ABD’nin en güçlü 5 Yahudi örgütü, Başbakan Erdoğan’dan Türkiye’de anti-Semitizme karşı harekete geçmesini istedi. Erdoğan’a 4 yıl önce ödül veren ADL Başkanı, gelişmelerden Başbakan’ın da sorumlu olduğunu söyledi Türkiye’de Yahudi olmak: 500 yıllık yalnızlıkABD’nin en güçlü beş Yahudi sivil toplum kuruluşu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazdıkları ortak mektupla, Türkiye’de yükselen anti-Semitizm (Yahudi karşıtlığı) konusundaki endişelerini dile getirdiler ve Erdoğan’ı gerekeni yapmaya davet ettiler. Ayrıca Milliyet’e konuşan iki kuruluşun yöneticileri, “Bu gidişatın sonuçları ciddi olur” dedi.
American Jewish Committee (AJC), B’nai B’rith, Anti-Defamation League (ADL), Conference of Major American Jewish American Organizations ve Jewish Institute for National Security Affairs’in, Erdoğan’a önceki gün gönderdikleri ortak imzalı mektupta, İsrail’in Gazze politikasının anti-Semitizmi haklı çıkarmayacağı vurgulandı; Türkiye’deki Yahudilerin endişe içinde olduğu belirtilerek, isim vermeden resmi makamlar eleştirildi.
“İsrail Konsolosluğu önünde Yahudilere nefret yağdırılıyor. İstanbul’un her yerindeki billboardlarda Yahudi karşıtı sloganlar yer alıyor. Bir mağazanın camına, ‘Sahibi Yahudidir bundan alış veriş yapmayın’ yazılı poster asılıyor” denilen mektupta, “Bugün Türkiye’deki Yahudi dostlarımız, kendilerini kuşatılmış ve tehdit altında hissediyorlar. Ülkede yükselen anti-semitizm ile resmi makamların ortamı alevlendiren söylemleri arasında bir bağ olduğu ortada” denildi.
Bizler dosttuk Türkiye’deki gelişmeleri Milliyet’e yorumlayan ADL Başkanı Abraham Foxman, gelinen noktada Erdoğan’ın sert açıklamalarının payı olduğuna inandığını belirtti. Foxman, “Türkiye bizim dostumuzdu. Bizler dosttuk... Hâlâ inanamıyorum. Çok üzgün ve şaşkınım. Türkiye’deki Yahudiler tehdit altındalar. İsrail’in politikalarını beğenmeyebilirsiniz. Ama bunu da eleştirmenin bir yolu vardır. Yahudiler kuşatılmış ve tehdit altında hissediyorlar; bunda Milli Eğitim Bakanı’nın yaptığı uygulamaların, Başbakan’ın sözlerinin çok büyük etkisi var. Başbakan’ın kelimelerini çok bilinçli seçtiği ortada. Çok sert konuşuyor. ‘Medyayı Yahudiler kontrol ediyor. Onlar beni istemiyor’ gibi cümleler kullanıyor. Biz dosttuk. Bu duruma nasıl geldik?” dedi.
Kongre’de kriz kapıda AJC Devletlerarası İlişkiler Koordinatörü Jacob Isaacson da, “Bir kaynağı zehirlemeye bir kere başlarsanız bunun nereye varacağını bilemezsiniz. Bu gelişmelerin politik, sosyal ve kültürel yansımaları olur. Türkiye’deki Yahudi cemaati ile yakın temas halindeyiz ve çok endişeliyiz” ifadelerini kullandı.
Washington kulislerinde Başkan Barack Obama yönetimi ile birlikte düğmeye basan Ermeni lobisinin ‘soykırım’ tasarısını bu kez Kongre’den geçirmeye çok kararlı olduğu belirtiliyor. Yıllardır Türkiye’ye destek olan Yahudi lobisininse bu kez ne yapacağı merakla bekleniyor.
Etkili bir cemaat önderi, “Bu kez çok zorlanırız. Eskiden sadece Türkiye haklı olduğu için değil, dostumuz olduğu için de Türkiye’nin tezine destek bulabiliyorduk. Bu noktada bunu söylemem zor” dedi. Bir başka isimse, “Biz bu konuda artık hiç yokuz. Kongre’nin de bu meseleye dahil olmaması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye ve Ermenistan kendi arasında çözsün” dedi.