüm kayıtları eksiksiz getirdiği anlaşıldı.
ByLock ana servis sağlayıcısının şifresinin kırılması sonrasında, FETÖ'cülerin 15 Temmuz'dan sonra firar eden, kendini gizleyen kripto militanları ifşa olmaya başladı. Server'ın ele geçirilmesiyle yeni bilgilere ulaşan Türk İstihbaratı, bugüne kadar deşifre olmamış isimleri tek tek belirledi. Yine Bylock Ana Server'ının ele geçirilmesi ile kırmızı, mavi ve turuncu Bylock kullanan tüm FETÖ üyeleri belirlenmeye başlandı. Tam listede 215 bin 92 kullanıcı olduğu bunlardan şifresi çözülüp deşifre edilenlerin sayısı 184 bin 298 olarak belirtilirken çözümleme işleminin devam ettiği belirtildi. 31 bin 886 grup, 17 milyon 169 bin 632 mesaj, 3 milyon 158 bin 388 e-posta olduğu tespit edildi. Bilişim uzmanları bu isimlerin mesajlarından yaklaşık yüzde 90'ını çözmeyi başardı.
MİT'in Litvanya'da ByLock ana servis sağlayıcısını siber operasyonla ele geçirdiği savına karşı Aydınlık Gazetesi yazarlarından Hikmet Çiçek, MİT'in Litvanya'daki şirketi 13 milyon dolara satın alarak ByLock ana serverını ele geçirdiği iddiası birçok açıdan mantıksız ve saçma görünüyor. ByLock veri tabanının MİT tarafından elde edilmesiyle FETÖ terör örgütünün başta kripto militanları olmak üzere neredeyse tamamı deşifre edilerek terör örgütüne büyük bir darbe vurulmuş durumda. Diğer taraftan ByLock veri tabanının incelenmesinde örgüt mensuplarının kendi aralarında kripto ve şifreli yazışma veya mesajlarının 17 milyon 169 bin 632 olduğu, bu yazışma veya mesajların 15 milyon 520 bin 552'sinin deşifre edildiği, çözümleme işlemlerinin devam ettiği anlaşılıyor. ByLock'un 17/25 Aralık darbe girişiminden hemen sonra kullanılmaya başlandığı 15 Temmuz Kalkışmasından 5 ay önce örgüt elemanlarının bir kısmının Eagle programına geçtiği ancak Bylock'un da kullanılmaya devam edildiği biliniyor. Bu nedenle FETÖ'nün 15 Temmuz Kalkışmasına uzun yıllardan beri hazırlandığı gerçeği karşısında terör örgütü üyelerinin ByLock yazışma programını kalkışma hazırlıkları çerçevesinde kullandıklarını düşünebiliriz. FETÖ'nün arkasında NATO ve Obama yönetimindeki ABD olduğu neredeyse kesin. Ayrıca eski adıyla cemaatin en önemli bilgisayar ve güvenlik uzmanlarına NATO ve ABD'nin verdiği destek yapılan araştırmalara göre hiç kesilmemiş. Cemaatin akıllı telefonlar üzerinde gizli yazışma için kullandığı ByLock adlı yazılımın eski TÜBİTAK çalışanları tarafından geliştirildiği biliniyor. Bu yazılıma 'know-how' yani yazılımın pratikte nasıl çalışacağına dair bilgi ve tecrübe desteği ise Estonya'daki Tallinn Üniversitesi tarafından verilmiş. Estonya'daki Tallinn Üniversitesi'nin NATO'nun mükemmeliyet merkezlerinden birisi olması bu ilişkinin önemini ortaya koyuyor. Üstelik bu NATO merkezinin en önemli uzmanlık alanı siber savunma olması gerçekten Bylock'un arka planı hakkında ipuçlarını gözler önüne seriyor.
FETÖ'nün kriptolu haberleşme ağı ByLock'la ilgili Milli İstihbarat Teşkilatı'nın hazırladığı teknik rapor Türkiye genelinde cumhuriyet başsavcılıklarınca hazırlanan 15 Temmuz Kalkışması ile ilgili iddianamelerde yer almaya başladı. Savcılar iddianameleri hazırlarken ByLock ile ilgili onlarca soruyu MİT'e yazılı olarak sorma gereğini duyuyorlardı. Bu nedenle MİT'in ByLock raporu ve ana veri tabanını ele geçirilmesi bu örgütle ilişkili olmayan ancak sabit internet hattına ait modemin şifresini komşularına veya yakın akrabalarına veren kişilerin suçsuzluğunu savcılık soruşturması sürecinde ortaya koyabilecektir. Komşusu veya bir yakının sabit hattını, asıl kullanıcının güvenini istismar ederek ByLock'a girmek suretiyle kullanan FETÖ'cüler bundan sonra attıkları mesajların içeriğinden dolayı kolaylıkla tespit edilebilecektir. MİT ByLock mesajlarının tamamını ilgili savcılıklara bildirecek savcılıklarda ByLock kullanan FETÖ'cüleri yazışma ve mesajları ile birlikte iddianameye alacaklardır.
FETÖ'nün ByLock ile birlikte 15 Temmuz Kalkışmasında ve sonrasında kullanıldığı anlaşılan Eagle kripto şifreli haberleşme ağının MİT tarafından çözülmesi sonrasında ByLock kullanan ancak 15 Temmuz öncesinde Eagle programına geçen üst düzey kripto FETÖ'cü hainleri ve kanlı planlarını deşifre edebileceğiz sanırım. Tabii ki FETÖ'nün kripto ve şifreli Eagle haberleşme ağının arkasındaki dış güçleri de?