Eski İstanbul Barosu Başkanı avukat Turgut Kazan, 'yargı bağımsızlığı' konusuna dair eleştirilerde bulundu. Kişisel Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Kazan, "Yargı bağımsızlığı yoksa, hukuk devleti yoktur. Dolayısıyla, demokrasi yoktur ve ne yazık ki, Türkiye gerçeği budur. İnsanlar tutuklanıyor, ama bir türlü davaları açılmıyor. Böylece, adeta esir alınıyorlar" dedi.
Twitter hesabından açıklamalarda bulunan Kazan, tutuklu bulunan avukat Selçuk Kozağaçlı, Eren Erdem ve Alpaslan Kuytul'u örnek göstererek, "50-60 klasör üç-beş dakikada okunmuş gibi, özgürlükleri üzerine kilit vuruldu" ifadesini kullandı.
Kazan, tahliye kararlarına itiraz edilmesiyle tutukluluk kararlarının devamını eleştirdiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Yargı bağımsızlığı yoksa, hukuk devleti yoktur. Dolayısıyla, demokrasi yoktur. Ve ne yazık ki, Türkiye gerçeği budur. İnsanlar tutuklanıyor, ama bir türlü davaları açılmıyor. Böylece, adeta esir alınıyorlar.
"Davaları açılınca da, dosya kapsamına göre tahliye kararı verilmişse, hemen itiraz yolu kullanılıyor. Yeniden tutuklanıyorlar ve bir daha çıkamıyorlar.
"İşte, Av. Selçuk KOZAĞAÇLI ve arkadaşları, işte Eren ERDEM ve Alpaslan KUYTUL. 50/60 klasör üç/beş dakikada okunmuş gibi, özgürlükleri üzerine kilit vuruldu.
"Oysa, mahkemece verilen tahliye kararına itiraz edilemez. 696 sayılı OHK’nin getirdiği bu kural, sadece OHAL dönemi için geçerlidir. OHK’nin meclisçe onanmış olması, bu kuralın devamlılığını sağlamaz.
"7079 sayılı yasa bir onama işlemidir, kalıcı değişiklik yapamaz. Matbaacı bu düzenlemeyi kalıcı değişiklik sanıp 104. maddeyi öyle yazmıştır diye, o metin uygulanamaz. Bu yol derhal ve mutlaka terkedilmelidir.
"Ayrıca, TCK’nun 299. maddesi uygulamasıyla, tazminat davalarındaki öldürücü tazminatlar, ifade özgürlüğü ve demokrasi için ciddi bir tehlike teşkil ediyor. Bunların hepsini, yarın saat 11:00’de, Halk TV’de, Ayşenur ASLAN’la konuşacağımızı bilgilerinize sunuyorum."