T24 - Adana ve Mersin'de yaşanan ilköğretim okularındaki 'türban tartışması'nın ardından Milli Eğitim Bakanı ile konuşan Radikal gazetesi yazarı Akif Beki Çubukçu'nun görüşlerini aldı.
Nimet Çubukçu, 'İlköğretime ilişkin düzenleme ve yasalar açık, gereği neyse o yapılıyor'dedi. Beki'nin bugünkü (22 Ekim 2010) yazısı şöyle:
İlkokullarda başörtüsünü kim kaşıyor?
Biz üniversiteleri tartışırken ilköğretimde başörtüsü sorunu patlak verdi.
Reşit olmayan kız çocuklarının okula başörtüsüyle geldiklerine dair haberlerden söz ediyorum.
Özellikle son bir-iki gündür artış görüyoruz vakalarda.
Eskiden yoktu, nereden çıktı şimdi bu?
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’yla konuştum.
Üniversitelerde yasağın gevşemesiyle başlamış ama kamuoyuna yansıtmamışlar.
YÖK’ün başörtüsünü kampüslerde serbest bıraktığı günlerde, yani haftalar önce yapılmış ilk denemeler.
Doğu ve Güneydoğu’da ortaya çıkan örnekler, Adana ve Mersin’e sirayet etmiş.
Yayılmaya da devam ediyor.
Bakan’a, bu işten çok fena provokasyon kokusu aldığımı söyledim.
Yükseköğretimdeki rahatlama havasını bozmaya matuf planlı bir kışkırtma girişimi gibi görünüyor.
“Birileri kaşıyor mu gene?” dedim.
Nimet Çubukçu beni teyit etmedi, daha dikkatli bir dil kullanmayı seçti.
“Zamanlamayı manidar buluyorum” sözünü sarf etti fakat.
Haliyle “Yükseköğretimde çözüme yaklaşılırken sosyal-siyasal iklim yumuşarken neden şimdi” diye soruyor o da.
Üniversitelerdeki yasak gündeme geldiğinde, CHP’nin daha baştan konuyu ilköğretim boyutuna çekmesi de ilginç. Amaçlanmamış olsa da bu söylem tahrik edici, kışkırtıcı bir etki uyandırmış mıdır mutaassıp aileler üzerinde?
AKP kıskaca mı alınıyor?
AK Parti, iki taraftan kıskaca alınıyor sanki.
Bakan Çubukçu’ya, kendisini baskı altında hissedip hissetmediğini sordum.
“CHP, üniversitelerde başörtüsü sorununu çözdürmek istemiyor; bu gelişmeleri kamuoyumuzun takdirine bırakıyorum” dedi.
Öğrencilerin başörtüsüyle okul kapısından içeri alınmaması için bütün illere yazı gönderdiklerini hatırlattım.
Yürürlükteki mevzuatın uygulandığını, yeni bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
“İlköğretime ilişkin düzenleme ve yasalar açık, gereği neyse o yapılıyor” diyerek de altını çizdi.
Ama asıl üzerinde durduğu şey, başkaydı.
Hiçbir gerekçeyle öğrenciyi kapıdan kovma hak ve yetkisine sahip değil, MEB.
Temel eğitim zorunlu olduğu için uzaklaştırma ve benzeri yaptırımlar da uygulanamıyor.
Çubukçu, “Meseleye, her hal ve şartta çocuklarımızın temel eğitim hakkını korumak açısından bakmaya mecburum” dedi.
Provokasyon endişesi
Hassasiyetle gerilime fırsat vermeden sorunun halli için yoğun bir çaba içindeydi, Bakan.
Ancak ailelerin yardımı olmadan başarması zor bir görev.
Şahsen, ben hâlâ provokasyona gelme ihtimalinden endişe ediyorum. Karşılık bulur mu, bilmiyorum; Nimet Hanım’ın ailelere yaptığı çağrıyla bitiriyorum yine de: “Çocuklarımız temel eğitimden mahrum kalmasın, hakları engellenmesin. Biz bunun için çaba gösteriyoruz. Sizden de duyarlılık ve anlayış bekliyorum.”