Gündem

'Yargıtay'ın yaptığı bir paritinin iç hukukuna müdahaledir.'

CHP'nin eski Genel Sekreteri Önder Sav Yargıtay Başsavcılığın açıklamasının ardından ilk kez canlı yayında konuştu...

04 Kasım 2010 02:00

T24 - CHP'de tüzük tartışmasının krize dönmesiyle Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile yollarını ayıran eski Genel Sekreter Önder Sav, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yeni Merkez Yönetim Kurulu (MYK) listesini kabul etmesinin ardından "CHP'de Genel Sekreterlik dönemim bitmiştir" diyerek direnen taraf olmayacağını dile detirdi.  Kılıçdaroğlu'nun kendisiyle çalışmak istemediğini anladığını belirten Sav, bazı konularda Kılıçdaroğlu'nun tutumundan rahatsızlık duyduğunu dile getirdi.  Özellikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen yazılar sonrası ''kendisinin yazıyı genel başkandan sakladığı'' yönündeki ifadelerden kırgınlık duyduğunu söyledi. Sav, 29 Ekim Resepsiyonu konusunda parti içinde "katılmıyalım" diye görüş bildiren Kılıçdaroğlu'nun daha sonraki sözlerinin ise sıkıntı yarattığını söyledi.


CHP'nin eski Genel Sekreteri Önder Sav Yargıtay Başsavcılığın açıklamasının ardından Kanal D Ana Haber'de Mehmet Ali Birand'ın soruların yanıtladı. İşte Sav'ın açıklamalarından satırbaşları: 

Cumhuriyet Halk Partisi'nde ne devrim ne ihtilal ne de ihtilalci var. Bunlar parti için demokrasinin doğal görüntüleri.

Yargıtayın bu konuda değerlendirmeleri tartışılmalı.

Yargıtay karar makamı değil iddia makamı uyarı makamıdır.

Ben mücadelemi kimseyi hedef alarak kimseyi kırmak için yapmıyorum.


Hukuk ölçülerinde partinin yaşaması için yapıyorum.

Yargıtay'ın yaptığı bir paritinin iç hukukuna müdahaledir.

Hiç bir il başkanıyla telefon görüşmesi yapmadım. Hiç bir il başkanını çağırmadım. Bu il başkanlarının kendi aralarında sohbetleri. CHP'li yeni yöneticilerden de duydum. Doğrusu gülüp geçiyorum. Tabi eğitilecekler, yetişecekler büyüyecekler. Bizim geçtiğimi aşamalardan geçecekler. 

CHP Genel Sekreterliği kimsenin tapulu mülkü değil. Benim yaşamımda en büyük armağanlardan biri en uzun süreli genel sekreterlik yapmış olmam. İki genel başkanla çalışan bir genel sekreter. Benim için artık genel sekreterlik sayfası kendi gönlümde de kapanmıştır. 

Oda boşaltıp boşaltmama bir direniş işareti değildir. Onu konuşluruz Süheyl Batum'la dostça kardeşçe bu işi çözeriz. 

Titrimi koruma konusunda da benim direnişim olmaz. Ben parti içi hukukun işlemesini istiyorum.


'ONA YAKIŞMADI' 

Sav, Kılıçdaroğlu'nun ''Korkulara direnen bir yönetim olduk'' açıklamasına tepki göstererek, ''5 ayda bu noktaya mı gelindi? Kim kimi korkuttu? Evinin önünde çok barışçı söylemler söyleyeceksin, genel merkeze gelince de dostları üzecek, tedirgin edecek sözler söyleyeceksin. Böyle bir sözü Kemal Kılıçdaroğlu'nun centilmenliğine yakıştıramadığımı ifade etmek istiyorum'' dedi. 


NEDEN İSTENMEDİ? 

'Neden istemedi, neden tasfiye etmek istedi?' şeklindeki bir soruya sav, bu olayı bir tasfiye olarak algılamadığını, kendisinin siyasette her zaman doğruları uygulamaya çalışan bir anlayışa sahip olduğunu belirtti. Sav, ''Bir şeyler yanlış gitmiş, demek ki'' açıklamasına karşılık ''yanlışlık bende değil'' yanıtını verdi. 


'SAĞCILAŞMA VE SIĞLAŞMA' 

''Yanlışlık nereden çıktı, kırılma noktası ne oldu?'' sorusu üzerine Sav, tüzük uygulamasının Kılıçdaroğlu ile aralarında farklılık yarattığını, kendisinin uygulanmak istenen tüzüğü bir ''sağcılaşma ve sığlaşma tüzüğü'' olduğunu söylediğini belirtti. 


BAYKAL DÖNEMİNDE NİYE İTİRAZ ETMEDİ? 

Tüzüğün hazırlanmasında kendisinin hiçbir katkısının olmadığını anımsatan Sav, Deniz Baykal döneminde AK Parti tüzüğünün aynısının CHP'ye getirildiğini savundu. ''Baykal döneminde neden itiraz etmediniz?'' sorusu üzerine de Sav, bu tür tartışmaları medya önünde değil, parti içerisinde yaptığını söyledi. 


'KİME NİYET KİME KISMET TÜZÜĞÜ'

Tüzüğün içerisindeki kurumlaşma ve yetkilerin muhtemelen Kılıçdaroğlu'nun hoşuna gittiğini ve bunları kullanmak istediğini savunan Sav, ''Bu tüzük kime niyet kime kısmet tüzüğü oldu'' dedi. 


'BEN CESARETLENDİRDİM' 

Kılıçdaroğlu'nu başkanlığa kendisinin cesaretlendirerek aday ettiğini belirten Sav, bunun aksini kimsenin söyleyemeyeceğini kaydetti.


'İŞ TUTUŞUMDAN RAHATSIZ OLDU' 

Sav, ''Size tüzük çerçevesinde tekrar örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı görevini verse bunlar olmaz mıydı?'' sorusuna karşılık da, ''Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu dönemde benimle çalışmak istemediğini tespit ettim, esas olay odur. Gerisi hikayedir'' yanıtını verdi. Sav, böyle bir durumda görev almayacağını da kaydetti. Sav, ''Kılıçdaroğlu'nun, kendisinin iş tutuş şeklinden rahatsız olduğunu'' da ileri sürdü. 


KIRGINLIK 

Kendisinin de Kılıçdaroğlu'nun bazı tutumlarından rahatsız olduğunu belirten Sav, özellikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gelen yazılar sonrası ''kendisinin yazıyı genel başkandan sakladığı'' yönündeki ifadelerden kırgınlık duyduğunu söyledi. 


'YENİ CHP' 

Sav, kendisinin açıklamaları sonrasında Kılıçdaroğlu'nun ''Yeni CHP'' söylemini değiştirdiğini, 'yeni yönetim anlayışı'na döndüğünü söyledi. 


29 EKİM RESEPSİYONU 

Resepsiyon konusunda, 15 gün önce Kılıçdaroğlu, kendisi, Hakkı Suha Okay, Kemal Anadol, Muharrem İnce, Haluk Koç ve MYK üyesi Mahmut Duyan'ın bir araya geldiğini anımsatan Sav, burada Kılıçdaroğlu'nun ''resepsiyona katılmayalım'' dediğini savundu. 

Kılıçdaroğlu'nun sonraki açıklamalarının Muharrem İnce'yi sıkıntıya soktuğunu ifade eden Sav, İnce'yi kendisinin yönlendirdiği şeklindeki haberlerin de gerçek dışı olduğunu söyledi. 


DENİZ BAYKAL'IN DESTEĞİ 

''Baykal'ın, gelinen noktada Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine, ''Sayın Baykal'ın bu tür küçük düşüncelerin adamı olmadığını söyleyebilirim'' dedi. 


GÜRSEL TEKİN 

''Kırılma noktasında Gürsel Tekin'i yükseltmesinin rolü var mı?'' şeklindeki bir soru üzerine de Sav, şunları söyledi: 

''Gürsel Tekin'in yükselip yükselmediğini bilemem. Nereye kadar yükseleceğini de bilemem, çok yükselip nereden düşeceğini de bilemem. Onun için Gürsel Tekin benim iç dünyamda tartışacağım bir isim değildir. Tartışırsam beni tanıyanlar beni ayıplar...'' 

(Gürsel Tekin'e, CHP Genel Merkezi'nden çıkışında, Sav'ın sözleri aktarıldı. Tekin de, kendisinin hiçbir zaman büyüklerine karşılık saygısız bir demeç vermediğini, büyüklere saygısının sonsuz olduğunu kaydetti.)


PM'DEKİ İMZALAR 

Sav, PM üyeleriyle dün yaptıkları toplantıda tüzük kurultayı için imza toplandığını, ancak bugün imzalarını çeken üyeler olduğunun ifade edilmesi üzerine, karar alındıktan sonra imzaların çekilmesinin bir anlam ifade etmediğini savundu. 


'KURULTAYA KATKI VERİRİM'

CHP'nin böyle bir tüzükle siyaset yapmasından yana olmadığını vurgulayan Sav, bir kurultay yapılmasına ilişkin, ''Partinin çıkarı böyle bir şeyi gerektirirse, böyle bir kurultay toplanmasına katkı veririm'' dedi. 


ADAY OLUR MU? 

''Seçimli bir kurultay olursa sizin adayınız olur mu?'' sorusunu da yanıtlayan Sav, ''Belki bakarsınız Sayın Kılıçdaroğlu'nu destekleriz. Niye beni böyle kategorize ediyorsunuz. Çok fena alıştırmışım ben sizi, beni aday çıkaran adam olarak görüyorsunuz'' ifadesini kullandı. 


'BAYKAL BENİM DOSTUM'

Sav, ''Eski Genel Başkan Deniz Baykal'ı arıyor musunuz?'' sorusuna karşılık olarak da şunları söyledi: 

''Baykal benim 53 yıllık dostum. Siyasette en uzun ömürlü yan yana duran kişiyiz. Sayın Baykal'a benim herhangi bir tersliğim, gönül kırgınlığım, kimilerinin söylediği gibi, arkadan vurmam söz konusu değildir. Çok nitelikli, zengin kültürü olan bir siyaset adamıdır. Gerçekten de Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli siyaset adamıdır.''


'VEDA' 

Eski CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın açıklaması: 

''CHP Genel Sekreterliği kimsenin tapulu mülkü değil. Benden evvel de pek çok genel sekreter görev yaptı. Benim yaşamımdaki en büyük armağanlardan biri, en uzun süreli genel sekreterliği yapmamdır. Benim için artık genel sekreterlik sayfası gönlümde de kapandı.''