Dünya

Yeni Şafak yazarı: ABD, Müslümanları öldüren IŞİD ile asla mücadele etmez

"ABD'nin PYD/YPG ile ilgili ne düşündüğünün hiçbir önemi yok; ne yapmak istediğine bakılması gerekiyor"

22 Şubat 2016 11:52

Yeni Şafak yazarı Hüseyin Likoğlu, Türkiye ile ABD'nin arasında yaşanan 'PYD' krizini kaleme aldı. ABD'nin PYD'yi terör örgütü olarak kabul etmemesini eleştiren Likoğlu, "PKK-PYD bağlantısını Türkiye'den daha iyi biliyor ABD. Ama işine nasıl geliyorsa öyle davranıyor" dedi. Türkiye'nin, IŞİD'le mücadele için ABD ile bir İncirlik mutabakatı imzaladığını hatırlatan Likoğlu, "O mutabakatta PYD ile ilgili ne var bilmiyoruz. Ya da PYD ile ilgili bir şartımız var mı onu da bilmiyoruz. Ancak şunu çok iyi biliyoruz ki ABD, Müslümanları öldüren IŞİD ile asla mücadele etmez" ifadelerini kullandı.

Hüseyin Likoğlu'nun "ABD’nin raporlu yalanı" başlığıyla yayımlanan (22 Şubat 2016) yazısının ilgili bölümü şöyle: 

Türkiye ile ABD adasında son zamanların en derin krizi PYD/YPG nedeniyle yaşanıyor. Türkiye, PYD'nin terör örgütü PKK'nın uzantısı olduğunu ısrarla vurgularken, ABD bunu bir türlü kabul etmiyor. Kabul etmesi de mümkün görünmüyor. ABD, gerçekten PYD'nin kim olduğunu bilmiyor olabilir mi? Tabii ki hayır. PKK-PYD bağlantısını Türkiye'den daha iyi biliyor ABD. Ama işine nasıl geliyorsa öyle davranıyor.

ABD'nin önemli düşünce kuruluşu ve ABD'nin derin devleti diye tabir edilen “Council of Foreign Relations" (CFR) yani Dış İlişkiler Komitesi, 2015 yılında yayınladığı “Kürtlerin Zamanı" başlıklı raporda PYD'nin PKK'nın Suriye kolu olduğunu açıkça belirtiyor.

Sadece yazılı değil aynı zamanda “kör kör parmağım gözüne” dercesine hazırladığı görsel grafikle de PYD’nin PKK ile ilişkisini gözler önüne seriyor.

8 Haziran 2015'te Kürtlerin Zamanı başlıklı raporu yayınlayan CFR'nin yönetiminde çok önemli isimler yer alıyor. Eski politikacılar, emekli askerler, eski ajanlar vs. Ama en önemli isim hepimizin tanıdığı Colin Powell var aralarında. Powell, 1. Körfez Savaşı'nda ABD Genelkurmay Başkanı, 2. Körfez Savaşı'nda ise ABD Dışişleri Bakanı'ydı. Kürtlerin tarihinden, şu an yaşadıkları bölgelere kadar çok kapsamlı bilgilerin yer aldığı raporda PYD ile ilgili de çarpıcı değerlendirmeler var.

PYD için “PKK'nın Suriye'deki filizi" ifadesine yer verilen raporda, “2003 Yılında Suriye Kürtleri PYD'Yi Kurdu" başlığı altında, “Militan Türk PKK ile ilişkilendirilen Kürt Demokratik Birlik Partisi 2003'te Suriye'de kuruldu. Kürt haklarının tanınması ve bölgesel özerklik verilmesi çağrısında bulunuyor. PKK'ya olan sadakati, Barzani liderliğindeki Kürt Bölgesel Yönetimi de dahil olmak üzere Suriye'deki diğer partilerle ters düşmesine neden oluyor" ifadesine yer verildi.

ABD'nin söylediğinin yalan olduğunun böyle bir raporla ortaya çıkmış olmasının bir anlamı var mı? Tabii ki yok. CFR yönetiminde yer alan Colin Powell'a özellikle atıfta bulundum. Herkesin hatırlayacağı gibi Powell, 2. Körfez Savaşı'ndan kısa bir süre sonra Irak'ın işgali için öne sürülen nükleer silah iddiasının yalan olduğunu açıkça itiraf etmişti. Yani Irak bir yalan üzerine işgal edildi ve 13 yıldır bu yalan nedeniyle milyonlarca Müslüman'ın kanı akıtılıyor. Dolayısıyla ABD'nin PYD/YPG ile ilgili ne düşündüğünün hiçbir önemi yok. Ne yapmak istediğine bakılması gerekiyor.

Türkiye, DAEŞ, namı diğer IŞİD ile mücadele için ABD ile bir İncirlik mutabakatı imzaladı. O mutabakatta PYD ile ilgili ne var bilmiyoruz. Ya da PYD ile ilgili bir şartımız var mı onu da bilmiyoruz. Ancak şunu çok iyi biliyoruz ki ABD, Müslümanları öldüren IŞİD ile asla mücadele etmez.