Gündem

'Yargıtay Başkanıyken sanırım dinleniyordum'

Yargıtay Onursal Başkanı Selçuk, telefon dinlemelerinden kaygı duyduğunu ve kendisinin de dinlenmiş olabileceğini söyledi.

24 Nisan 2009 03:00

Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, CNN TÜRK'te yayınlanan Yedi/24 programına katıldı. Programda Ergenekon soruşturması ve yargı bağımsızlığı konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. İnsanların onurlarını ihlal edici uygulamalar olduğunu belirten Selçuk, Yargıtay Başkanı olduğu dönemde kendisinin de dinlenmiş olabileceğini ifade etti.

Savcının önceden ne yapacağı bellidir; gözaltı, arama gibi... Aramada konut dokunulmazlığını ihlal edersiniz. Zorunlu ise buna başvurursunuz. Bir savcı için uygulamanın nasıl yapıldığı önemli. Kaba saba da yapılabilir. Polis yapabilir. Ona izin vermeyeceksiniz. Arama gizli yapılır benim bildiğim. Arama yapılacağını bilmediğin anda, bir anda bir sürü kamera oluyor dışarıda. Yargının insanın hassasiyetiyle oynama hakkı yoktur. Yargı bunları insana saygı çerçevesinde yapmak zorundadır. Gizlilik ihlal ediliyor. İnsanların onurları ihlal ediliyor.

Uykusuz, aç ifade alma işkencedir!

Tutuklamayı cezaya dönüştüremezsiniz. 4. gün ifade alınıyor. Ne münasebet. İlk gün alın ifadeyi.
Tutuklamalar bir ceza haline dönüşmüş müdür? O konuda bir şey diyemem. Kanıtlar çok güçlü ise verilecek ceza da çok güçlü. Ancak benim kanımca zorunlu olmayan şeyleri yapmamak gerekir. Kamu davası cumhuriyet savcısı tarafından açılır. Suçun işlendiği yeterli delil oluşturursa iddianame düzenlenir. Uykusuz, aç ifade alınması işkencedir. Bunlar gerçekse işkencedir.

Profesörü kaçacak gibi kollarından tutuyorlar

Yargının işine kimse karışmayacak. İktidarın, muhalefetin karışması da olmaz. Yargı da hukuk kurallarına son derece uymalı.

Operasyonda bazı şeyler kabaca olmuştur. Bir kere olmamıştır. İlkinde diyelim savcı egemen değildi. Ondan sonra önlemleri almak gerekir. Dikkat ediyorum; aynı yöntem devam ediyor. Bir profesörü, dekanı götürüyorsunuz, sanki kaçacak gibi kollarından tutuyorsunuz. Adam nereye kaçacak. Bunlar son derece yanlış.

Basın kanıtları değerlendiremez

Basın kanıtları değerlendirme yetkisine sahip değil. Demesin ki bombalar bulundu, kanıtlandı.
Siyasetçiler de yapıyor mu bilemem ama yazarlarda görüyorum bunu. Savcı yapmak zorunda. Arama yapmak zorunda ise yapmak zorunda. Hukuk soğukkanlıdır. Hukukun gereğine uyacaksınız.

Sanırım dinleniyordum

Telefon dinleme bende de kaygı doğurdu. Yargıtay Başkanı iken sanırım dinleniyordum, ama yüzde 100 birşey diyemem. Bir kuşku doğdu ama kuşkudan öteye gidemem. Bu son derece yanlış, büyük kaygı duyuyorum. Herkesin özel yaşamına saldırma yetkisi kimseye ait değil.