Çok duyduk: "22 adamın 1 topun peşinden koşmasından ne anlıyorsun ki?"
Zlatan İbrahimoviç -FOTOGALAERİOyunun sihrini bozamasa da, biz futbol tutkunlarının sinirini bozan bu klişe yıllarca söylendi durdu. Oysa bu "
indirgemeci" söylemi diline pelesenk edenlere, futbolun
"estetik" yönünü keşfedemeyenlere en güzel cevabı J. B. Priestley seneler önce vermişti: "Futbolu
'22 adamın 1 topun peşinden koşması' olarak değerlendirmek, kemanı bir tahta parçası ya da Hamlet'i kâğıt ve mürekkepten ibaret görmek demektir!"
Futbolun bir oyun olarak, izleyicisine verdiği hazzın takdiri, ancak futbola içeriden bir bakışla mümkün olabilirdi... Belki de bu yüzden futbolun "
estetik" yönüne işaret eden en içten söz eski bir futbolcunun dudaklarından dökülenlerdi: "
Benim için Pele'nin Carlos Alberto'ya verdiği pasla, genç Rimbaud'un şiiri arasında fark yoktur." (Eric Cantona)
Zaten 1 topun peşinde 22 adam yoktu aslında... Milyonlar vardı! Ve milyonlar için, futbolun yaşattığı keyif, "
şiir gibi" top oynayan, pas veren ve gol atan futbolcularla artıyordu...
Ve hiç kuşkusuz birçoğumuz için, bu futbolcuların başında Zlatan İbrahimoviç, nam-ı diğer Sihirbaz geliyordu... Oyununun büyüsü, futbol tutkunlarını hipnotize ettiğinden olmalı; taraftar, Ona
“İbra-gadabra” diye sesleniyor...
Topa büyülü dokunuş Futbolun David Cooperfield'ı İbrahimoviç, 3 Ekim 1981'de göçmen bir ailenin çocuğu olarak İsveç'in Malmö kentinde doğar. Doğup büyüdüğü mahalle, çoğunlukla kendi ailesi gibi Balkan göçmenlerinin yaşadığı Rosengard'dır. 8 yaşındayken mahallenin dar alanlara sıkışmış sahalarında futbol oynamaya başlar. Bu dar alanlarda, arkadaşlarına çalım atmak en büyük tutkusudur İbrahimoviç'in. Kendi ifadesiyle "
her gün yeni ve farklı bir çalım" denemektedir. Yıldız futbolcu daha sonraki yıllarda, 'dar alanda mücadele ederek futbolu öğrendiğini ve bunun ona çok şey kattığını' ifade eder.
Sakız Şovların yıldızı bir Türk takımında Küçük yaşlarda topla kurduğu "
deneysel" ilişki, yıllar sonra, taraftar ya da antrenör, herkesi etkileyen bir büyüye dönüşür. İsveç Milli Takımı teknik direktörü Lagerback, yıldız futbolcu ile ilk karşılaştığında, "
İsveç futbolunda daha önce hiç görmediğim şeyler yapabiliyor" diyerek, İbrahimoviç'in top cambazlığından övgüyle söz eder. Bu sıradışı yetenek, idman sahalarında da 'sakızlı şovlar' ile kendini gösterir. İbrahimoviç, ağzından tükürdüğü sakızı defalarca ayağında sektirerek tekrar ağzına gönderebilecek ustalıkta topa hakimdir!
İbrahimoviç'in formasını giydiği ilk takım, İsveç'te yerel bir kulüp olsa da, adı bize pek de uzak gelmeyecektir. Şu an İsveç 1. Ligi'nde mücadele eden Türk Kulübü Malmö Anadolu, yıldız futbolcunun futbola başladığı ilk yerdir! Fakat bu başlangıcı ne Roman asıllı Boşnak babası Şefik, ne de Hırvat annesi Jurka onaylamaktadır. Ne var ki İbrahimoviç, futbol tutkusunu sürdürmek ve yeteneğini ilerletmekte kararlıdır. Rivayet o ki, hocasının kendisini yedek bıraktığı bir maçta, 4-0 yenilmektelerken, oyuna sürülen İbrahimoviç, tam 8 gol atarak, takımının maçı açık ara farkla kazanmasını sağlar!
Tüm enerjisini futbola yoğunlaştırmak isteyen yıldız futbolcu, 9. sınıftan sonra okul hayatını noktalayarak profesyonel futbola adım atar. İlk kontratını 15 yaşındayken Malmö FC ile imzalar ama ancak 18'ine geldiğinde A takımında forma şansı bulur. Kaderin bir cilvesi olsa gerek İbrahimoviç'in A takımına yükseldiği sezon Malmö 2. lige düşer! Tüm talihsizliklere rağmen İbrahimoviç'in parlayan yıldızı büyük kulüplerin gözünü almıştır ve 7.8 milyon Euro karşılığında transferini göze alan Ajax'ı tercih eder. Ajax, yıldız futbolcuya, yıldız futbolcu Ajax'a uğurlu gelir. İbrahimoviç'in transfer edildiği sezon, Ajax şampiyon olurken, yıldız futbolcu daha sonradan evleneceği İsveçli top model Helena Seger ile tanışır. Kendisinden 11 yaş büyük olan Seger'den iki oğlu olur.
Cezaevinden yükselen “İbragadabra” sesleri İbrahimoviç, bir sonraki yıl Şampiyonlar Ligi'nde, Fransız ekip Lion'u 2-1 yendiği maçta Ajax'ın iki golüne de imzasını atarak dikkatleri büsbütün üzerine çekmiştir. Ajax, çeyrek finalde Milan'a yenilerek kupaya veda etmiş olsa da Şampiyonlar Ligi'nde attığı 4 golle İbrahimoviç, takımı için ne kadar değerli olduğunu bir defa daha göstermiştir. 2004 yılında, Ajax'taki son sezonunda, "
giderayak" Nac Breda'ya attığı muhteşem gol, Eurosport tarafından "
Yılın Golü" ilan ediliir. 2004 Ağustos'unda, İsveç'in Hollanda ile karşılaştığı bir maçta, Hollandalı Van der Vaart, İbrahimoviç'in kendisine yaptığı faulün kasıtlı olduğunu iddia eder.
Ajax'ta da birlikte top koşturan bu iki takım arkadaşının arasındaki gerilim, İbrahimoviç'in "
apar-topar" Juventus'a satılmasıyla son bulur. Juventus o tarihlerde antremanlarını Turin Hapishanesi'nin arkasında bir sahada yapmaktadır. Topun hapishane duvarını aşıp kendilerine gelmesini bekleyen mahkumların sesi cezaevi duvarlarından yankılanır: "İbra-kadabra! İbra-kadabra!" İlk olarak Turin mahkumlarının ağzından çıkan bu sözler artık İbrahimoviç'in oyunuyla büyülenen herkesin dilindedir!
İbrahimoviç, 19 milyon Euro’ya Juventus'a transfer olduktan bir süre sonra, yıldız futbolcu için Real Madrid'in Juventus'a 70 milyon Euro’ya önerdiği söylentileri ortalığı karıştırır.Fakat, daha sonra İbrahimoviç'in
'pazar değeri'ni yükseltmek için menajeri tarafından "
uçurulmuş" bir "
baloncuk" olduğu anlaşılır.
İbrahimoviç'in fiyatı, futbol performansına bağlı olarak zaten çoktan yükselmiştir. 2005 yılında "Guldbollen" ödülüne layık görülen İbrahimoviç, 2006 yılına gelindiğinde tam 25 milyon Euro karşılığında, gençlinde taraftarı olduğu Inter Milan'a transfer olur. Futbol aklı ve gösterdiği performansla herkesi şaşırtan İbrahimoviç'in futbolunu İtalyan bir gazeteci "
Yarı balerin-yarı gangster" şeklinde özetler! Inter'in patronu José Mourinho ise futbolcusuna duyduğu güveni, "
İbrahimoviç, Cristiano Ronaldo'nun da önünde; dünyadaki en iyi futbolcu" sözlerini kullanarak ifade eder.
Dünyanın En Çok Kazanan Futbolcusu Oyunuyla her türlü futbol latifesinin hakkını veren yıldız futbolcu, 2008-2009 futbol sezonuna da fırtına gibi başladı ve Inter'in henüz ilk lig maçında Bologna filelerine gönderdiği gol "
Yılın Golü" seçildi. İbrahimoviç'in göz kamaştırıcı performansı her geçen gün değerini kat be kat yükseltiyor. Şu an Milanlı yıldız Kaka ile dünyanın en çok kazanan futbolcusu olarak anılan İbrahimoviç'in transferi için Inter, 100 milyon Euro istiyor! Bu rakam, bir zamanlar menajerinin uydurduğu asparagas fiyatı çoktan geçiyor!