Yolcuların ifadelerine göre, Hollandalı kurtarma ekipleri, sanıldığının aksine olaya geç müdahale etti. Hatta yolculardan biri polisin yaralı pilota yardım etmediğini ileri sürüyor.
Tekirdağ uçağının yolcularından 10'u dün iki ayrı THY uçağıyla İstanbul'a getirildi. Olayın şokunu atlatamayan yolcular dehşet dakikalarını anlattı.
Yolculardan birinin ise kahreden bir iddiası vardı.
Yaralı yolcu, Habertürk'e şunları anlattı: Uçağın düşmesi bir kaç saniye sürdü. 10 dakika sonra 5-6 polis geldi. Hiç kimseye yardım etmeyip sadece güvenlik önlemi aldılar. Bu sırada pilot henüz ölmemişti. Benden yardım istiyordu. İlk ekip de 40 dakika sonra geldi. O an bile pilot yaşıyordu. Ancak gelenler 'Olay kriminal' diyerek hiç birşey yapmadı. O an pilota yardım edilebilseydi belki şu an yaşıyor olabilirdi.'
‘Herkes çocuklar için ağlıyordu’
Kazadan yara almadan kurtulan işadamı Mustafa Bahçecioğlu, “Herkes büyük bir panikle camlara vuruyor, ‘kurtarın’ diye bağırıyordu. İnsanların ağzı, yüzü kan revan içindeydi” dedi
Demiryollarına teknik hizmet veren bir firmanın sahibi olan Bahçeçioğlu, uçağın orta bölümündeki 19F numaralı koltukta oturduğunu belirterek, kaza anını şöyle anlattı: “Önce bir sarsıntı hissettik. Sonra uçak kalkar gibi oldu. Ne olduğunu anlamadan yere çakıldı. Herkes bağırıyordu. Birden ‘exit’ kapısı dışarıdan açıldı. Birkaç kişiyle acil iniş kapısından indirildik. Teknikten anladığım için hemen uçağa baktım. Üçe bölünmüştü ancak yangın yoktu.”
“Bunun üzerine içerdeki yolcular aklıma geldi. Hemen uçağa döndüm. İki kişiyle birlikte, birkaç yaşlı ve genç kadın ile çocuklara yardımcı olarak dışarı çıkardık. En az 15 kişi kurtarmışızdır. Çocukların gözlerindeki korkuyu size anlatamam. Herkes zaten çocuklar için ağlıyordu. Ben de korkudan ağladım. Uçağın ön tarafı çok kötüydü. Kendisini kurtaramayanlar camlara vurup, ‘Bizi kurtarın’ diye çığlık atıyorlardı. Koltuklara sıkışıp kalmışlardı. Yüzleri, gözleri kan içindeydi. Uçaktan indiğimde yerde yatan birini gördüm. Baktım, ölmüştü.”
‘Hakkını helal et kaptan’
Akşam gazetesinin haberine göre ise, olayın kahramanlarından biri hosteslerden Perihan Özden idi. Yolcuların ifadelerine göre, uçağın düşeceğini ilk Özden fark etti. Hemen kokpite koşan hostes kapıyı yumruklayıp kaptan pilota 'kaptan hakkını helal et' diye bağırdı. Bu sırada uçak bir kaç saniye içinde büyük bir gürültüyle yere düştü. İlk şoku atlatan Özden, koltuklar arasında sıkışan iki hostes arkadaşını ile bazı yolcuları kurtarmak için çabaladı.
Motorun fırladığını gören diğer yolcular, yardım ekiplerinin sanıldığı gibi erken değil, çok geç geldiğini ifade ediyor.
Yaralılara yardım eden Türk
THY'nin, İstanbul-Amsterdam seferini yaparken Schiphol Havaalanı'na inişe geçtiği sırada kaza yapan uçağını, havaalanının yanındaki yolda seyir halindeki arabasından gören İsmail Akyüz, uçağın iniş yaptığını ancak daha sonra burnunu tekrar kaldırarak yere çakıldığını anlattı.
Eşiyle birlikte şoka girmelerine rağmen uçaktan inmeye çalışan yaralı yolculara yardım etmeye çalıştıklarını belirten Akyüz, “İlk geldiğimde yerlerdeki insanları, yaralıları gördüm. Ayaklarında kırıklar olanlar vardı. Kimisi yerde yatıyordu, kimisi ayaktaydı. Hepsine yardım etmek olanaksızdı. Açık olan otomatik kapılardan uçağın içine girip, arka tarafa yöneldim. Birkaç kişi vardı, onları indirdik. Daha sonra ön tarafta Hollandalı bir bayan ‘Bana yardım edin’ diye bağırınca ona yardım ettik“ dedi.
Kurtardığı kişilerin koltuklarında bağlı olmadığını söyleyen Akyüz, “Bana sordular ‘Neredeyiz, ne oldu?’ diye. Hiçbirinin kemeri yoktu. Benzin kokusu veya sıcaklık da yoktu“ şeklinde konuştu. “Korku, endişe, ölüm bir an olsun aklımdan geçmedi. O anda sadece insanlara yardım etmek istedim” diyen Akyüz, bir Hollandalı ile birlikte 4 kişiyi kurtardıklarını açıkladı.
İçerdeki manzaradansa dışarıda çok daha korkunç bir manzara ile karşılaştıklarını bildiren Akyüz, “O anı tarif etmek çok zor. İnsanın tüyleri ürperiyor. İnsanların her biri bir yerde yatıyor, bazısı geziyor ama deli gibi, ne yaptığından habersiz. Hatta ne olduğunu bile bilemiyorlardı” ifadelerini kullandı. Yaralıları sakinleştirmeye çalıştıklarını anlatan Akyüz, kafaları yarılmış, bacakları kırılmış yaralıları anlattı.
Akyüz, “Burası tali bir yol olduğu için yardım ekipleri ve ambulansların gelmesi 20 dakika sürdü. Yaralıları o şekilde görmek herkesi çok etkiledi. Eşim dün gece uyuyamadı” dedi. Uçak düştükten sonra bu kadar kişinin kurtulacağını asla tahmin etmediğini, hatta uçağın yanacağını düşündüğünü belirten Akyüz, “Kırığın arka tarafı gayet normal ama kuyruktan ön tarafa doğru ne olduğu görünmüyor. Her şey birbirine girmiş. Ama arka ve orta tarafta hiçbir şey yok. Geride kalanları pilotun başarısı kurtardı” diye konuştu. Uçağın önce kıç tarafını vurduğunu, sonra kırıldığını ve ön tarafını çarptığını kaydeden Akyüz, “Ön tarafta pilotun elini gördüm, can çekişiyordu. Ben gittiğimde yaşıyordu; hareket edemiyordu, sadece gürültülü bir şekilde nefes alıyordu” dedi