Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, bugünkü yazısında, AKP kurucularından eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın iktidarı eleştirdiği “Gençlerin fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri bir iklim yaratılmalı, ivedilikle kaygılarını giderecek politikalar üretmeli” açıklamasını kritik etti.
Karahasanoğlu “2004’te kendisine nanik yapılan Bülent Abi, şimdi bize nanik yapıyor!.” başlıklı yazısında Arınç’ın 2004 yılında 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı öncesinde yaptığı “Şeyini şey ettiğiminin şeyindendir” açıklamasını hatırlatarak “ 2004 yılı 23 Nisan bayramı öncesinde, gençler hem bugünlerine hem geleceklerine güvenle bakabiliyorlar mıydı? Bakabiliyorlardı da.. Sen tiyatro mu oynuyordun, “Şeyini şey ettiğiminin şeyindendir” derken?” diye sordu.
Arınç’ın 2004 yılında TBMM Başkanı sıfatı ile verdiği resepsiyonda eşinin başörtülü olması nedeniyle yaşanan tartışmaları hatırlatan Karahasanoğlu, özetle yazısına şöyle devam etti:
Şimdi ben desem ki..
'Bülent Abi, ‘Gençlerin işsizlik sorunu var’ diyorsun.. ‘Gelecek açısından kaygıları var’ diyorsun.. İşsizlik sorununun, devamındaki endişelerin nereden kaynaklandığını, ne olduğunu sen de çok iyi biliyorsun Bülent Abi.. Ekonomideki sıkıntıların sebebinin, Suriye’de oyunu bozan Türkiye’ye had bildirmek olduğunu sen de çok iyi biliyorsun.. Eğer dış güçlerin Türkiye üzerinden oynadıkları oyunlara üzülüyorsan, gel, üzüntüyü birlikte paylaşalım.. Ama bize nanik yapma Bülent Abi.. Sana eşinin ismini davetiyeye yazamadığın için sana yapılan nanik hareketini, şimdi emperyal güçlere başkaldırdığımız bir dönemde, bize kurulan tuzaklar sebebi ile geçici olarak düştüğümüz durumu gösterip, bize yapma Bülent abi..'
Bilmiyorum, Bülent Abi şöyle bir özeleştiri yapıp..
‘Düne göre bugün iyiyiz.. Ama daha iyi olmalıyız. Onun içindir bu sözlerim’ der mi?
Yoksa.. ‘2004’te bana nanik yapanlarla şimdi kolkola girip, 2004’ün Bülent Arınç’larına ben nanik yapacağım’ mı der?"
Yazının tamamını okumak için tıklayın
TIKLAYIN - Bülent Arınç iktidarı eleştirdi: Gençlerin fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri bir iklim yaratılmalı, ivedilikle kaygılarını giderecek politikalar üretmeli
