Gündem

Yeni Şafak yazarı: Bu referandum AK Parti için buruk bir galibiyet, CHP için umut verici bir yenilgi

"Referandumun galibi Kürtler"

18 Nisan 2017 12:07

Eski Anadolu Ajansı Genel Müdürü ve Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, "cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi"nin yüzde 51.18 "evet" oyuyla kabul edilmesiyle ilgili olarak "Bu referandum, AK Parti için 'buruk bir galibiyet', CHP için 'umut verici bir yenilgi', MHP için 'sorgulatıcı bir sonuç' oldu" dedi.

Kemal Öztürk'ün "Buruk galibiyetin mesajları" başlığıyla yayımlanan (18 Nisan 2017) yazısı şöyle:

Milletin ortak aklı, hiçbir seçimde yanılmadı. Ortak aklın kararı her zaman, bireysel aklın kararından üstündür. Tüm seçimleri ve referandumları inceleyin, sandıktan çıkan sonuç, millet ve ülke için verilmiş en doğru kararı gösterir.

Şaşırtıcı olan şey ise, milyonlarca insanın çok ince bir ayar yapmasıdır. 7 Haziran ve 1 Kasım seçim sonuçlarını analiz ettiğinizde, seçmenin % 10'nun AK Parti ve diğer partiler arasında gidip gelerek, siyaseti şaşırtıcı bir şekilde değiştirmesinde görebilirsiniz bunu. 1 Kasım'da HDP'nin % 10.5 ile baraj üstünde, yani boğulmakla yaşamak arasında ince bir çizgide tutulması bu ince ayarın en tipik örneğidir.

Ne zafer, ne hezimet, ne bitiş

Bu referandum sonuçlarında, inanılmaz bir ince ayara şahit olduk. Ortaya çıkan, 51.5-48.5 rakamı öylesine ince bir düzenleme ki, herkes için ne bir zafer, ne bir hezimet, ne de bir bitiş anlamına geliyor. Öte yandan tüm partiler için de bir yeniden düşünme, özeleştiri, sorgulama, yenilenme ve kendine gelme mesajı içeriyor.

Bu referandum, AK Parti için “buruk bir galibiyet”, CHP için “umut verici bir yenilgi”, MHP için “sorgulatıcı bir sonuç” oldu.

'Referandumun siyasi partiler açısından galibi ve mağlubu kimdir?' sorusuna cevap vermek son derece zordur. Hiçbir partinin gönül rahatlığı ile bu referandumdan “çok başarılı çıktık” demesi mümkün gözükmüyor.

Evet, teknik olarak AK Parti-MHP ittifakının halktan onay aldığını, sonuç itibariyle istenilen hedefe ulaştığını söyleyebiliriz. İşte burada ortaya çıkan oran, öylesine ince ayarlanmış ki halk tarafından, AK Parti ve MHP şenlik havasında, gönül rahatlığı ile sonucu kutlayamıyor.

Bunu Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın basın toplantısında görebilirsiniz. Özellikle her iki liderin yanında duran yakın ekibinin yüz ifadesinde görülen moral bozukluğu, sonucun “buruk bir mağlubiyet” olduğunu bize açıkça gösteriyor.

AK Parti, CHP, MHP'ye ne mesaj verildi?

Sanırım bu tanımlamayı AK Partili siyasetçiler tam olarak ifade etmeyecekler, hatta itiraz da edeceklerdir. Ancak onlar da, biz de bu sonucun, kalplerde bir burukluk yarattığını, zihinlerde bir sorgulama başlattığını biliyoruz. Milletin bu ince ayarını iyi okumak gerekiyor. 'Evet dedi ama nasıl dedi?' sorusunun içinde AK Parti'nin çok iyi analiz etmesi gereken mesajlar var. AK Parti'nin bir özeleştiriye ihtiyacı var. Önümüzdeki günlerde sıklıkla bu konu tartışılacaktır.

CHP ise şaşkınlık içinde sanırım. Yenildi ama nedense içlerinde bir enerji ve umut da belirdi. 'Millet hayır dedi ama nasıl dedi?' sorusunun içinde barındırdığı mesajlar da onların payına düşüyor. CHP Genel Merkezi önünde bir yandan kutlama yapılırken (neden yaptılar anlamadı kimse), yan tarafta da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu istifaya çağıran protestolar yapıldı. Ne ilginç bir durum değil mi? CHP'nin, özeleştirinin ötesinde ciddi bir revizyona ihtiyacı var.

MHP belki de referandumdan en yaralı çıkan parti oldu. Teknik olarak, içinde bulunduğu ittifak kazandı ama 'evet' oylarının dağılımı, partinin, Genel Başkan Bahçeli'nin kendisini çok ciddi biçimde sorgulamasına da yol açtı. Sadece Bahçeli'nin memleketi Osmaniye ve Adana'daki 'hayır' oylarının yüksekliği bile bu sorgulamaya yeterli sebep. MHP, önümüzdeki günlerde çok zorlu günler yaşayacak gibi gözüküyor.

Referandumun galibi Kürtler

Bu referandumda beni en çok mutlu eden şey, uzun süreden beri takip ettiğim, Kürt oylarının durumu oldu. 7 Haziran seçimlerinden sonra, hendek terörünün başlamasından bu yana, çok ciddi biçimde HDP/PKK'dan uzaklaşan Kürt seçmen, bu referandumda da uzaklaşmayı sürdürdü.

Nicelik olarak az gözüktüğü söylense de, psikolojik olarak çok ciddi bir etki yapan oy kayması yaşandı bölgede. Benim bir itirazım var. Önümüzdeki günlerde teknik olarak detaylı hesaplamalar yapıldığında görülecektir, HDP'den, 'evete' kayan oyların seçimin kaderini değiştirdiğini düşünüyorum. Bunun için uzmanlarla görüşüyorum, çalışmayı tamamladığımda detayları yazacağım.

Gönül rahatlığı ile şunu söyleyebilirim, Kürtler bu referandumun tek galibidir. Bunun yüz yıllık Kürt sorunu ve 40 yıllık terör sorunun çözümü için çok hayati bir konu olduğunu unutmayalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasında bu hususa çok vurgu yaptı. Umarım gerisi gelir ve bu konu üzerine eğilirler.

Millete olan güvenim ve hayranlığım bir kez daha arttı. Milletin muhteşem bir siyasi aklı, analiz yeteneği ve karar verme cesareti var. Öyle “millet fetişizmi” yapan insanlardan değilim. Ancak gerçekten büyük bir millet olduğumuzu 15 Temmuz'da, gerçekten sağlıklı bir ortak akla sahip olduğumuzu da bu seçimde bir kez daha test etmiş olduk.

Daha çok konuşacak, daha çok yazacağız. Sonuçlar milletimize hayırlı olsun. Bu 'hayır' kelimesindeki ambargonun kalkması da iyi oldu değil mi?