Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Partime geri döneceğim” açıklamasının AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu’nda heyecana yol açmadığını yazan Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, AKP’de 27 Ağustos’ta kongre yapılması kararının Gül’ün bu açıklamasından önce alındığını belirtti.
Selvi, “Bu durumda ya Gül, 15 Ağustos'ta kesin sonuçlar ilan edilince, Cumhurbaşkanlığı'ndan istifa edip aday olacak ya da 2015'e kadar bekleyecek. Hafta sonu Cumhurbaşkanı Gül'ün çevresinde yapılan bir değerlendirmede istifa ederek kongreye girmesi konusu konuşulmuş. Gül'ün buna itiraz etmediği söyleniyor. İzlemekte yarar var” görüşünü dile getirdi.
Erdoğan, Başbakan konusunda ne dedi
Süleyman Demirel, siyasette 24 saat uzun bir süredir demişti.
Seçim gecesinde olduğu gibi.
Seçim sandıkları açılmış Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildiği netleşmişti.
Bakanlar, parti yöneticileri Genel Merkez binasının protokol kapısına inmiş Erdoğan'ı karşılamak üzere bekliyorlardı.
O ana tanıklık etmek üzere AK Parti Genel Merkezi'ndeydik.
Saat 22.30'da geldi.
Yanında ailesi, kurmayları ve bakanlar vardı.
Başbakanla üçlü tokalaşma
Çok rahatlamış bir hali vardı. Seçim kazanmış olmanın ötesinde manevi bir rahatlama hissediliyordu. Tebrikleri kabul etti. Milliyet Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan, Vatan Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik'le birlikte partililerden ayrı bir yerde duruyorduk. Bizim bulunduğumuz bölüme geldi. 'Hayırlı olsun' dedik. Neşeli bir şekilde elini uzatınca Serpil Çevikcan ile birlikte aynı anda elimizi uzatmışız. Üçlü bir tokalaşma oldu. Başbakan bize döndü, 'Nasıl böyle daha sağlam oldu değil mi?' dedi. Güldük.
Torun Ali Tahir'i zapt etmek kolay olmadı
O sırada ailesi asansöre binmişti. Bilal Erdoğan kucağında ailenin en küçüğü Ali Tahir'i zapt etmeye çalışıyordu.
Başbakan makamına çıktı biz de bir üst kata. O sırada Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'le karşılaştık.
Mehmet Şimşek'ten asansörde değerlendirme
Seçim sonuçlarının ekonomiye etkisini sorduk.' Piyasalar ilk turda Sayın Başbakan'ın seçileceğini satın almıştı. O yüzden yatay bir seyir izler' dedi.
Başbakan balkona çıktı biz aşağıya indik. Konuşmayı izleyip, notlarımızı alıp, gazetenin yolunu tuttuk.
11 Ağustos gününe muhalefetin başarısızlığını, çatının çöktüğünü, Kılıçdaroğlu'nun suskunluğunun istifayı getirip getirmeyeceğini, Selahattin Demirtaş'ın başarısını ve nihayet AK Parti MKYK toplantısını konuşarak başladık.
Kulağımız MKYK'dan çıkacak kararda, gözümüz ise muhalefetin seçim yenilgisinin altında nasıl kalkacağına çevrilmişti ki, Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklaması geldi.
MKYK toplantısının yapıldığı bir sırada zaman ayarlı bir açıklamaydı. Mesajın doğrudan MKYK toplantısının gündemiyle ilgili olduğu açıktı.
Erdoğan, 30 Mart yerel seçimlerinden ateş çemberinin içinden geçerek çıkmıştı. Hayatının en zor seçimlerinden birinden zaferle çıkmış, ülkeyi terk edecek diye tarih veren muhalefetin ve Pensilvanya'nın sırtını yere getirmişti.
Muhalefetin hezimetinin konuşulacağı bir sırada Cumhurbaşkanı, 2 Nisan tarihinde Kuveyt'ten bir açıklama yaptı.
Gül'ün, 'Köşk adaylığına Başbakan ile birlikte karar vereceğiz' sözleri üzerine bir anda gündem değişti. Kimse ne muhalefetin seçim yenilgisini ne de Pensilvanya'nın hezimetini konuşur oldu. Gül'ün dönüşü gündeme geldi, muhalefet rahat bir nefes aldı.
Başbakan'ın önceliğinin bu tartışma olmadığı belliydi. Canı sıkılmıştı. İstiyordu ki, seçim sonuçları değerlendirilsin, muhalefetin başarısızlığı tescil edilsin. O nedenle ilk grup konuşmasında bu konuya girmedi. Sorulduğunda zamanı gelince konuşulacağını söylemekle yetindi. Etap etap gidiyordu. Önce Cumhurbaşkanlığı konusunda partisinden farklı seslerin çıkmasını önledi. Tüm tarifler Erdoğan'ı gösteriyordu. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine girilince, sadece sorulduğunda nasıl bir Başbakan istediğinin çerçevesini çizdi.
Geçiş dönemi Başbakanı ve Genel Başkan ayrı Başbakan ayrı formülüne kapıyı kapattı.
'Güçlü Cumhurbaşkanı güçlü Başbakan' modelini gündeme getirdi.
Koşan terleyen bir Cumhurbaşkanı olacağını, Anayasa'daki yetkilerinin tamamını kullanacağını söyledi.
Bu tarif üzerine Cumhurbaşkanı Gül,18 Nisan tarihinde Kütahya'dan, 'Gelecekle ilgili siyaset planım yok' diye açıklama yaptı.
Ta ki 11 Ağustos tarihine gelene dek.
Gül'ün açıklaması geldiğinde MKYK'da ne oldu?
Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlandı. Erdoğan bu kez 'Önce Genel Başkan sonra Başbakan' modelini devreye soktu. AK Parti MKYK toplandı, olağanüstü kongrenin tarihini 27 Ağustos olarak belirledi. 27 Ağustos'ta AK Parti Genel başkanı seçilecek kişi, 28 Ağustos günü Erdoğan, Cumhurbaşkanı yemini yaptıktan sonra Başbakan olarak görevlendirilecekti.
Takvim hala öyle.
Ancak AK Parti MKYK'sı devam ederken Cumhurbaşkanı Gül'ün, 'Partiye dönüyorum' açıklaması kulisleri hareketlendirdi.
Peki MKYK'da nasıl bir hava oldu. Gül'ün açıklaması saat 15.10'da oldu. Ancak kongre tarihiyle ilgili karar MKYK'da saat 14'te alınmış. Daha önce MYK toplanıp bu tarih belirlenmiş, MKYK'ya önermiş.
Ayrıca MKYK toplantısında Cumhurbaşkanı Gül'ün görev süresi içinde yaptığı hizmetlerden övgüyle söz edilmiş. Ama Gül'ün bu açıklaması gelince içeride bir heyecana yol açmamış. Tarihte her hangi bir değişiklik düşünülmemiş, öneren de olmamış. Bu tarihe göre 28 Ağustos tarihine kadar Çankaya'da oturacak olan Cumhurbaşkanı'nın AK Parti kongresinde aday olması söz konusu değil. Dönüyorum diyen Gül'e göre kongre tarihi değiştirilmedi.
Olağanüstü Kongre tarihinin Hüseyin Çelik tarafından açıklanması kararı alındı.
Gül istifa edecek mi?
Bu durumda ya Gül, 15 Ağustos'ta kesin sonuçlar ilan edilince, Cumhurbaşkanlığı'ndan istifa edip aday olacak ya da 2015'e kadar bekleyecek.
Hafta sonu Cumhurbaşkanı Gül'ün çevresinde yapılan bir değerlendirmede istifa ederek kongreye girmesi konusu konuşulmuş. Gül'ün buna itiraz etmediği söyleniyor. İzlemekte yarar var.
MKYK'da temayül yoklaması yaptı
Ancak ben daha çok MKYK toplantısına eğilmekte yarar görüyorum.
Başbakan toplantıda bir isim ima etmemiş. Sadece, 'Arkadaşların temayüllerini alalım' demiş. temayül yoklaması yapmış, MKYK üyelerinden kimi istediklerini yazmalarını istemiş.
Perşembe günü İl başkanları ile ondan önce de Milletvekilleri ile bir araya gelip, temayül yoklaması yapacak.
Toplantıda Erdoğan'ın liderliğinde AK Parti'nin tarihi bir görev yaptığını, 9 seçimde AK Parti'yi yenemeyenlerin partide nifak çıkmasını, birlik ve bütünlüğünü koruyamamasını beklediğinin altı çiziliyor.
Erdoğan Köşk'e çıktığında bir boşluk oluşmaması için, o partinin başındayken olağanüstü kongreye gidilmesi kararı alınıyor.
Erdoğan da konuşmasında birlik ve bütünlüğün korunmasının önemi üzerinde duruyor.
Erdoğan nasıl bir başbakan portresi çizdi
Süreç uzadığı taktirde çeşitli kesimlerin nifak tohumları ekmek isteyebileceğini söylüyor. Nasıl bir Başbakan olacağı konusunda Başbakan'ın şu sözleri önemli:
'Zayıf Başbakan olmaz. Güçlü Başbakan olmalı. 2015'te meydanlara o çıkacak, milletten o oy isteyecek. O nedenle güçlü bir başbakan olmalı. Güçlü Cumhurbaşkanı ile uyumlu çalışacak güçlü bir Başbakan olmalı' diyor.
Başbakan daha önceki sözlerini hatırlatarak, 'Genel Başkan ve Başbakan aynı olmalı' diye konuşuyor.
Olağanüstü kongre tarihi imzaya açılıyor ve ittifakla imzalanıyor.
28 Ağustos'a kadar Başbakan
Son bir bilgi.
Cumhurbaşkanı'nın görev devir teslimi ve 15 Ağustos'ta YSK'nın kesin sonuçları açıklamasından sonra izlenecek yol konusunda Anayasa profesörlerinden alınan değerlendirmeler ışığında bir yol haritası belirleniyor.
Cumhurbaşkanı'nın yemin ederek göreve başlayacağı 28 Ağustos gününe kadar Erdoğan'ın Başbakanlık ve Genel Başkanlık görevini sürdürmesi kararı alınıyor.