Yargıtay erkeğin "cahil kadın" hakaretlerinin ve kadının ev işlerini yapmamasının eşit kusur olduğuna hükmetti. Aile Mahkemesi tarafından erkeğin daha fazla kusurlu olduğunu kabul ederek tarafların boşanmalarına karar verilen dava Yargıtay tarafından bozuldu.
Kararda "Boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir” denildi.
Bir süredir şiddetli geçimsizlik yaşayan çift, Aile Mahkemesi’ne müracaat ederek karşılıklı boşanma davası açtı. Davacı-davalı kadın, eşinin sürekli kendisine "Cahil, kadın mısın" diyerek hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını söyledi. Davacı erkek ise, eşinin üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini, evinin işlerini yapmadığını, çocuklarla ilgilenmediğini, sık sık evini terk ettiğini, güven sarsıcı davranışlarının bulunduğunu öne sürmüştü.
Aile Mahkemesi erkeğin ağır kusurlu olduğuna karar vermişti
Aile Mahkemesi, erkeğin daha fazla kusurlu olduğunu kabul ederek tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250 TL tedbir, 250 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 10 bin TL maddi ve 10 bin TL manevi tazminata hükmetti. Davacı-davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildi.
Bölge adliye mahkemesince davalı-davacı kadını güven sarsıcı davranışlarının ispatlanamadığı, ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; birlik görevlerini yerine getirmeyen, eşine "Mal, cahil, kadın mısın" diye hakaret eden, sık sık evden kovan ve şiddet uygulayan davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu vurgulandı.
Davalı-davacı kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildi. Hüküm davacı davalı erkek tarafından temyiz edilince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi. (İHA)