T24 - AB’nin ‘zayıf halkası’ İspanya, dün gerçekleştirdiği tahvil ihalesinde rekor faizle borçlandı. 2020 vadeli tahvilin faizi 6.975 ile 1997’den sonraki en yüksek seviyeye çıktı. Yunanistan ve Portekiz de rekor borçlanmalar sonrasında AB ile IMF’den yardım almak zorunda kalmıştı.
Yeni kurban İspanya Avrupa Bölgesi’nde adeta domino taşı gibi birbir borç krizine yenik düşen ülkelere İspanya eklenmek üzere. Yunanistan ve İtalya’dan sonra ‘en zayıf halka’ olarak gösterilen İspanya’nın borçlanma maliyeti son 14 yılın zirvesine çıkarken, 5 yıllık CDS’leri 23 baz puan artışa 490 puana ulaşarak rekor kırdı. İspanya 2020 vadeli tahvil ihracıyla 3.56 milyar euro borçlandı.
İhalede 3 ile 4 milyar euro arasında tahvil ihracı hedefleyen İspanya’nın borçlanma maliyeti yüzde 5.986 seviyesinden yüzde 6.975’e yükseldi. İhaleye ihracın 1.5 katı talep geldi. İhalenin ardından İspanya ile Almanya’nın 10 yıl vadeli tahvilleri arasındaki getiri farkı genişleyerek 500 baz puanı aştı ve Euro Bölgesi tarihinin en yüksek düzeyini gördü. Euro ise dolar karşısında 1.3455 seviyesine kadar geriledi.
Fransa’da da faiz yükseldi
Fransa Hazinesi de düzenlediği 2 ve 5 yıl vadeli tahvil ihalelerinde 6.98 milyar euro borçlandı. Hazineden yapılan açıklamaya göre, dün düzenlenen 2 yıl vadeli tahvil ihalesinde ortalama getiri oranı yüzde 1.31’den yüzde 1.85’e, 5 yıl vadeli tahvil ihalesinde yüzde 2.31’den yüzde 2.82’ye yükseldi. Fransa’nın 5 yılık CDS’leri de 9 baz puan artışla 234 puana çıkarak, rekora imza attı.
İspanya: Kurtarma planına ihtiyacımız bulunmuyor
İspanya Maliye Bakanı Elena Salgado, ülkesinin kesinlikle kurtarma planına ihtiyacı olmadığını açıkladı. Salgado, Cadena Ser radyosuna yaptığı açıklamada, piyasalarda İspanya’nın borçlanma maliyetinin artması nedeniyle kurtarma planından yararlanacağına yönelik endişeler konusunda “İspanya için kesinlikle kurtarma planı riski yok” dedi. İspanya’nın borcunun sürdürülebilir olduğuna dikkati çeken Salgado, Euro Bölgesi’ne üye 17 ülkeden en az 12’sinin borçlanmasını sistemik saldırı konusu yaptıklarını vurguladı.
Salgado, “Bugün İspanya, dün İtalya’ydı, Belçika olabilir, yarın Fransa ya da Avusturya gibi herhangi bir başka ülke de olabilir” diyerek, bu nedenle çözümün işbirliği içinde olması gerektiğine dikkati çekti.
‘Kimse Almanya’nın 2.1 trilyon euroluk borcunu görmüyor’
EURO Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, Almanya’nın borç seviyesinin İspanya’nınkinden çok daha fazla olduğu uyarısında bulundu.
Juncker, diğer ülkelerin çok yüksek düzeyde borcu olmasına karşın Almanya’nın hiç borcu ya da hiç sorunu yokmuş gibi davranıldığını oysa Almanya’nın borç seviyesinin endişe verici olduğunu vurguladı. Almanya’nın borç seviyesinin İspanya’nınkinden çok daha yüksek olduğuna işaret eden Juncker, iki ülke arasındaki tek farkın, hiç kimsenin Almanya’nın borcu konusunu görmek istememesi olduğunu ifade etti ve “Güneyin insanları tembel, Alman halkı çalışkan demesi kolay ama aslında böyle değil” diye konuştu. Juncker, Almanya’nın bölgenin en büyük ekonomisi olarak lokomotif görevi gördüğünü ve Euro Bölgesi’nde büyük bir etkisi bulunduğunu belirtti. Almanya’nın kamu boruc 2.1 trilyon euro (2.8 trilyon dolar) seviyesinde bulunuyor. Bu da Almanya’nın GSYH’sinin yüzde 82’sine denk geliyor. İspanya’nın kamu borcu da milli gelirinin yüzde 67’si oranında.
Yunanistan’da 60 milyar euroluk vergi kaçağı var
Avrupa Birliği’nin Yunanistan’da kamu sektörünün yeniden yapılandırılması için görevlendirdiği heyet 60 milyar euroluk vergi kaçağı tespit etti. AB’nin Yunanistan Görev Gücü Başkanı Horst Reichenbach, hazırladığı raporda, kaçırılan ya da toplanamayan vergilerin Yunanistan’ın gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 25’ine yaklaştığını bildirdi. Yunan gelir idaresinin bütünüyle yeniden yapılandırılmasını isteyen Reichenbach, 8 milyar euroluk kaçağın kısa vadede ve 22 milyar euronun orta vadede tahsil edilebileceğini, mahkemelik olan kalan 30 milyar euro için yıllar gerekeceğini belirtti.