Gündem

Yeni Şafak yazarı: Gazeteler muhalefet etmek, köşe yazarları da eleştirmek için vardır tezine her zaman karşıydım

"Yakında birçok gazete basımı durduracak"

15 Kasım 2018 12:04

Eski Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü ve Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, medyada tartışılmaya başlanan "dijitalleşme" hakkında değerlendirmede bulundu. Öztürk, "Bazen on gazete birbirinden habersiz, aynı manşetle çıkıyor. Tüm gazetelerdeki haberler neredeyse aynı" eleştirisini getirdi. "Muhalif gazetecilik ülkeye ihanet mi?" diye soran Öztürk "Gazeteler muhalefet etmek için, köşe yazarları da eleştirmek için vardır’ tezine her zaman karşı çıktım" dedi. 

Öztürk bazı gazetelerin bir araya gelerek aldığı ortak kararları da eleştirdi. "Ne yazarların yazılarını internet sitelerine geç koymak, ne başkaları tarafından alıntılanmasını engellemek, ne de gazete dağıtımını teke indirmek, klasik gazetelerin sorununu çözebilir" diyen Öztürk, "Medyanın bunalımı: Dijitalleşme, benzeşme, ötekileşme" başlıklı yazısının ilgili bölümünde şunları kaydetti:

Sıkıntımız ciddi.

Medya sektörü, sanırım böylesine yaygın, derin ve sarsıntılı bunalım geçirmemişti. Eğer herkes aklını başına almazsa bunun sonu çok ciddi iflaslara gidecek gibi gözüküyor.

Dijital Devrim, öylesine kuvvetli bir tsunami olarak geliyor ki yaşantımızın üzerine, ona karşı direnen, engel olmaya çalışan her şeyi yer ile yeksan edip geçiyor.

Medya sektörü, bu dijital tsunaminin ilk çarptığı sektör oldu. Medya dünyasını genetiğinden, tırnağına kadar öylesine köklü bir değişime zorluyor ki, buna direnenler tsunami sularında boğularak yok oluyor.

Dijital devrime uygun bir medya yapısına geçmek yerine inatla klasik medya tarzını sürdürmeyi, matbaanın gelişine direnen insanlara benzetiyorum.

Kağıda basılı gazeteler, klasik tarzda yayın yapan televizyonlar, her geçen gün kan kaybediyor ama yine de o beklenen dönüşümü bir türlü yapmıyorlar.

Bugün en büyük medya grubu haline gelen Demirören Medya Grubu’nun bir numaralı yöneticisi, değerli arkadaşım Mehmet Soysal, durumu “uçurumun kenarında yürümek” olarak tanımlıyor Milliyet’teki köşesinde (13.11.2018).

Soysal, haber ve köşe yazılarının başakları tarafından kes-kopyala ile ücretsiz kullanımını, en önemli sorun olarak görse de aslında içine girilen krizin tek nedeni bu değil.

Ne yazarların yazılarını internet sitelerine geç koymak, ne başkaları tarafından alıntılanmasını engellemek, ne de gazete dağıtımını teke indirmek, klasik gazetelerin sorununu çözebilir.

Habertürk’ten sonra, Demirören grubundan Vatan gazetesi de kağıda basımı durdurdu. Yakında birçok gazete bunu takip edecek. Bu kaçınılmaz. Sorunu daha geniş bakışla ele almadıktan sonra krizi aşmak mümkün değil.