İtalya’da 17 yıldır komada bulunan ve ötanazi hakkı için verilen mücadelenin simgesi haline gelen Eluana Englaro hayatını kaybetti.
Yaşadığı trajediyle İtalya’yı ikiye bölen, 1992’de geçirdiği trafik kazasından bu yana komadan kurtulamayan 38 yaşındaki Eluana Englaro hayata gözlerini yumdu. Eluana’nın Udine’deki hastanede suni beslenmesinin kesilmesinin dördüncü gününde gerçekleşen ölümü, İtalya’yı yasa boğdu.
Eluana’yı da doğrudan ilgilendiren yasa tasarısının parlamento gündeminde alındığı sırada duyulan ölüm haberi üzerine, Senato ve Meclis’te birer dakikalık saygı duruşu yapıldı. Vatikan, Eluana için yayımladığı taziye mesajında da, suni beslenmenin kesilmiş olmasına sert tepki gösterdi.
Silvio Berlusconi önderliğindeki hükümet, Eluana’nın suni beslenmesinin yeniden başlatılmasını amaçlayan yasa tasarısını çıkarabilmek için zamanla yaptığı yarışı kaybetti. Senato’da tasarının görüşülmeye başlamasından yaklaşık yarım saat sonra, Udine’den Eluana’nın ölüm haberi geldi. Eluana’nın TSİ 21.10 sularında hayata gözlerini yumduğu bildirildi.
Berlusconi: Çok müteessirim
Başbakan Berlusconi, ölüm haberinden duyduğu üzüntüyü, “Hükümetin, bir kişinin hayatını kurtarma girişimi imkansız hale geldi. Bundan dolayı çok müteessirim” şeklinde dile getirdi.
Muhalefet: Katiller
Ölüm haberi üzerine, Senato’da da Meclis’te de birer dakikalık saygı duruşu yapıldı. Senato’daki saygı duruşu sonrasında, bir an için kargaşa yaşandı.
Berlusconi liderliğindeki Özgürlükçü Halk Partisi’ne mensup kimi senatörler, tasarıya karşı çıkan muhalefet milletvekillerine “Katiller, katiller” diye bağırarak tepki gösterdiler.
Senato, tasarı aciliyetini yitirdiği için oturuma bugün için son verdi. Ancak, koma halindeki hastaların suni beslenmeyi reddetmelerini yasaklayan tasarının Eluana’nın ölümüne rağmen görüşülmeye devam ederek yasalaştırılmasını kararlaştırdı.
Eluana'nın babası: Beni yalnız bırakın
Eluana’nın babası Beppino Englaro, kızının ölümünü La Quiete Polikliniği’nden öğrenmesinin ardından yaptığı kısa açıklamada, “Beni yalnız bırakın. Hiçbir şey demek istemiyorum. Sadece yalnız kalmak istiyorum” diye konuştu.
Udine’de Eluana’nın defni öncesinde cesedinin otopsiye tabi tutulacağı da açıklandı.
'Af diliyoruz'
Papalık Sağlık Çalışanları Kurulu Başkanı Kardinal Javier Lozano Barragan, Vatikan adına yayımladığı taziye mesajında, Eluana’nın suni beslenmesinin kesilmiş olmasına sert tepki göstererek, “Her şeyden önce mevta için duacıyız. Kendisini Rabbin rahmetine emanet ediyoruz. Rabbimizden, Eluana’ya bunu yapanlar için de af diliyoruz” dedi.
Kardinal Barragan, ölümün suni beslenmeye son verilmiş olmasından kaynaklanmış olabileceğini de ima ederek, “Her şeyden önce ölüm sebebi açıklığa kavuşturulmalı. Suni beslenmesin kesilmesinden mi, yoksa farklı nedenlerden mi kaynaklandı, ona bakmak lazım” şeklinde konuştu.
Barragan, suni beslenmeye son verme kararı alanların kilise tarafından aforoz edilmeyeceğini de belirterek, “Kilise hukukuna göre bu tür durumlarda da tövbe mümkündür” ifadesini kullandı.
Vasiyeti: Fişimi çekin
1997'de Eluana'nın babası Beppe Englaro yasal vasisi ilan edildi. Bu kararla birlikte Beppe Englora, ``Eluana kazadan kısa bir süre önce komadaki bir tanıdığımızı ziyaret ettikten sonra, kendisinin benzer bir durum yaşaması halinde fişinin çekilmesini istedi. Bu bizim için bir vasiyettir'' diyerek hukuki mücadeleye başladı. 1999'da Lecco mahkemesi, ötanazinin yasal sayılmadığı İtalya'da, baba Englaro'nun `tedaviyi reddetme' üzerinden açtığı davada `Eluana'nın yaşam destek ünitesiyle sağlanan suni beslenmesinin durdurulması' yönündeki talebi reddetti. Lecco Mahkemesi 2003 yılında talebi yeniden reddetti. Milano mahkemesi de aynı talebe 2006'da `hayır' dedi.
Karar İtalya'da bir ilk
2007 yılında Yargıtay, kararı Milano Mahkemesi'ne, `Bir mahkeme eğer vasi talep ederse, iki durumda yaşam destek ünitesiyle yapılan suni beslenmesini durdurma kararı verebilir. İlki, geri dünüşü olmayan daimi bitkisel hayatın söz konusu olması, ikincisi kişinin söyleyebilmesi halinde bu sonucu tercih edeceğinin tespiti' gerekçesiyle iade etti. Bunun üzerine Milano mahkemesi dosyayı tekrar ele aldı ve bu iki koşulun da mevcut olduğunu tespit ederek 9 Temmuz 2008'de Eluana'nın suni beslenmesinin açamalı olarak durdurulmasına karar verdi.
Hükümetin girişimi yetmedi
Bu karar üzerine Milano Başsavcılığı kararın yürütmesinin durdurulması talebiyle Yargıtay'a başvurdu. Ancak Yargıtay, Milano Başsavcılığı'nın Milano Mahkemesi'nin kararını durdurma yetkisi olmadığını gerekçe göstererek başvuruyu reddetti. Böylece Eluana'ya ölüm izni verilmiş ve İtalya'da bir ilk gerçekleştirilmiş oldu. Bölgesel yönetimin krarın uygulanmasına izin vermemesi üzerine Eluana geçen hafta Udine'deki La Quite Kliniği'ne sevk edildi. Bu da ülkede kaos ortamı oluşturdu.
Vatikan uygulamayı `cinayet' olarak değerlendirirken, hükümetin Cumhurbaşkanı onayıyla çıkartılacak bir kararnameyle Eluana'nın beslenmesinin durdurulmasını engelleme girişimleri ise Cumhurbaşkanı Giogio Napolitano'ya takıldı. Savcılık da Yargıtay kararı'na karşı çıkamayacağını açıklayınca, üç gün önce Eluana'nın suni beslenmesi aşamalı olarak durdurulmaya başlandı. Ancak hükümet girişimini sürdürdü ve haftasonu çalışarak, `hiç kimsenin suni beslenmesi durdurulamaz' hükmünün bulunduğu yasa tasarısını Pazartesi günü parlamento gündemine aldı. Bu arada da kliniğe müfettiş gönderip kapatmak için bir gerekçe bulmaya çalıştı. Ancak klinikte kapatılmayı gerektirecek bir neden bulunamadığı gibi, yasa tasarısı Senato'da görüşülürken Eluana'nın ölüm haberi geldi ve böylece hükümet girişimi sonucu değiştiremedi.