BDP milletvekillerinin Şemdinli'de PKK'lılarla kucaklaşmasına ilişkin tartışmalar sürerken devam AKP, dokunulmazlıkların kaldırılması önerisini inceliyor. MHP'nin bu yönde hazırladığı anayasa değişikliği teklifi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirdiği uzmanlarca değerlendiriliyor. Erdoğan'ın MHP'ye nasıl bir cevap vereceği merak ediliyor. Bu arada Başbakan'ın siyasi başdanışmanı Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, nihai kararı partinin ilgili kurullarının vereceğini söyledi. Bu tür durumlarda milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması için illa bir anayasa değişikliğine gerek olmadığını, şu anki mevcut düzenlemeler içerisinde zaten gerekli hükümlerin bulunduğunu dile getiren Akdoğan, "Hukuku çiğneyen sonuçlarına katlanır." dedi.
Akdoğan, bu açıklamaları Zaman gazetesine yaptı. Ahmet Dönmez'in haberi şöyle:
Zaman'a konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Akdoğan, nihai kararı partinin ilgili kurullarının vereceğini vurgularken bir de hatırlatma yaptı. Milletvekillerinin bu tür durumlarda dokunulmazlığının kaldırılması için illa bir anayasa değişikliğine gerek olmadığını, zaten şu anki mevcut düzenlemeler içerisinde gerekli hükümlerin bulunduğunu dile getirdi. Akdoğan, "BDP'lilerin ortaya koyduğu söylemler, tavırlar hukuka karşı bir dayatma içine girmek, meydan okumaktır. Bunlar kabul edilebilir, tolerans gösterilebilir ve tahammül edilebilir davranışlar değildir. Hukuku çiğneyen sonuçlarına katlanır. Burada önemli olan şudur: BDP'lilerin ortaya koyduğu söylemler... Bunlara karşı siyasi ve hukuki tavrımız ne olacak? Hukuk kimse için esnetilemez, hiç kimse hukuk karşısında imtiyazlı değildir. Neticede her siyasi partinin mevcut yasal, anayasal düzene uygun hareket etmesi gerekir. Hukuka karşı bir dayatma içine girmek, bir meydan okuma içine girmek hiçbir siyasetçinin yapacağı işler değildir." dedi. Yalçın Akdoğan, siyasi partilerin kapatılmasına karşı olduklarını anlattı. Bugüne kadar birçok partinin kapatıldığını, ancak bunun hiçbir faydasının olmadığını söyledi. Buna karşılık bizzat BDP'nin kendi siyasi meşruiyetini zedeleyecek söylemler içerisine girdiğine dikkat çekerek şunları kaydetti: "Bizim siyasi tavrımız, BDP'li bazı siyasetçilerin ortaya koyduğu söylemlerin normal karşılanması, mazur görülmesi, meşrulaştırılması anlamına da gelmiyor. Burada gerçekten hukuken de siyaseten de çok ciddi sorun oluşturacak birtakım ifadeler, eylemler var. Bunları da normal gösterip insanların kanıksatılmaya çalışılması, meşru gösterilmeye çalışılması doğru değildir. BDP'lilerin yaptıklarına tolerans gösterilmesi topyekûn siyaset kurumuna zarar verir. Burada herkesin sorumlu davranması lazım. 'Ben yaptım oldu' demek, sürekli kanunları çiğnemek, hukuk sistemine meydan okumak doğru şeyler değil. Bu ikisini birbirine karıştırmamak gerekir."
PKK'nın eylemleri Öcalan'ı İmralı'ya gömüyor
Yalçın Akdoğan, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, PKK'nın Şemdinli'de belli bir bölgeyi hakimiyeti altına aldığı iddiasına da sert tepki gösterdi. Söz konusu iddia için, 'zavallılık' nitelemesinde bulundu. Akdoğan, "Bu tür yalanlar üzerinden bölücü söylemlerde bulunmak, bu tür ayrılıkçı ifadelerle toplumu germeye çalışmak en başta kendilerine zarar verir. BDP'nin bu gerilim siyasetini artık bırakması gerekir. Bunlar Kürt meselesinin çözümünü de zorlaştırıyor, BDP'nin siyasi meşruiyetine de zarar veriyor. BDP, hangi konuda duyarlılık gösteriyor? Kürt meselesiyse, bu tavırları çözüm sürecine zarar veriyor. Apo'yu çok önemsiyorsa PKK'nın şu anki stratejileri ve eylem tarzı öncelikle İmralı'yı gömüyor. Burada tamamen kendi aleyhine bir siyaset tarzı var ve BDP bu sarmalın içerisinde kendi siyasi alanını zehirliyor." diye konuştu.
Selahattin Demirtaş'ın kendisini, 'bölgenin şartlarını iyi okuyamamak ve Başbakan'ı yanlış yönlendirmekle' suçladığı açıklamalarına da cevap veren Akdoğan, "Doğrusu Öcalan'ın sürekli aşağıladığı siyasetçileri bir de ben eleştirerek daha kötü duruma düşürmek istemem. Bu tür kalitesiz söylemlerine cevap vermeyi ve muhatap almayı da doğru bulmam. Neticede kukla ile uğraşmak anlamlı değil, ipi oynatana laf söylemek daha anlamlı. Ona yönelik eleştirileri de zaten sürekli yapıyorum ben." ifadelerini kullandı. Akdoğan, son olarak terör örgütüyle veya İmralı'yla silahların bırakılması yönünde hiçbir görüşme olmadığını da sözlerine ekledi.