Gündem

Yeni Şafak yazarı: Dış politikada ‘ebedi düşmanlık’ yoktur

"Bunlara kalsa, Atatürk, İstanbul’a gelen İngiltere Kralı VIII. Edward’ı karşıladığında, suratına bir güzel tükürmeliydi"

22 Kasım 2022 09:04

Yeni Şafak gazetesinin iletişimci yazarı Ali Saydam, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Katar’da daha önce "tiran", "katil", ve "darbeci" gibi ithamlarda bulunduğu Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmesini köşesine taşıdı. Muhalefetin görüşmeyle ilgili yorumları eleştiren Saydam, dış politikada ebedi düşmanlık olmayacağını ifade etti.

Saydam’ın bugünkü yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Bunlara kalsa, Atatürk, İstanbul’a gelen İngiltere Kralı VIII. Edward’ı karşıladığında, suratına bir güzel tükürmeliydi. 

Öyle ya, ne demiş CHP büyüklerinden Özgür Özel Bey: 'Bütün tükürdüklerini yalıyor, tükürdüğü suratı öpüyor. BAE’ye o kadar ağır laflar söylüyorlardı. Sonra tükürdüklerini yaladılar.'

Gazi, benzer şekilde, İran Şahı Rıza Pehlevî Türkiye’yi ziyaret ettiğinde de kendisinin onuruna Ahmet Adnan Saygun’a 'Özsoy' operasını hazırlatmak yerine hakaretlerle karşılamalı, tekme-tokat geri yollamalıydı… 

Örneğin Türkiye, Yunanistan ile hiçbir ikili görüşmeyi kabul etmemeli… Sınırsız sonsuz düşmanı gibi davranmalı… 

Üstelik bu arkadaşlar İngiltere’nin dış politikasına hayranlıklarını hiç gizlemezler… “İngiltere’nin ebedi dostları ve düşmanları yoktur; ebedi çıkarları vardır” düsturunu takdir ederler… Aynı yaklaşımı Sayın Cumhurbaşkanı dış politikada uyguladığında ise en galiz kelimelerle saldırmayı iş edinirler… Bakınız Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın Tweeti: “Ar damarı olmuş kâr damarı!”

Oysa ‘dış politika’; ret ve kabulün, bazen birinin, bazense diğerinin alternatifli olarak gündeme gelebilmesi demektir…

Bunu bilmez olurlar mı hiç?... Tabii ki biliyorlar… Ancak uygulayacak beceri, akıl, zekâ ve odaklanma konusunda belli ki eksiklikleri var… Onun yerine şöyle bir yolu tercih ediyorlar… ABD’ye gidince “İktidar olursak Ukrayna’yı destekleyeceğiz”, İngiltere’ye gidince “AB ne derse o” diyorlar… Türkiye’nin çıkarınaymış, değilmiş… Onlar için hiçbir ehemmiyeti yok gibi… Hatta teferruat…"

Yazının tamamını okumak için tıklayın

Erdoğan, Sisi'ye "tiran, katil, darbeci" demişti

Türkiye-Mısır ilişkileri, 2013’te Mısır’da Müslüman Kardeşler iktidarına Sisi liderliğindeki ordunun darbe yapması ve yönetimi ele geçirmesinin ardından kopmuştu. Erdoğan ile Sisi arasındaki bu tokalaşma, Müslüman Kardeşler iktidarına yapılan darbeden 9 yıl sonra iki ülke arasındaki en üst düzey temas oldu. Erdoğan daha önce Sisi'yi 'Katil' ve 'Darbeci' gibi sert ifadelerle hedef almıştı.

Mısır askerî darbesinin ardından iki ülke arasındaki ilişkiler gerginleşmiş ve iki ülkenin diplomatik ilişkileri maslahatgüzar seviyesine gerilemişti. İlerleyen dönemlerde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, askerî müdahaleyi darbe olarak nitelendirmiş ve Erdoğan Sisi’yi “tiran” olarak nitelemişti.

"Sisi ile asla görüşemeyiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı bir canlı yayınında Sisi ile ilgili şunları söylemişti:

"Ben böyle bir kişiyle asla görüşmem. Her şeyden önce onun bir defa genel afla içerideki bütün bu insanları serbest bırakması lazım. Serbest bırakmadığı sürece biz kalkıp Sisi'yle görüşemeyiz. Görüşenler de tarihte farklı bir şekilde değerlendirilecektir. Sisi göreve geldiğinden bu yana 42 kişiyi idam ettiler. En son 9 genci idam ettiler. Bu bir defa yenilir yutulur bir lokma değildir. Mısır halkı bizim canımız ciğerimizdir ama Sisi asla!"

"Sisi denilen kişi, şu anda Mısır'da böyle bir yöneticidir"

Erdoğan, başka bir canlı yayında ise Sisi'ye yönelik olarak şöyle konuşmuştu:

"Darbecilerin yaptığı açıklamalar ne Mısır halkının ne de uluslararası kamuoyunun vicdanını rahatlatmaktan uzaktır. Darbeci yönetim tarafından basın yayın kuruluşlarına uygulanan abluka, şüpheleri daha da arttırmaktadır. Bir ülkede seçimle gelen ilk cumhurbaşkanı 20-25 dakika can çekişiyor ve orada en ufak bir müdahale yapılmıyor. Ailesi, bir vasiyetin yerine getirilmesini istiyor 'kendi köyüme gömülmek istiyorum' diyor ve ailesine naaşını vermiyorlar. Sadece iki oğlu ile avukatları bu defin esnasında hazır bulunabiliyor. Böyle bir cinayet olabilir mi? Sisi denilen kişi, şu anda Mısır'da böyle bir yöneticidir."

"Beni Sisi'yle barıştırmak isteyenler var"

Erdoğan, 13 Mart 2019 yılında katıldığı bir programda şu Cumhurbaşkanı Sisi hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Beni Sisi'yle barıştırmak isteyenler var. Asla kabul etmiyorum, etmem de. Halkın yüzde 52 oyu almış olan Mursi'yi ve arkadaşlarını mahkum eden bir kişiyle karşı karşıya gelmem" 

"Zalimdir, demokrat değildir"

"Ben kendisi için her zaman onu söylüyorum bir zalimdir ve bir demokrat değildir. Gerçek manada bir demokrasinin neticesi iş başına gelmiş birisi değildir. Bizim bu ifadelerimiz tabi gerek Sisi ve etrafındakileri, aynı zamanda dünyada da onları sevenleri rahatsız edebilir. Ama önemli olan bu dünyada haklıların yanında yer alanların buna nasıl baktığıdır."

"Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı?"

Erdoğan, İstanbul Sancaktepe'de düzenlenen bir toplu açılış töreninde CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nu hedef almıştı. 23 Haziran seçimlerini Mısır'daki Muhammed Mursi'nin ölümüyle ilişkilendiren Erdoğan,  "Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı?" ifadesini kullanmıştı

Sisi'ye karşı 'Rabia' işareti yapmıştı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır askerî darbesini protesto etmek amacıyla Mısır'ın cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler destekçileri tarafından kullanılan bir simge olan 'Rabia' işaretini "Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet"anlamıyla kullanıldı.