Dünya
Deutsche Welle

‘Yapısal ayrımcılık ilk kez itiraf edildi’

Almanya Başbakanı Merkel’in himayesinde yapılan 7'inci Uyum Zirvesi'nin teması göçmen gençlerin meslek eğitimiydi. Göçmen örgütleri, göçmenlere yönelik yapısal ayrımcılığın ilk kez itiraf edildiğini dile getirdi.

06 Aralık 2014 16:21


Almanya’daki istatistikî veriler, 2013 yılı itibariyle ülkede yaşayan 15 yaşın altındaki her üç çocuktan birinin göçmen kökenli olduğunu ortaya koyuyor. Bu çocukların 2 milyon 900 bini Alman vatandaşlığı, 619 bini de başka bir ülkenin vatandaşlığını taşıyor. Yine aynı veriler, Alman çocukları içinde her yirmi kişiden birinin, göçmen gençlerde ise her on kişiden birinin okulu diploma almadan bıraktığını ortaya koyuyor.

Ayrıca Federal Meslek Eğitimi Enstitüsü’nün araştırmaları, 2013-2014 yılı meslek eğitimi başvurularının yüzde 3,7’lik bir düşüşle ülke tarihindeki en düşük seviyeye indiğini gösteriyor. Bu rakamlar içerisinde meslek eğitimi yapan Alman vatandaşı gençler, yüzde 59’u temsil ederken, Arap ve Türk kökenli gençler yüzde 25’i temsil ediyor. Federal Göç ve Uyum Bakanlığı başta olmak üzere, bu tespitlerden hareket eden Alman siyasi kurumları, 7. Uyum Zirvesi’ni göçmen gençlerin meslek eğitimine ayırarak, bu konudaki sorunları ele aldılar. Ayrıca Göçmen kökenli sivil toplum örgütlerinin değerlendirme ve görüşlerinden oluşan bir uzlaşı metni kaleme alındı.

‘Uzlaşı metni bir durum tespitidir'

Zirveye katılan ve zirveyi değerlendiren göçmen örgütleri, zirve kapsamında Alman toplumunda göçmenlere yönelik yaşanan yapısal ayrımcılığın ilk kez Alman devleti tarafından itiraf edildiğini dile getiriyorlar. Almanya Türk Toplumu (TGD) Eş Başkanı Safter Çınar, göçmenlerin görüşlerini içeren uzlaşma metninin devlet birimlerince herhangi bir muhalefetle karşılaşmadan benimsendiğini ve bunu olumlu bir gelişme olarak gördüklerini ifade ediyor. Çınar ayrıca, bu tür zirvelerden, bugünden yarına sorunların çözülmesini beklemediklerini de ekliyor. "Mutabakatta bir şu yapılacak, iki şu yapılacak şeklinde somut kararlar yok. Çünkü bu metin bir pozisyon, bir durum tespitidir. " diyen Çınar sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu tür toplantı ve metinlerden çok şey beklemek bizim açımızdan gerçekçi değil. Ancak şunu da belirtmek gerekir, bundan sonra göçmen gençlerin meslek eğitimine dair konularla kamuoyuna çıktığımızda diyebileceğiz ki, ‘bu metinde böyle bir madde vardı, ne oluyor?’ Yani böyle yazıları, ilerde politikaya baskı yapılabilecek unsurlar olarak değerlendirmek lazım."

‘Anonim başvuruların reddi hayal kırıklığı yarattı’

BWK Meslek Eğitim Merkezi Genel Müdürü Nihat Sorgeç ise, Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz'un zirvede altını çizdiği anonim başvuru uygulamasını desteklediklerini ve öne çıkmasını umduklarını kaydediyor. Sorgeç bu uygulamanın göçmen gençlerin iş ve meslek eğitimi başvurularında ayrımcılığı önleyeceğine inandıklarını, ancak uygulamanın zirvede yeterli onayı almadığını şöyle aktarıyor:"Hepimizin talepte bulunduğu anonim başvurulara gerek Başbakan gerek göçmenlere yakın bir parti profili çizen Sosyal Demokrat Parti Başkanı Sigmar Gabriel sıcak bakmadıklarını belirtiler ve bunun herhangi bir faydası olmayacağını ifade ettiler. Bu olay tabii ki bizde bir hayal kırıklığı yarattı. Ancak şu an için üzerinde durduğumuz sorunların çözülmesi için ne zaman ne gibi çalışmalar gerçekleştirilecek? Buna bakacağız."

‘Zirve, klişelere ve yan konulara kaydı'

Göçmen Kadın Örgütleri Çatı Derneği'ndan (Da Migra) Dr. Delal Atmaca da göçmenlerin yaşadığı yapısal ayrımcılığın Başbakan Merkel de dâhil olmak üzere devlet düzeyinde açıkça ifade edilmesinden memnuniyet duyduğunu söylüyor. Delal Atmaca, buna rağmen zirvede yetkililerin zaman zaman göçmenlerle ilgili klişeleri tekrarladıklarını ve gençlerin meslek eğitimi sorumlarının ikincil konuma düştüğünü savunuyor. Zirvede bazen sorunun merkezden çekilerek, ‘göçmen gençlerin Almancaları yetersiz bu yüzden okulda da başarısızlar ‘ yaklaşımına tanık olduğunu aktaran Atmaca: " Bu gençlerin burada doğup büyüdükleri anadillerinden çok Almanca konuştukları görmezden gelindi ve meselenin etnik değil, sınıfsal bir sorun olduğu göz ardı edildi. " diyor. Da Migra yetkilisi ayrıca, göçmen gençlerin eğitim sorunlarının ele alındığı bir zirvede İçişleri Bakanı De Maziere'in ‘Almanya’nın en önemli sorunlarından biri de mültecilerin durumudur' diyerek, ana konu yerine yan konulara meyletmesinin kendisini rahatsız ettiğini dile getiriyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle