Spor

Yazarlar maçı böyle yorumladı

Türk spor yazarları, dün gece Kadıköy'de 1-1 biten Türkiye-Belçika milli maçını böyle yorumladıb

11 Eylül 2008 03:00

Yazar : Rıdvan Dilmen
Başlık : Anlamsız telaş
Özet : Türkiye’nin dün akşamki maçta sakin oynaması gerekirken anlamsızca panik içerisinde oynadığını belirtiyor ve ekliyor: “Belçika karşısında kaybedilen puan çok önemli. Belçika çıkışta olan bir takım. Biz bu grupta İspanya ile firesiz gideriz diye düşünüyordum açıkçası. Ama dünkü sonuçtan çok beni telaşımız kaygılandırdı.” Milliyet

*

Yazar : Erman Toroğlu
Başlık : Suçlu basın!
Özet : Belçika gibi vasat denilebilecek bir takım karşısında alınan beraberliğin ve kaybedilen iki puanın bir mazereti olamayacağını ifade ediyor. Ama Milli Takım Teknik Direktörü ile Milli Takım Kaptanı’nın her maçtan önce basından birileriyle kavga etmelerinin yanlış oluğunu, özellikle Emre’nin takımı on kişi bırakmış bir şekilde futbol oynadığını, Semih’in bile bir volesi dışında başka pozisyonunun olmadığını belirtiyor ve ekliyor: “Dün Belçika takımı kadro olarak bizden iyi olmamasına rağmen mücadele olarak, teknik-taktik olarak bizden daha iyi görüntü çizdiler. Galip gelseydik, Belçika’nın mücadelesine yazık olurdu.” Hürriyet

*

Yazar : Hıncal Uluç
Başlık : Terim’in ilk 11’i ve değişiklikleri
Özet : Sakatlıklar dışında Terim’in çıkardığı 11’in doğru olduğunu, oyun içindeki değişikliklerin ise takım oyununa olumsuz etki yaptığını ifade ediyor. İlk yarıda topu yere indiren Türkiye’ni oyuna hâkim olduğunu ama ikinci yarıya anlaşılmaz biçimde doldur boşalta döndüğünü ve oyunun hâkimiyetini kaybettiğini belirtiyor. Sabah

*

Yazar : Mustafa Denizli
Başlık : Bu futbol yetmezdi…
Özet : Belçika maçında kaybedilen puanları, Türkiye’nin önündeki zorlu maçları göz önüne alındığında çok arayacağını ifade ediyor. Tuncay’ın sakatlanmasının Belçika’ya karşı en etkili olabilecek oyuncusunu Türkiye’nin kaybettiği anlamına geldiğini belirtiyor: “Bu durum hakikaten bizim hücum gücümüzü çok azaltırken, Belçika defansı için de bulunmaz bir nimetti.” Milliyet

*

Yazar : Ahmet Çakar
Başlık : Ya penaltı olmasaydı!
Özet : Türkiye’nin İspanya dışındaki bütün rakiplerini kendi sahasında oynayacağı maçlarda yenmek mecburiyetinin olduğunu; fakat dünkü sonuç ile iki puanı rakibe kaptırdığını belirtiyor. Belçika’nın büyütüldüğü kadar büyük bir takım olmadığını ama buldukları yarım pozisyonu gole çevirerek sahadan puanla ayrıldığını vurguluyor: “Sonuçta rakibi artık evlerinde yenmek zorundayız. Ama Avrupa Şampiyonası dâhil iyi oynamıyoruz.” Sabah

*

Yazar : Can Bartu
Başlık : Vatan, Milet Sakarya ile olmaz
Özet : Türkiye’nin Ermenistan galibiyeti sonrası sahasında aldığı Belçika beraberliğinin kötü olduğunu ve çok önemli iki puanı kaybedildiğini ifade ediyor. Türkiye’nin oyunun üstünlüğünü bir türlü ele geçiremediğini, Fatih Terim’in mağlup durumdayken Mevlüt’ü oyuna sokmasının Gökhan Ünal’ı kadroya bile almamasının yanlış olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Biz, "Vatan, Millet, Sakarya" oynuyoruz. Milli hislerle sahaya çıkıp, kazanmaya çalışıyoruz. Ama onu da başaramıyoruz.” Hürriyet

*

Yazar : Mehmet Demirkol
Başlık : Penaltı değil Rus ruleti
Özet : Belçika maçında taraftarın baş etken olduğu penaltının başına Emre’nin geçmesinin Türk futbol sahalarında oynanmış en büyük kumar olduğunu ifade ediyor. Ayrıca Fatih Terim’in milli takımın kadrosunu hız rekorlarını alt-üst edecek şekilde değiştirdiğini vurguluyor: “Bundan iki üç yıl önce birisi çıkıp bir resmi milli maça savunmada Gökhan-Servet- Gökhan-Çağlar 4’lüsüyle çıkacağız dese dalga geçilirdi herhalde. Ya ileriyi tutanlar: Semih-Kazım-Tuncay (Halil). Çok hızlı değiştik.”

*

Yazar : Kazım Kanat
Başlık : O an Emre’yi değil annesini düşündüm!
Özet : Maçın oyuncuların değil, sistemin ön plana çıktığı bir karşılaşma olduğunu ve Terim’in Emre’yi oynatarak duygusal davrandığını belirtiyor. Terim’in maç içindeki değişiklikler ile doğru kadroyu bulduğunda maçın bitimine 20 dakika olduğunu ve pozisyonları bu süre zarfında bulduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “Fatih Terim'in çok riskli kararına özel sorum var. Soru çok basit ama cevabı o kadar basit değil; Penaltıyı Emre Belözoğlu kaçırsaydı ne olurdu? Ben Emre'yi değil o an annesini düşündüm.” Sabah

*

Yazar : Şansal Büyüka
Başlık : Çarşamba’nın gelişi
Özet : Gökhan Zan ile Servet, Ermenistan maçında yaptıkları ‘acemice’ hareketlerin dün akşamda Belçika karşısında devam ettirdiklerini bu sefer Mehmet Topal’ın da onlara eklendiğini ifade ediyor. Türkiye’nin bu maçta önceki maçlara göre daha iyi oynamasına rağmen üç puanı alamadığını, maçın hemen başında sakatlanan Tuncay’ın yokluğunun çok belli olduğunu ve Semih’in bekleneni veremediğini belirtiyor ve ekliyor: ” Üstelik tek kale oynadığımız maçta, rakibi bunalttığımız maçta hücuma orta alandan yeterli desteği veremedik...” Akşam

*

Yazar : Altan Tanrıkulu
Başlık : Sonrası da var…
Özet : EURO 2008’de izlediğimiz maç bitmeden mücadeleyi bırakmayan Türkiye milli takımı için, bütün olumsuzluklara karşın "dik durabilmeyi" öğrenmekten daha büyük bir kazanç olamayacağını, şimdi yapılması gerekenin neden puan kaybettiğimizi iyi analiz edip yola devam etmek olduğunu ifade ediyor. Nihat, Hamit, Aurelio gibi önemli eksiklere maçın başında bir de Tuncay’ın sakatlanması sonucu maçın zora girdiğini Halil’in, Mevlüt’ün, Topuz’un oyuna girişinden sonra da görüntü değişmediğini ve istenilen üç puanın alınamadığını belirtiyor ve ekliyor: “Ama doğrusunu söylemek gerekirse onlar da kaybetmemek için nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadılar. Ve kaybetmediler.” Hürriyet

*

Yazar : Uğur Meleke
Başlık : İstikrarlı istikrarsızlık
Özet : Belçika takımının genç bir kadroyla ilerisi hedeflenerek planlı bir yeniden yapılanma içerisine girdiği belirtiyor. Türkiye’nin ise 3 hafta önce Şili’yle oynanan hazırlık maçında kadroda olmayan, 4 gün önce Ermenistan’a karşı 18’de yer bulamayan Çağlar’ı ilk on birde oynatarak “istikrarlı bir istikrarsızlık” örneği oluşturduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Dünya sıralamasının onuncusu, son 5 büyük turnuvada 3 kez çeyrek final görmüş Türk Milli Takımı, duran toplardaki sistemli başarısızlığını çözememişken, hocasının iki takımda birden çalışmasını tartışmak, lüzumundan fazla lüks...” Milliyet

*

Yazar : Levent Tüzemen
Başlık : Milli Takım’ı nasıl buldunuz?
Özet : Terim’in Avrupa Şampiyonası elemelerinde yaşadığı kadro sıkıntısı yeniden yaşadığını ifade ediyor. Kadro eksikliğinin yarattığı dezavantaj ile Belçika önünde Türkiye’nin takım oyunu sergileyemediğini belirtiyor: “Milli Takım’ın omurgasını teşkil eden Aurelio, Hamit, Nihat, ve Tuncay gibi oyuncuların eksikliğini fazlasıyla hissettik.” Sabah

*

Yazar : Erdoğan Şenay
Başlık : Futbol zor oyundur
Özet : Belçika önündeki puan kaybına fazla üzülmenin bir anlamı olmadığını, grup maçlarının yeni başladığını ve sakatlıkların bir hayli fazla olduğunun unutulmaması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca Türkiye’nin sürekli tempo bindiren ve çabuk açılıp kapanan rakiplere karşı zorlandığını vurguluyor. Milliyet

*

Yazar : Nilay Yılmaz
Başlık : Dikkat!
Özet : Yazısında; Gençlerbirliği Oftaşspor’un adını değiştirerek Hacettepe olmasına değiniyor. Durumun değişmediğini hala Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ın söz sahibi olduğu, ‘şu kadar paraya satarım’ dediği takım olduğunu vurguluyor ve ekliyor: “Böyle olmasına rağmen Futbol Federasyonu Hacettepe - Gençlerbirliği maçını 14. Hafta oynanmasına karar verdi... İkinci maç ise 31. hafta oynanacak...” Milliyet

*

Yazar : Ali Sami Alkış
Başlık : Telaşlı futbolla bu kadar
Özet : Türkiye’nin kendi sahası ve kendi seyircisi önünde maça isteksiz ve temposuz başladığını belirtiyor. Türkiye’nin takım bütünlüğünden uzak ve kontrolsüz bir oyun sergilediğini vurguluyor ve devam ediyor: “Bereket versin imdadımıza hakem yetişti…Bana göre pozisyon penaltı değildi.” Star

*

Yazar : Turgay Şeren
Başlık : Gerçeği gör Fatih
Özet : Fatih Terim’in Ermenistan maçını ölçü alarak Belçika maçını küçümsediğini belirtiyor. Bununla birlikte Mili Takım’ın kendisinden beklenen oyunu ortaya koyamadığını ve yine çok basit bir gol yediğini vurguluyor: “Daha maçların başındayız iki puan kaybetmek önemli değil. Ama milli takımımız iyi oynamıyor Fatih!” Akşam

*

Yazar : Ziya Şengül
Başlık : Bu stres niye?
Özet : Türkiye’nin kalesinde gol görene kadar rakibine üstünlük sağlamak için çaba göstermediğini, oyunu kendi sahasında kabullendiğini ifade ediyor. Türkiye’nin maç içinde anlamsız şekilde özellikle savunma ve orta sahadan şişirme toplar denemesinin yanlış olduğunu belirtiyor: “Milli Takımımız istenilen daha doğrusu beklenen galibiyete ulaşacak futbolu sergileyemedi.” Star