Gündem

‘Yargıda rüşvet’in cinayet dinlemesine AKP'li milletvekili de takıldı

Yargıda rüşvet soruşturmasında telefon dinlemelerine AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç de takıldı.

29 Ekim 2010 03:00

T24 - Yargıda rüşvet soruşturmasında telefon dinlemelerine AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç de takıldı. Cinayet nedeniyle müebbet hapse çarptırılan bir tanıdığının Yargıtay’a gelen dosyası için devreye girdiği ortaya çıkarken, telefon konuşmalarındaki rüşvet imaları dikkat çekti.


İDTM ve CNR Fuarcılık arasındaki tahliye davasıyla gün yüzüne çıkan “Yargıda rüşvet” soruşturmasında, AKP Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç telefon dinlemelerine takıldı. Hürriyet gazetesinde yer alan haber şöyle: 

Yargıda rüşvet skandalında, çete lideri olarak gösterilen Avukat Okçu ile yaptığı telefon konuşmaları dinlemeye takılan Bilgiç’in, dosyanın bozulması karşılığında dağıtılacak para için için, “Tamam, oldu, peki” dediği kayıtlara geçti. Edinilen bilgiye göre Bilgiç, Mersin’de cinayete adı karışan ve yerel mahkemenin müebbet hapis cezasına çarptırdığı tanıdığının Yargıtay’a gelen dosyası için devreye girdi. Bilgiç’in, “Ağır tahrik” gerekçe gösterilerek bozulmasını kararın bozulmasını istediği ortaya çıktı. Yargıtay’ın, söz konusu cinayet dosyasını kısmen bozması soruşturma dosyasında yerini aldı. AK Partili Bilgiç’in karıştığı olaylar, soruşturma dosyasının “18 numaralı suç” bölümünde ilginç diyaloglara yer verildi ve görüşmeler şöyle anlatıldı: 


Vekil adı kullanıldı

30 Mart 2009’da çetenin lideri avukat Necdet Okçu’yu arayan Erdoğan isimli kişi, Bilgiç’in bir tanıdığının Mersin’deki cinayet davasında müebbet hapis cezasına çarptırıldığını, kararın Yargıtay’da, “ağır tahrik” gerekçesiyle bozulması taleplerinin olduğunu söyledi. 

Avukat Okçu, konuyu çetenin kurucularından ve tutuklanan Yargıtay 12. Hukuk Dairesi emekli Başkanı Mustafa Oskay’a bildirdi. Oskay’a, ilgili dairenin başkanı M.Y. ile arasının nasıl olduğunu soran Okçu, “İlgilenirsek birşeyler yaparız abi” dedi. Oskay’dan, “M.Y.’yle aram iyi. Söylerim ona. Not aldım” yanıtı geldi.

6 Nisan 2009’da bu kez halen görevde olan tetkik hakim Y.Z.A.’yı arayan Okçu, “Başkan sizin kankanızmış. En etkili isim sizmişsiniz. Mersin Ağır Ceza’nın 2008’e 1059 nolu dosyasında ağır tahrik var. Bununla ilgilenir misiniz” dedi. Hakim Y.Z.A., “Öğle yemeğini aynı masada yedik. Savcılığından beri tanırım iyi ahbabımdır” cevabını verdi.


100 TL karşılığında karar Bilgiç’e fakslandı

Dosyada yer alan bilgilere göre, 7 Aralık 2009’da dosyayı inceleyen Yargıtay’daki ilgili daire, yerel mahkemenin kararını kısmen sanıklar lehinde bozdu. Kararı öğrenen Avukat Necdet Okçu, Milletvekili Sadi Bilgiç’i arayarak, “Bir kısmı onama bir kısmı bozma çıktı. Kaleme gitmiş karar. ‘Ancak yapılacak buydu, yapabildiğimiz bu’ dediler” bilgisini verdi. Bilgiç, bunun üzerine, “Tamam bu ne anlama geliyor yani? Bozma mı? Yani bilgi verdiğine göre iyi anlama mı geliyor” diye sordu. Okçu ise, “Yani bozma lehte olan birşey. Sağolsun başkan ilgilendi” cevabını verdi. Okçu’nun metni almak için, tutuklanan Yargıtay memuru Bekir Akbal’a 100 TL vermeyi vaat ettiği de soruşturma dosyasına girdi.


Vekile rüşveti  böyle anlattı

Soruşturma dosyasında, Milletvekili Sadi Bilgiç, Avukat Necdet Okçu ve Erdoğan adlı kişi arasındaki rüşvet imaları şöyle: 

Okçu, Mustafa Oskay’a rüşvet verileceğini “Tahrik uygulatmak karşılığında ona para verebiliriz’ diyerek anlattı. Bunun üzerine Erdoğan, telefonu yanında bulunan AK Partili Bilgiç’e verdi. Dosyanın durumu hakkında yapılan konuşma sonrası Okçu, Bilgiç’e,  İstediğim şey karşılığı ağır tahrik uygulatılacak” dedi. Bilgiç, rüşvet konuşmalarına sadece, “Tamam, oldu, peki” şeklinde kısa yanıtlar verdi. 

9 Nisan 2009’da cinayet dosyasını incelemeye alan Yargıtay’ın ilgili dairesi, dosyayı eksikler bulunduğu için Mersin’deki yerel mahkemeye geri gönderdi. Bunun üzerine Okçu, hemen Bilgiç’i arayarak, “Başkan telefon etti, dosya gelince iyi olacak. Yeniden görüşecekler” dedi. Bilgiç ise “Tamam abi Allah razı olsun sağol” dedi.


Hatırlatma yaptı

Bir gün sonra Okçu’yu arayan Bilgiç, “Sayın aziz üstadım, bir teşekkür edeyim diye aradım” dedi. Bunun üzerine Okçu, “Estağfurullah abi daha ne yaptık ki yani? Elimizden gelen herşeyi yapacağız. Valla artık yapılması gereken varsa araya profesyoneller soktuk. ‘Bunu halledersen ücret de vereceğiz’ dedik. Anladın mı inşallah” diye konuştu. Rüşvet imasına Bilgiç, “Anladım abi” cevabını verdi.


Dosyanın akıbeti  

Dosya, eksikliklerin tamamlanmasının ardından 2009/8376 esas numarasıyla 23 Ekim 2009’da yeniden Yargıtay’a gönderildi. Bilgiç, Okçu’yu arayarak dosyanın akıbetini sordu. Okçu, “Başkanla konuştum, dosyayı unutmamış. ‘Elimden ne gelirse yapacağım’ dedi. ‘Bizi mahçup etmezsen iyi olur’ dedim. Uğraşacağını söyledi. Ben de ona ‘sen uğraşırsan diğerleri de sana uyar’ dedim. Bilgilerinize arz edeyim” dedi. Bilgiç, Okçu’ya, “Tamam abiciğim. Çok teşekkür ederim” şeklinde cevaplar verdi. 


Sadi Bilgiç: Aman Allahım çok şaşırdım 

Yargıda rüşvet soruşturmasında telefon dinlemelerine takılan Ak Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, bir hemşehrisinin yardım talebi üzerine devreye girdiğini, çete ve bu tür kişilerle hiçbir ilgisi bulunmadığını söyledi. Konuyla ilgili olarak kendisini aradığımızda “Şimdi sizden duyunca çok şaşırdım, çok üzüldüm. Demek ki, kimseye yardım etmeyeceksin” diyen Bilgiç, şöyle konuştu: “Amacım yardım etmekti “Tam olarak hatırlamıyorum ama bir hemşehrimin yeğeninin davası vardı. Ağır tahrik altında suç işlediğini, olayın sanıldığı gibi olmadığını söylemişti. Ben de bir avukattan yardım istedim. Olayı anlattım, sadece hemşehrime yardım amacı taşıyordum. Bildiğim kadarıyla da dava sonuçlanmadı ve hâlâ cezaevinde. Parayla işim olmaz “Ama inanın, sadece yardım etmekti amacım. Şimdi sizden duyunca çok üzüldüm, çok şaşırdım. Benim çeteyle, bu tür kişilerle işim olmaz. Yardım istediğimiz kişi bir avukattı, nereden bileceksiniz böyle işleri olduğunu. Çete miymiş? Aman Allahım, çok şaşırdım. Benim parayla işim olmaz. Böyle bir konunun geçtiğini de sanmıyorum. Ondan sonra da ne konuştum, ne de o kişilerle bir temasım oldu. Demek ki, kimsenin yardım talebine dikkate almayacaksınız, kimseye yardım etmeyeceksiniz.”