Frankfurt’ta 8 yaşındaki bir çocuğun raylara itilerek öldürülmesi ve Hürmüz Boğazı’nda ABD öncülüğündeki askeri misyon Alman basınında öne çıkan yorum konuları.Frankfurt Ana Tren İstasyonu’nda Pazartesi günü Eritreli bir göçmen bir anneyle çocuğunu raylara itmiş ve tren altında kalan 8 yaşındaki çocuk hayatını kaybetmişti. Olay sonrasında Almanya’da göçmen ve sığınmacılara yönelik özellikle sağ cenahtan tepki var. Frankfurter Rundschau gazetesi konuyla ilgili şu yorumu yapıyor:
"Evet, Frankfurt İstasyonu’ndaki katil Eritreli bir siyah. Evet, farklı bir ten rengi var ve Alman pasaportu da yok. Evet, başka milletlerden insanlar arasında da suçlular bulunuyor. Peki, bunlar ne anlama geliyor? Hiçbir anlama... Akla gelebilecek her tür şiddet, vahşet burada Alman vatandaşı olan failler tarafından da gerçekleştiriliyor. Buna rağmen göçmenlerin bir rolünün olduğu her vaka göçle oluşan tehlikeye güya bir kanıt olarak gösteriliyor. Sanki burası barışçıl ve şiddetin olmadığı bir ülkeymiş de sadece dışarıdan geldiği iddia edilen tehdidi bertaraf etmeliymişiz gibi. Saçma. Ama piyasada alıcısı olan bir düşünce tarzı, bu. Sağ söylem kamusal alanda yürüyen tartışmaya çoktan bu şekilde dâhil oldu bile. Bu da bizi endişelendirmeli."
Nürnberger Nachrichten internet üzerinde kullanıcıların olayla ilgili yaptığı yorumları sayfalarına taşıyor:
"İnternette özellikle radikal talepler var. Henüz saldırı şüphelisine ilişkin detay ve arka plan bilgiler olmamasına karşın bağırış çağırış büyük. Organize bir öfke hali... Saldırgan için daha fazla anlayış gösterilmesi yönünde sözde taleplere de rastlanıyor. Ancak bu kullanıcı profilleri sahte ve sadece nefreti daha da büyütmeye hizmet ediyorlar. Fail için idam cezası, işkence, hadım etme, en başta Afrikalılar olmak üzere tüm yabancıların sınır dışı edilmesi talepler arasında. Bazı kullanıcılar ise sadece dehşet ve şaşkınlıklarını ifade ediyor. Ancak Frankfurt’taki olay bizi ne kadar şoke etmiş ve sarsmış olursa olsun adil bir ceza talep edilmelidir. Hukuk devletimizde ne düşünülebilir ne de arzu edilebilir olan sonuçlar talep edilemez."
ABD, İran ile tanker krizinin yaşandığı Hürmüz Boğazı’nda güvenliğin sağlanması için Almanya’dan askeri katkı talep etti. Berlin ise ABD öncülüğünde bir askeri misyona sıcak bakmıyor. Münster’de yayımlanan Westfälische Nachrichten gazetesi konuyu şöyle yorumluyor:
"ABD ve Britanyalılar tarafından ısıtılan 'Gönüllüler Koalisyonu' çetin bir mesele. Almanya serinkanlılığını korumalı ve Avrupa çizgisini sürdürmeli. Bu çizgi şimdiye kadar tek sesli bir biçimde İran ile anlaşmazlıkta diplomatik çözüme bağlı kaldı. Siyasi akıl konjonktürden bağımsızdır. Washington’un bıkmadan usanmadan Berlin’e ilettiği savunma harcamalarını artırma talebi, bu kaynakları Basra Körfezi’nde riskli bir askeri manevrayla batırmaya hizmet etmemeli. Almanya hiçbir biçimde yanlış gemiye binemez. Konuşmak, bilindiği üzere ateş etmekten daha iyidir."
Koblenz’de yayımlanan Rhein-Zeitung’un aynı konuyla ilgili yorumu şöyle:
"Trump’ın Avrupalıları kendi siyasetinin sonuçlarını üstlenmeye zorlamasından daha alaycı bir durum olamaz. Bu aynı zamanda da çok tehlikeli. Zira bu yolla ABD ile bir anlaşmazlığın hatta İran ile bir savaşın içine çekilme yönünde gerçek bir tehlike bulunuyor. Bir Gönüllüler Koalisyonu’na dahil olmak bakımından ABD Başkanı maalesef fazla öngörülemez durumda. Böyle bir vaziyette kimin biçimsel olarak yöneticilik rolünü üstlendiğinin bir önemi yok."
DW / EC, BW
©Deutsche Welle Türkçe