Spor

Yaş farkı galibi belirledi...

Spor yorumcuları Trabzonspor'un galibiyetini haklı bulurken, Beşiktaş'ın kadro seçimi yönünden eleştirdi.

04 Ekim 2010 03:00

T24 - Spor Toto Süper Ligi'nde Trabzonspor Avni Aker Stadı'nda Beşiktaş'ı 1-0'lık skorla geçerek yoluna devam etti. Spor yorumcuları Trabzonspor'un galibiyetini haklı bulurken, Beşiktaş'ın kadro seçimi yönünden eleştirdi.





HAŞMET BABAOĞLU: Guti'ye gıcık mısın Müftüoğlu! (SABAH)


Hani derler ya, kıran kırana maç diye... Dün akşam futbolcular kadar iki takımın hocaları da kıran kırana çarpıştılar. Güneş'in aklı siyah-beyazlı savunmanın arkasındaki boşluktaydı. Bu uğurda sol kolunu, yani kendi sol kanadını vermeyi bile göze almıştı Trabzon'un hocası! Bu boşluk daha 11.dakikada Teofilo'yla gol getirebilirdi bordo- mavililer'e. Fakat Hakan izin vermedi. Schuster, herhalde Cale'nin yeteneklerini ders gibi çalışmıştı. Guti, Hilbert'e enfes paslar atıyor, Hilbert yağ gibi Cale'nin yanından kaçıp topu içeri kesiyordu. Bu taktik çarpışmanın en tatsız sonuçlarından biri de son haftaların yıldızı Ernst'in daha çok sol çizgiye yakın ve savunmada kalması ve topa her dokunuşunda "solgun bir güle" dönüşmesiydi.




MEHMET DEMİRKOL: Yeni bir planda (MİLLİYET)


Schuster, Ernst’i oyundan alıp Bobo’yu sahaya sürdü. Kazanmak için hücumu kuvvetlendirmek arzusundaydı. Halbuki Şenol Güneş devre arasında Yattara’yı çıkarıp Ceyhun’u almıştı. Bununla yetinmeyip sonrasında, Barış’ı da, zorunlu bir stoper değişikliği nedeniyle de olsa sahaya sürdü. Orta sahasını iyice kalabalıklaştırdı.


Beşiktaş’ın ise orta sahası boşaldı. Alman hoca bir yönüyle haklı olabilir. Çünkü Trabzonspor’un korkulacak bir hücum gücüyle sahada olmadığını düşünüyordu. Zira Burak ve Teofilo bir ofsaytta kalma yarışı içindeydiler. Daha önce görülmemiş şekilde. Sanki ofsayt kuralı dün çıkmış, kimse de özellikle Burak’a haber vermemiş gibi...


İlk yarıda da Engin’in de içinde olduğu bu üçlü birbirleriyle, orta sahalarıyla, rakip savunmayla ve kaleciyle, ofsayt çizgisiyle tamamen ilgisizdiler. Onları işleten sadece Yattara’ydı. O oyundan çıkınca da çok fazla bir tehdit kalmadı. Dolayısıyla orta sahayı yumuşatıp savunmayı sadece savunmacılara bırakmakta bir sorun görmedi. Ancak zaten maç başından buyana topu ileri taşımakta çektikleri sıkıntı Ernst’in oyundan çıkışıyla iyice büyüdü. Neredeyse bu güçleri sıfırlandı. Aurelio savunmanın parçasıydı. Guti geniş alanda şaşkın kaldı. Tabata ise kalabalık içinde etkisizdi. Belki yorgunluk belki başka bir sebeple sıradanlaştılar. Beşiktaş’ın arkadaki 5’lisiyle öndekiler birbirinden koptu. Sıradan bir Türk takımına döndüler.


Trabzonspor’un çok iyi yaptığı, maçın başında Beşiktaş hücumcularını hiç geri döndürmemek oldu. Egemen, Nobre ve Guti’yi sindirdiler. Kalabalık orta sahalarıyla Beşiktaş’ın sezon başından buyana süregelen baskılarına benzer bir kapanı onlar kurdu. Beşiktaş da hem bu sebeple, hem de belki yoğunlukla oyun merkezini geriye çekmek zorunda kalınca klasik Beşiktaş’ın çok dışında bir oyun oldu.
 
 
Son 10 dakikaya kadar Trabzonspor genel yapı olarak çok daha iyi ama hücum gücü açısında kendi gücünün çok gerisindeydi ve buna rağmen maçın net hakimi oldular.


Necip oyuna girip orta saha biraz dolunca, Trabzonspor’un da geri çekilmesiyle hücum gücü dün itibarıyla rakibinden çok daha iyi olan Beşiktaş maçı dengeye getirecek pozisyonları buldu. Ama bu kez son dakika sayısını bulamadılar.


Özetle Şenol Güneş’in rakibi bozma konusunda çok iyi bir sınav verdiğini söylemeli. Mustafa’yı böyle bir maçta sahaya sürmek gibi cesaret gösterilerini de buna katmak lazım. Ama hücumcu tercihleri ve ısrarı nedeniyle maçı kılpayı kazandığı da gerçek.




RIDVAN DİLMEN: +30 faktörü belirledi (SABAH)


Trabzonspor'un da, Beşiktaş'ın da iyi futbolcuları var. Hep ne diyoruz? "İyi futbol, iyi futbolcularla oynanır." Trabzonspor'un savunmasının göbeğinde oynayan iki stoperi sakat. Geçen sezonu pilot takım Karadenizspor'da geçiren Mustafa Yumlu ile başlıyor Şenol Hoca ve savunmasına diyor ki: "Çıkmayın, duran top dışında!" Ama diğer oryuncular Selçuk, Colman, Yattara, Engin, Burak, Teofilo'ya da "Oynayın" demiş. Zaten bu isimlerin hepsi öne oynayan, bu tarz oynamayı seven futbolcular. Beşiktaş Teknik Direktörü Schuster, Perşembe günü Avrupa Ligi'ndeki zorlu Viyana deplasmanı dönüşü yine kadroda oynama yapmış. Ama bence yaşları 30'un üzerinde olan üç orta saha oyuncusunu (Aurelio, Ernst ve Guti) tekrar oynatması yanlıştı. Zaten bu üç futbolcu da dün kötü oynadı. Maç beklendiği gibi hızlı başladı. İlk 25 dakika Trabzonspor maçı koparacak pozisyonlar buldu. Bu dakikalarda Hakan Arıkan başarılıydı. 25'ten sonra Beşiktaş maçı dengeledi. Dengelemenin ötesinde önemli pozisyonlar da buldu. Şenol hoca, ikinci yarıda Yattara'yı çıkarıp Ceyhun'u alarak takıma dinamizm getirmek istedi. Bu hamle sonrası hem bu amacına ulaştı hem de bir duran top golüyle skorda üstünlüğü eline geçirdi. Golde, genç Mustafa, müthiş yükseldi ve kafayı çok iyi yere vurdu.




TURGAY DEMİR: Hak eden kazandı (FOTOMAÇ)


Ne zaman bir Trabzon-Beşiktaş maçı olsa iyi futbol beklentisi içine girerim... Bugüne kadar pek hayal kırıklığına uğramadım... Bu maç öncesi de "Trabzon açık oynar ve iyi futbol izleriz" düşüncesindeydim... Yanılmadık. Avni Aker'de kıran kırana, bol pozisyonlu, kora kor bir mücadele vardı. Bu sezon ilk kez bir rakibi Beşiktaş'a karşı kapanmadı... Trabzon ilk dakikadan itibaren önde bastı. Oyuna tempo verdiği anda net pozisyonlar da buldu. Beşiktaş defansının göz ucuyla kontrol ettiği oyunculardan ziyade geriden çıkanlara topu uzattıkları anlarda Beşiktaş savunmasını avlayıp net pozisyonlar buldular.




ŞİRİN BERBER: Tebrikler Trabzon (FOTOMAÇ)


Gel de bu takıma kızma, kaç maçtır neredeydiniz? Diğerlerinden ne farkı vardı bu maçın? Niye saklarsınız yeteneğinizi? O kaybettikleriniz, puan değil miydi? İşte budur Trabzon'un virüsü. Her maçta 3 puan alındığı kafalara kazınmalı. Bir çiçekle bahar gelmediği bilinmeli. Ligin en havalı takımını sahasına hapsetmek az bir şey değildir. Kıymeti bilinmeli. Çok yazdık böyle şeylerleri. Üst üste koyar gelişir dedik. Ama olmadı. Bakın göreceksiniz üç maç olmaz ise beş maç sonra firene basarlar. Daha devre bitmeden sonucu almalıydı Trabzonspor. Büyük baskı kurdu rakip kalede. Böyle bir maça göre çok sayıda fırsat yakaladılar. O beceriyi gösteremediler. Dörtlü savunma Engin -Colman - Selçuk'lu orta üçlü uyumlu haldeydi. Problem ön tarafta dikilen Burak-Teofilo ve Yattara'daydı. Eldekilerin en iyisi olduğu doğrudur fakat ufak kaldı Teofilo. Gol atması için altı pasta top önüne düşmesi gerekiyordu. Yattara beş vitesin üçünü kullanmıyor.



ALTAN TANRIKULU: Güneş'in cesareti (HÜRRİYET)

Guardiola’nın Barcelonası’nda herkes Messi’den, Xavi’den, Iniesta’dan bahseder. Ama genç Katalan teknik adamın getirdiği en büyük yeniliklerden biri Pique, Busquets, Pedro gibi altyapıdan gelen ve basit oynayan gençleri takıma monte etmesidir..


Mustafa Yumlu da Türk futbolunun Pique’si olabileceğini gösterdi dün akşam. Sadece attığı nefis kafa golüyle değil, Nobre gibi boğuşulması zor bir oyuncuyu durdurmasıyla öne çıktı.. Hatasız oyununla maça damgasını vurdu.. Trabzonspor’un pilot takımı Karadenizspor’dan gelen en iyi yetenek olarak alkış topladı..


İlk yarıda yorgun Beşiktaş karşısında Şenol Güneş orta saha kurgusunda önemli bir hata yapmıştı. Ceyhun’u yedek kulübesinde tutup fazla ofansif oyuncuyu sahaya sürdü. Beşiktaş bu bölümde etkisizdi ama Trabzonspor’un da topu iyi kullanmasına izin vermedi. İkinci yarıda rakibin orta alan üstünlüğüne son veren evsahibi duran toptan bulduğu golle maçı kazandı ve lige ağırlığını koydu..


Schuster’den iki hata Zaman zaman yaptığı hamlelerle alkışladığımız Schuster’in Fenerbahçe derbisinden sonra dün de savunma yönü olmayan İsmail’i sol kanada, adam geçmesi becerisi kısıtlı Nobre’yi en uç noktaya koyması hataydı.. Sahada basmadık yer bırakmayan Serkan ve kullandığı olumlu toplarla dikkat çeken Guti sahanın diğer iyileriydi.