Dünya

Ya konuşması için süre verilseydi?

Erdoğan Davos’ta düzenlenen Gazze panelinde, uluslararası diplomaside tanık olunabilecek en sert öfke patlamasını yaşadı

30 Ocak 2009 02:00

Özgür Yusuf CEVAHİR / Tempo24

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Davos’ta düzenlenen Gazze konulu panelde, uluslararası diplomaside tanık olunabilecek en sert öfke patlamalarından birini yaşadı. Tüm dünyanın gözleri önünde ve canlı yayında gerçekleşen olay, Türkiye’nin Ortadoğu’daki arabuluculuk rolüne neredeyse tamiri imkânsız bir darbe indirirken, İsrail’le de ipleri kopma noktasına getirdi.

İşte Erdoğan'ın krize neden olan konuşması - VİDEO

Panelde söz alan İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, 27 Aralık 2008’de başlayıp 3 hafta süren ve bin 200 Filistinli sivilin ölümüyle sonuçlanan Gazze Şeridi operasyonunu çok hararetli bir şekilde savundu, Öyle ki, kendisini yakından tanıyan bazı siyasiler, Peres’in daha önce hiç bu kadar sert bir üslup kullanmadığına kanaat getirdi.

Şahin kişiliğinin kurbanı oldu

Evet… Dünya üzerindeki hiçbir duyarlı insan, İsrail’in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü, hedef ayrımı yapmaksızın ‘Dökme Kurşun’ yağdırdığı operasyona kayıtsız kalmamalı. Erdoğan da burada biraz duygusallığının, biraz da şahin kişiliğinin kurbanı oldu. Ancak uluslararası terör listelerinde adı PKK ile aynı sayfalarda yer alan Hamas’ı korur nitelikteki ifadeleriyle büyük tepki topladı.

İsrail, ABD ve Batı’nın tasvip etmediği bir şekilde, Ortadoğu sorununa ‘İran-Suriye-Hamas’ ekseninde bir çözüm bulma yoluna giden ve arabuluculuk faaliyetlerini bu doğrultuda yürüten Başbakan Erdoğan, Peres’in sesini yükselterek konuşmasına ve zaman zaman kendisine yüklenmesine sert tepki verdi. Sinirlerine hâkim olamayan Erdoğan, diplomatik teamülleri atlayarak, muhatabı olan bir devlet liderine, ve dahası gergin bir ortamda ‘sen’ diye hitap etti. Müteakip cümlelerde tonu daha da sertleşti.

Sıkı müttefikler ayrılıyor mu?

“Peres sen benden yaşlısın. Sesin de çok çıkıyor. Öldürmeye gelince onu çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl vurduğunuzu çok iyi biliriz. Tankların üzerinde Filistin'e girmekten çok mutlu olduğunu söyleyen başbakanlarınız vardır. Gerekirse isim de verebilirim” şeklindeki konuşmasını televizyonları başında ya da Davos’taki salonda izleyenler kulaklarına inanmakta güçlük çekti. Bu sert çıkış, kısa bir süre öncesine kadar bölgedeki en sıkı müttefiklerden olan, ancak Gazze operasyonuyla zedelenen Türkiye – İsrail ilişkilerini kopma noktasına getirdi.

Erdoğan’ın, süre dolduğu için paneli sona erdirmeye çalışan deneyimli gazeteci Ignatius’a “Peres 25 dakika konuştu ben ise 12 dakika. Benim için Davos artık bitmiştir” diyerek çıkışması ve salonu terk etmesi de bütün bu olanlara tuz biber ekti.

Faturayı Ignatius'a kesti

Dünya bu olayın şaşkınlığını yaşarken, salonu hışımla terk eden Erdoğan’ın geri dönüp bir basın toplantısı düzenlemesi ve burada bütün faturayı Ignatius’a kesmesi de ilginç bir durum yarattı. ‘Öfke patlaması’ boyunca teamülleri atlayan ve haklı olabileceği bir noktada haksız konuma düşen Erdoğan, salonu terk etmesinin sebebini, paneli bitirmek isteyen moderatör Ignatius’un, kendisine yeterli konuşma süresi vermemesine bağladı. Dünya medyası da bu açıklamanın ardından, işin özünü unutup, ‘Erdoğan, Ignatius’a kızıp salonu terk etti’ başlığıyla haberi duyurmaya başladı.

'Monşer âdetlerinden anlamam'

Asıl olan, ülkesini temsil eden liderin, diplomasi kurallarına uymayıp, kendisiyle birlikte ülkesini de ateşe atması muhtemel bir serzenişte bulunmuş olmasıdır. Peki ya Ignatius, “Ben öyle monşer âdetlerinden anlamam. Çekirdekten siyasetçiyim” diyen Erdoğan’a “Buyrun dilediğiniz kadar konuşun” deseydi?..