Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun 25 yıl hapis cezasına çarptırıldığı MİT TIR'ları davasıyla ilgili olarak "Enis Berberoğlu hakkında yargılama sürecinde Cumhurbaşkanlığı ve MİT adına davaya müdahil olan avukatların suçlamada bulunmamaları Berberoğlu’na kumpas kurulduğuna yönelik bir işaret mi?" dedi.
Bülent Orakoğlu'nun "MİT ve Cumhurbaşkanlığı müdahil avukatları neden suçlama yöneltmedi?" başlığıyla yayımlanan (4 Temmuz 2017) yazısı şöyle:
MİT TIR’ları ihanet davasında açıklanan gerekçeli karara, siyasi ve askeri casusluk suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Berberoğlu tepki göstererek ‘’Cumhurbaşkanı’nı yabancı yargıçlara yargılatma gibi bir kastım asla yok, hiç olmadı" demişti. Berberoğlu yargılama sürecinde gerek iddianamede, gerekse Mahkeme Başkanı dahil 3 defa üyesi değişen, içinden bir FETÖ’cü çıkan mahkeme heyetince, Cumhurbaşkanı ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın müdahil/katılan avukatlarınca kendisine tek bir suçlama yöneltilmediği iddiasında bulundu.
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi ise gerekçeli kararında sanık Berberoğlu’nun görüntüleri vermesindeki amacı şöyle anlatılmıştı: ‘’Sanık Can Dündar tarafından gazetesinde yayınlanarak başta Erdoğan olmak üzere iktidarda bulunan AK Parti Hükümetini, ’MİT TIR’larıyla Suriye’deki terör örgütlerine silah yardımı yapılıyor şeklindeki algı operasyonlarıyla kamuoyu nezdinde yıpratmak, cezai soruşturmalara maruz bırakmak ulusal ve uluslar arası alanda özellikle Erdoğan’ı savaş suçlusu olarak yargılatmak, buna ortam sağlamaya çalışmak ’’
Gazeteci yazar Negehan Alçı, Enis Berberoğlu’nun yargı süreci tamamlanmadan tutuklanmasını eleştirirken Türkiye’nin ciddi bir yargı sorunu olduğunu iddia ediyor. Türkiye gibi ülkelerde siyasetçi her zaman her türlü komplonun kurbanı olabilir ifadesiyle ise Berberoğlunun da işaret ettiği kumpas iddiasını destekliyor, CHP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasına verdiği desteği ise akılsızlık olarak niteliyordu. Enis Berberoğlu’na kumpas kurulduğu konusunda yargı mı suçlanıyordu yoksa zinde güçler mi? Alçı’nın Berberoğlu’nun FETÖ ile ilişkilerini hiç gündeme getirmemesi de enteresan bir işaret doğrusu.
Öncelikle Enis Berberoğlu avukatları vasıtasıyla basına yaptığı açıklamalarda kendisine kumpas kurulduğu iddiasını ortaya atıyor. Bu iddiasını da mahkeme heyetinin 3 kez ve başkanının ise 1 kez değiştirilerek kontrol altına alındığı varsayımıyla FETÖ’ye işaret ediyordu. Ancak iktidara yakın bazı medya organlarında ortaya atılan iddialarda ise: ’’17 Mayıs 2015 tarihinde kapatılan Zaman Gazetesi’nde Kılıçdaroğlu, Berberoğlu ve FETÖ’nün medya tetikçisi firari Ekrem Dumanlı aynı masada bir araya geliyorlar. MİT TIR’ları ile ilgili ihanet veya kumpas görüntüleri masada Kılıçdaroğlu ve Berberoğlu’na izlettiriliyor. Masada kumpas görüntülerinin hangi gazetede ve ne zaman yayınlanacağı konusunda karar alınıyor. Buna göre kumpas görüntüleri 7 Haziran Genel Seçimleri'ne bir hafta kala Cumhuriyet Gazetesi’nde manşetten yayınlanmak suretiyle hükümet ve MİT köşeye sıkıştırılmak isteniyor. Planlandığı gibi görüntüler Ekrem Dumanlı tarafından Kılıçdaroğlu’na, Kılıçdaroğlu tarafından ise Berberoğlu’na veriliyor. Enis Berberoğlu da 27 Mayıs’ta Cumhuriyet Gazetesi yakınlarında buluştuğu Can Dündar’a görüntüleri flash bellek içinde veriyor. Bu trafiğe ait HTS kayıtları bizzat soruşturmayı yürüten savcı tarafından tespit ediliyor. Dündar, Türkiye’den firar ettikten sonra kaleme aldığı 'Tutuklandık' isimli kitabında, görüntüleri kendisine 'solcu bir vekilin getirdiğini' yazması sonrasında, Kılıçdaroğlu, Dumanlı ile görüşmesinden 2 gün sonra Hürriyet’e yaptığı açıklamada, kirli planın sinyalini veriyor. Önceki açıklamalardan farklı olarak ilk defa TIR’lara ait görüntülerden bahsederek, 'MİT TIR’larının filmleri var. Kamyonlardaki kasaların nasıl açıldığının, bombaların görüntüleri var. Ben de seyrettim' diyor. Böylece ihanet kasetini, Zaman Gazetesi’nde izlediğini ve teslim aldığını dolaylı şekilde itiraf etmiş oluyordu.’’
Enis Berberoğlu 2009 Aralık ayından Ağustos 2014 yılına kadar Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevlerinde bulundu. Görevi nedeniyle devletin üst katlarıyla iyi ilişkiler kurdu. FETÖ’nün 17/25 Aralık Yargı ve Polis darbe girişimi süresince hem iktidar hem de FETÖ ile ilişkileri mükemmeldi. Her iki tarafı da iyi idare ediyor görüntüsü içinde Aydın Doğan’ın kızları ile birlikte Hürriyet’i FETÖ yuvasına dönüştürmüştü. Hürriyet’in eski Genel Yayın Yönetmeni İskender Baydar ise bu süreçte Hürriyet'in manşetlerini Ekrem Dumanlı’nın attığını iddia ediyordu. Diğer önemli bir iddia ise FETÖ ile mücadelenin en önemli delili olan ByLock’u sulandırma amacıyla gazeteci İsmail Saymaz’a Hürriyet Gazetesi'nde yaptırılan Keynes röportajıyla ilgiliydi. İddialara göre bu operasyon CHP ve Hürriyet Gazetesi ortak yapımıydı. İşin başında CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak Enis Berberoğlu Hürriyet’te ise Sedat Ergin bulunuyordu.
Enis Berberoğlu hakkında yargılama sürecinde Cumhurbaşkanlığı ve MİT adına davaya müdahil olan avukatların suçlamada bulunmamaları Berberoğlu’na kumpas kurulduğuna yönelik bir işaret mi? Zira MİT TIR’ları ihanet davasının en önemli hedefinin Sayın Erdoğan olması kafaları karıştırıyor?