Alman silah ve teknolojisinin Yemen'deki iç savaşta düşünülenden daha fazla rol oynadığı ortaya çıktı. Deutsche Welle ve ortaklarının araştırması Yemen'deki Alman silahlarının izini sürdü.#GermanArms (AlmanSilahları) isimli bir araştırma projesinin bulguları, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Yemen'deki savaşta Almanya'dan ithal edilen silah ve teknolojinin kullandığını ortaya koydu. Araştırmaya göre bu unsurlar deniz, kara ve hava harekâtlarında yer aldı.
#GermanArms, Deutsche Welle ve Almanya'daki medya ortaklarının yanı sıra, Hollanda ve İngiltere merkezli araştırmacı gazetecilik kuruluşlarıyla yürütülen ortak bir proje. Ortaklar arasında Almanya'dan Bayerischer Rundfunk kamu yayın kuruluşu ve Stern dergisi bulunuyor. Hollanda'dan bağımsız medya kuruluşu Lighthouse Reports ve İngiltere merkezli Bellingcat projenin diğer ortakları.
Araştırmanın sonuçlarına karşın, Alman hükümeti temsilcileri Yemen'deki savaşta Alman yapımı silahların kullanıldığına dair bilgi sahibi oldukları iddialarını birçok kez reddetmişti.
Video ve uydu kayıtları ile tespit edildi
Çatışma alanlarındaki video kayıtlarını ve uydu görüntülerini inceleyen araştırma ekibi, daha sonra bu görüntülerin yer aldığı konumlarda Alman yapımı silahların bulunduğunu tespit etti. Böylelikle, bu silahların Yemen'deki savaşta kullanıldığını iddiasını doğruladı.
#GermanArms, BAE'ye ait ABD yapımı askeri araçların Yemen'deki Aden ve Hudeyde yakınlarındaki El Kevke'deki konumlarını belirledi. Araçların, Alman Dynamit Nobel Defence (DND) şirketinin geliştirdiği FeWas silah rampaları ile donatıldığı ortaya çıktı. Alman hükümeti 81 milyon euroluk FeWas silah sistemlerinin BAE'ye satışına 2009 yılında onay vermişti.
2018 yılının Ekim ayında kaydedilmiş bir videoda da Fransız yapımı Leclerc tankının gene Alman DND şirketi tarafından üretilen Clara tipi ekstra zırh ile kaplı olduğu görüldü.
Bunlara ek olarak araştırma BAE'ye ait Alman yapımı savaş gemilerinin Yemen'in Muha ve Eritre'nin Assab limanlarına demirli olduğunu ortaya çıkardı. Muha Limanı Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon güçlerinin kontrolünde. Eritre'deki Assab Limanı ise koalisyon ablukası için bir üs olarak kullanılıyor.
Araştırma ekibi ayrıca Suudi Arabistan Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin Eurofighter ve Tornado savaş uçaklarının yanı sıra, havada ikmal için Airbus 330 MRTT tipi uçakları kullandıkları iddialarını doğrulayacak bulgulara ulaştı. Söz konusu uçakların parçalarının büyük bir kısmı Almanya'da üretiliyor.
Almanya inkârda
Alman hükümeti silah sistemlerinin söz konusu devletler tarafından Yemen'de kullanılıp kullanılmadığına dair soruları yanıtlamayı bugüne kadar reddetti. Silah üreticileri ise araştırma ekibine Almanya'nın silah ihracatı konusunda yasalarla belirlenmiş kural ve tüzüklerine uygun davrandıklarını açıkladı.
Almanya, silah ticaretinin kontrolü konusunda dünyada en fazla kısıtlayıcı önlemin alındığı ülkelerden birisi olarak görülüyor. Almanya'dan silah satın alan ülkelerin bu silahları başka devlet ya da gruplara vermeyeceğine dair bir son kullanıcı sözleşmesi imzalamaları gerekiyor.
Alman Dışişleri Bakanlığı söz konusu sözleşmenin ihlal edildiğine dair herhangi bir bilgi sahibi olmadığını belirtirken, Deutsche Welle'nin iletişime geçtiği Suudi Arabistan ve BAE Berlin büyükelçilikleri soruları yanıtsız bıraktı.
Ek olarak, Almanya Başbakanı Angela Merkel liderliğindeki hükümet, 2018 yılında ortakları ile imzaladığı koalisyon belgesi uyarınca Yemen'deki savaşta "doğrudan" taraf olan ülkelere silah satışını açık bir şekilde yasakladığını duyurmuştu.
Ancak buna karşın bu iki ülkeye silah satışı 2018 yılının ilk dokuz ayında devam etti. Başbakan ve bakanların bir araya geldiği Federal Güvenlik Konseyi bu süre zarfında Suudi Arabistan'a yaklaşık 416 milyon euroluk silah satışına onay verdi.
Ekim ile Aralık 2018 arasında ise BAE'ye 40 milyon euronun üzerinde silah satışı için izin verildi.
"Suça ortaklar"
Armed Conflict Location & Event Data Project (ACLED) isimli ve savaşlardaki kayıpların takibini yapan sivil toplum kuruluşunun, Yemen'de 2015'ten beri devam eden iç savaş ile ilgili verilerine göre ülkede şu ana kadar 60 binden fazla insan hayatını kaybetti.
Araştırma ekibine konuşan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) İcra Direktörü Kevin Roth, Batı ülkelerinin Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon güçlerine silah satışının "suça ortak" olarak değerlendirilebileceğini kaydetti. Roth silah satışı yapan ülkeler "Suudi (Arabistan) liderliğindeki koalisyonun karıştığı savaş suçlarında doğrudan suç ortağı oluyorlar" ifadesini kullandı.
Nobel ödüllü Yemenli insan hakları aktivisti Tevekkül Kerman Deutsche Welle'ye bir açıklama yaparak "Tüm Batı ülkelerine Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne silah satışını durdurma çağrısı yapıyorum" şeklinde konuştu. Kerman, "Almanya ve diğer devletlerin Suudi Arabistan ve BAE'ye silah satışını durdurmadığı sürece" savaşın devam edeceğini kaydetti.
Suudi Arabistan ve BAE Almanya'nın stratejik ortakları olarak değerlendiriliyor. Deutsche Welle'ye konu ile ilgili bir açıklama yapan Almanya Dışişleri Bakanlığı, "Birleşik Arap Emirlikleri, uluslararası toplumun Arap Yarımadası'nda tekrar istikrarı sağlaması yönünde önemli bir çaba sarf ediyor" ifadesini kullandı.
DW, Thomas Hasel'ın katkılarıyla
© Deutsche Welle Türkçe