Gündem

Yeni Şafak yazarı: İstanbul gibi metropol şehirlerde masraflar ‘katlanılabilir’ olmaktan çıkmış durumda; ‘Gerekirse soğan ekmek yeriz’ diyenlere falan boş verin

"2022’de Türkiye ekonomisinin bir kerecik bile tökezleme lüksünün olmadığını, olamayacağını düşünüyorum"

04 Ocak 2022 09:09

Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan,  dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı 2021 yılına ait açıkladığı ihracat rakamlarını köşesine taşıdı. İhracatın rekor kırması da cari açığın düşmesinin de Türkiye’nin yarını için çok önemli olduğunu belirterek  “Gelelim işin ‘ama’sına. Yani makro verileri iyi giden Türkiye’nin mikrosuna… Mutfağına, kirasına, sair masraflarına…” dedi.

Doğalgaz, akaryakıt ve elektrikte genel olarak dünyada muazzam bir artışın yaşandığını yazan Kılıçarslan şöyle devam etti:  “Türkiye, doğalgaz ve elektrikte sübvansiyon uygulamasa fatura yansımaları çok daha ağır olacaktı. Orası kesin. Bu ‘kesinliklerin’ içerisinde değişmeyen bir başka hakikat var. O da kur dalgalanmasında yükselen fiyatların bir türlü geriye gelmemesi. Bu saatten sonra gelir mi, orası da muamma. Bilhassa İstanbul gibi metropol şehirlerde kira, servis, mutfak masrafları gibi masraflar ‘katlanılabilir’ olmaktan çıkmış durumda.”

Artan faturalar ve market giderlerinden örnekler veren Kılıçarslan, kendisinin de bir işveren olduğunu belirterek “Sıkıştığımız yere geleyim mi? ‘Güneş çarığı, çarık ayağı sıkar’ ilkesi bu sefer çalışmazsa sıkıştığım değil, battığım yere gelmiş olacağım. Fatura kestiğim, hizmet verdiğim yerler fiyatlarımı %50 oranında artırmama razı olacaklar mı? Şu ara merak ettiğim yegâne soru bu!” diye yazdı.

“Hadi bizim gibi ‘kendi yağında az ya da çok kavrulmaya ayarlı’ işletmeler ‘hayatta kalma bilgisi’ne o ya da bu oranda sahip. Peki ya mutfağın, kiranın, servisin, doğalgazın yükünü yüklenen ‘çalışan’ ne yapsın?” diyen Kılıçarslan özetle yazısına şöyle devam etti:

‘Gerekirse soğan ekmek yeriz’ diyenlere falan boş verin siz. Onların bu meselelerde konuşmaya zerrece hakları yok.

Size esaslı, esastan bir şey söyleyeyim: 2022’de Türkiye ekonomisinin bir kerecik bile tökezleme lüksünün olmadığını, olamayacağını düşünüyorum. Zira bu yıl kelimenin gerçek anlamıyla ‘zor bir yıl’ olacak."

Yazının tamamını okumak için tıklayın