Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ ve Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, Cumhuriyet gazetesi yönetici, yazar ve avukatları hakkında "PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları" iddiasına ilişkin olarak yürütülen soruşturma kapsamında gözaltı kararlarından 156 gün sonra hazırlanan iddianamenin mahkemeden önce hükümete yakınlığıyla bilinen gazetelere "servis edilmesi"ne tepki gösterdi. Karadağ, "2007 cemaat dönemindeki görevden almaları, manipüle etmeleri hatırlatıyor" dedi.
İşte 156 gün sonra gelen Cumhuriyet iddianamesinin tam metni
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, hukukçular iddianamenin medyaya servis edilmesini "hukuksuzluk" olarak değerlendirdi.
"Savunma hakkı ihlali"
Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ: Bu durum 2007’den bu yana süregelen hukuksuzlukların hükümet icraatı olduğunu gösteriyor. Akıncı iddianamesine bakan müdahalesi, Atilla Taş tahliyesindeki hükümete yakın yazar müdahalesi ve Ankara başsavcısı ve vekilinin görevden alınması, 2007 cemaat dönemindeki görevden almaları, manipüle etmeleri hatırlatıyor. İddianamenin 3. kişilere servis edilmesi; adil yargılanma hakkının ihlali, savunma hakkının ihlalidir. Aynı zamanda da kirlenmeme hakkının da ihlalidir.
"Yanlı tutum sergileniyor"
Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran: İddianamenin üçüncü kişilere verilmesinden önce mahkemeye sunulması ve mahkemenin bunu kabulü gerekiyor. Bir iddianamenin hazırlanması tek başına bir şey ifade etmez. İddianamenin gazetelerde sayfa sayfa çıkması hukuken yanlış bir durum. Belki de hiç kabul edilmeyecek bu iddianame. İddianamenin servis edilmesi yanlı tutum sergilendiğini gösterir. Sanığın hakları ihlal ediliyor. Oysa sanıkların da haklarının korunması gerekir.