Gündem

Yaptığımız siyaset değil hukuka saldırılara yanıt

Ergenekon davası ve 'telekulak' tartışmalarıyla gündemden düşmeyen YARSAV yeni başkanını seçti.

21 Kasım 2009 02:00

Ergenekon davası ve 'telekulak' tartışmalarıyla gündemden düşmeyen Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) yeni başkanını seçti.

YARSAV'da pazartesi günü gerçekleşmesi beklenen Başkanlık seçimi geçtiğimiz gün gerçekleştirildi. YARSAV, yeni başkanı Emine Ülker Tarhan'ı oybirliği ile seçti. Akşam gazetesinde yer alan habere göre, yargı bağımsızlığının önemini dilinden düşürmeyen Emine Ülker Tarhan, eski başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun hukukçu kimliğine saygısını ve ona olan sevgisini vurgulamaktan da çekinmiyor. Hatta 'yola birlikte devam edeceğiz' diyor.

İşte YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan'ın merak edilen sorulara verdiği yanıtlar:

- YARSAV'da üyeler yönetimi belirliyor, yönetim kurulu da başkanı seçiyor.  Siz Eminağaoğlu'nu devirerek mi geldiniz yönetime, yoksa onun takipçisi olmaya devam mı edeceksiniz?
Sayın Eminağaoğlu bizim kurucu başkanımızdır ve YARSAV'ı var eden kişidir. Bilgisiyle, donanımıyla, birikimiyle son derece saygın bir kişidir. Kendisine sizin aracılığınızla da sevgilerimi iletiyorum. Eminağaoğlu ile birlikte YARSAV aynı şekilde yoluna devam edecektir. Kendisiyle birlikte çalışacağız.

Yasal, her zaman hukuksal değildir


- 'Dinlemeler yasal ama hukuka uygun değil' deniyor? Bu ne demek? 
Bu konuyla ilgili bir yargı süreci yaşandığı için ayrıntılı açıklama yapmak istemiyorum. Doğrudur, yasal prosedüre uygun her şey hukuksaldır anlamına gelmez. Hukuksallığı tartışılır.

- Danıştay'da karar bekleyen yönetmelikten dolayı mı yasal boşluk var? Bu dinlemeler nasıl yapılıyor? 
Yasal olup olmadığı henüz belli değil, o süreç devam ediyor. Bu değerlendiriliyor ancak hukuksal olmadığı kanısındayım, bunu net olarak ifade edeyim. 

- Geçtiğimiz yıl dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ile YARSAV çok sık karşı karşıya geldi. YARSAV'ın tüm savcı ve yargıçları temsil etmediği eleştirilerine ne diyorsunuz? 
YARSAV mevcut mevzuata göre yasal bir sivil toplum örgütüdür. Yargıçların kendini ifade özgürlükleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nce de tanınmış bir haktır. Aksini düşünmek de zaten çağdaş demokrasiye uygun değildir, Türkiye'ye de yakışmaz. Bunu dışarıya da anlatamayız zaten. YARSAV'ın meşru olmadığı görüşüne katılımıyorum. Adalet Bakanlığı da yasa tasarısıyla YARSAV'ı kapatma girişiminden vazgeçti zaten.

- Çok sıkıntılı bir dönemde göreve geldiniz? Hukuk bütün bu sorunları
nasıl aşacak?


Şuna inanıyoruz, bizim yaptığımız siyaset değil. Biz, yargı bağımsızlığına ve yargıç güvencesine, hukukun üstünlüğüne yapılan saldırılara karşı yanıt verdiğimizde bu eğer siyasetse bunu 'yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesi siyaseti' olarak tanımlıyoruz. O sebeple siyaset olarak değerlendirmiyoruz.

 Ailem bana tam

- Kadın olarak hakimlik zor bir meslek. Buna şimdi YARSAV Başkanlığı da eklendi. Aileniz bu işe ne diyor?
Bu konuda ailem bana tam destek veriyor. Ben zaten çok yoğun çalışma temposuna sahip bir kadınım. Son derece ağır bir iş yükü altındayım tüm yargıçlar gibi. Çok ağır dosyaların çözümlenmesinden sorumluyum. YARSAV bir gönüllülük işidir. Bu çalışmalar beni hiç yormuyor. YARSAV ile ilgili her şeyi çok severek yapıyorum.
Bu bana ayrıca güç veriyor, dinamizm kazandırıyor.

İki çocuk annesi

Emine Ülker Tarhan, 1963 doğumlu, iki çocuk annesi. Tarsuslu. Güzel yargıcın eşi de Yargıtay 11. Hukuk Dairesi üyesi. Üslubuyla Eminağaoğlu'ndan farklı. Daha sakin, medyaya daha mesafeli. Eski yönetimde genel sekreter olarak görev yapan Tarhan, özel hayatından bahsetmeyi sevmiyor, 'hukuk konuşalım' diyor.

YARSAV'ın başında artık 'sükunet'in temsilcisi var

YARSAV Başkanlığı koltuğuna oturan Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi Tetkik Hakimi Emine Ülker Tarhan, selefi Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun 'sağ kolu' olarak tanınıyor. Tarhan'ın, Eminağaoğlu'nun aksine öfkesini kontrol eden bir yapıda olduğu konuşuluyor. Tarhan'ın, YARSAV adına yapılacak açıklamalarda agresif bir üslup yerine, sakin bir tarz tercih edeceği de tahmin ediliyor. Tarhan'ı yakın çevresi 'Kavgacıdır ancak medya önünde kavga etmez. Hukuk mücadelesini sonuna kadar bırakmaz' diye anlatıyor.